KOMİSYON KONUŞMASI

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Bakan Yardımcısına teşekkür ediyoruz. Gerçi kısa bir bilgi oldu. Bu şehir hastaneleri zaten bir efsaneye dönüştü; hiçbir içeriğini bilmiyoruz, ismi "şehir hastanesi" ama şehirlerin uzağında ve her zaman gündeme geliyor ve birçok problemi de içinde barındırıyor. Tanıtımı iyi yapılıyor fakat içinde çalışanlara ve hizmet almaya gidenlere sorarsanız, gerçekten çalışma ortamı açısından da bir yığın sıkıntı barındırıyor.

Sağlığın olmazsa olmaz koşulları var -zaten Bakanlıkta ve icraattasınız- yani iyi konutta oturmak, huzur içinde yaşamak, temiz su içmek. Normalde bir devletin, hükûmetin en büyük görevi aslında insanların hasta olmayacağı ortamı yaratmak ve olabildiğince koruyucu sağlığa hizmet ayırmak.

Burada bir yığın düzenleme yapıldı ve bu on yedi yıllık dönemde her zamanki gibi inişli çıkışlı düzenlemeler yapıldı. Bakanlık kendi organizasyonunu değiştirdi, şimdi tekrar geriye dönmek istiyor. Aile hekimliği desek baştan sona kadar bir yığın iş çıktı fakat buradaki en önemli konulardan birisi de şehir hastaneleri.

Şehir hastaneleri niçin önemli? Bir taraftan ulaşılabilirlik açısından, insanların ulaşımı açısından sıkıntılı. Biz biliyoruz ki Türkiye'de ve Türkiye gibi ülkelerde en dezavantajlı kesimler daha sık hastalanmakta, en dezavantajlı kesimler, en yoksunlar daha sık, gerek mikrobik olsun gerek yaşam şartlarından olsun hastalıkla baş başa kalmakta ve bunların ulaşımında ciddi sıkıntılar çıkmakta.

Şehir hastaneleriyle ilgili ilk günden bugüne kadar hiçbir detayı bilemiyoruz biz. Birçok kez, gerek vekillik düzeyinde gerek sizlerle bire bir görüşmelerimizde gerek bütçe görüşmelerinde Sayın Bakana da sormamıza rağmen, sözleşmenin içeriği nedir, bilemiyoruz fakat şunu biliyoruz: Arsa tahsisinde kolaylık sağlandığını biliyoruz, teminatta kolaylık sağlandığını biliyoruz, vergi muafiyetinde kolaylık sağlandığını biliyoruz, KDV'de, ÖTV'de kolaylık sağlandığını biliyoruz, ithalat için, getirdikleri cihazlar için kolaylık sağlandığını biliyoruz ve daha çoğunlukla da hangi firmaların buna girebilme kapasitesi olduğunu ve aldıklarını da biliyoruz fakat bu içeriğin ne olduğunu bilmediğimiz hâlde şimdi tekrar önümüze gelen şey sözleşmenin düzenlenmesi. Yani bir bilmece var, bu bilmeceye tekrar bir yetki veriyoruz. Mutlaka tasarrufla ilgili bir şeyler düşünülüyor çünkü adil olmayan bir şey vardı. Yani bir taraftan dövizle ilgili krizler varken sözleşmenin dövizle olup olmadığını... Az önce Sayın Bekaroğlu'nun söylediği gibi, yani alınan ürünün imha edilmesi veya yok edilmesinin bile daha pahalıya mal olduğu bir süreçle karşı karşıyayız.

Şimdi, Dünya Bankası, bu kamu-özel ortaklığıyla ilgili veya kamu-özel işletmeyle ilgili, sözleşmelerle ilgili bir yığın sıkıntıyı zaten saptamış ve açıklamış ve uzun süreli sözleşmeler değil de iki yıldan sonra sözleşmelerin hiçbir işe yaramadığını, güncelleştiğini belgelemiş.

Türkiye'de yirmi beş yıllık bir süreç, hiç belli olmayan bir süreç. Yani en büyük hedef 2023 denilmiş, yirmi beş yıllık bir hedef konulmuş ve bir kısmı dövizle belirlenmiş ve içeriğini bilmediğimiz bir konu. Nedir içeriğini bilmediğimiz? Biz diyoruz ki yüzde 70 hasta garantisi verilmiş; hayır, böyle bir şey yok. Görüntülemeyle ilgili şunlar verilmiş; hayır, yok ama biz okuyamıyoruz sözleşme nasıldır, ihale şartları nasıldır, bir kere bunun bilinmesi lazım.

Bir taraftan da yanılmıyorsam şu anda 8 tane açık, 10 tane daha düşünülüyor.

SAĞLIK BAKAN YARDIMCISI HALİL ERDEMİR - 9 tane bugün itibarıyla.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Evet.

Şimdi, bunların Sağlık Bakanlığına hizmet bedeli olarak getirdiği bütçe yükünü siz hesapladınız mı? Yani bizim kendi hesaplamalarımız ve meslek örgütlerinin hesaplamalarına göre, şu anda yüzde 39, Sağlık Bakanlığının bütçesine şu anda hizmet giderleriyle ilgili bir yük getiriyor. Önümüzdeki dönem 31 tane şehir hastanesi hedefleniyor ve bu da yaklaşık yüzde 69 bütçeye denk gelecek önümüzdeki yıllarda.

Bir Bakanlık, koruyucu sağlık, personel, nüfusu artan bir ülke, bir yığın işlem düşünülürken, kendi bütçesinin yüzde 69'unu, üçte 2'sini hizmet veya kira veya diğer işlerle ilgili bir bütçeye ayırmak zorunda kalıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım sayın vekilim.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Türkiye gibi ülkelerde...

SAĞLIK BAKAN YARDIMCISI HALİL ERDEMİR - Oranlar doğru değil, ben birazdan söyleyeceğim.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Zaten bilemiyoruz oranları, kabataslak söylüyorum, bilsek daha sağlıklı konuşurduk.

Oranlar sizde, dediğim gibi, bir bilmece gibi önümüze bırakıyorsunuz, bu bilmece üzerinden biz konuşmaya çalışıyoruz.

Bir taraftan da bu hesaplamalara göre, biz kabataslak açıklanan rakamlar üzerinden bir hesaplama yaptığımızda, sizin bu hastanelere veya Sağlık Bakanlığının bu hastanelere veya devletin bu hastanelere verdiği parayla, bütçeden giden parayla biz 25 tane yeni hastane yapabilirdik bunlara vereceğimiz kirayla. Biz kira veriyoruz, hastane yapmıyoruz, yatırımlardan uzaklaşıyoruz. Biz sözde iş birliği yapmışız, iş birliği yaptığımız firmaları zenginleştiriyoruz, garanti veriyoruz ve bir yığın sıkıntı çıkıyor.

Az önce arkadaşlar da söyledi, gerçekten sözleşmenin içeriğini bilemiyoruz.

Şimdi, bakın, yemekle ilgili bir sayı sınırlaması var, en alt bir sınırlama, garanti verilmiş "Bu sayıda biz yemek alacağız." Yemek düşse onu veriyoruz, çıkarsa da çıkan limitin üstünde vereceğiz. Ramazan ayında ne yaptığınızı ben bilmiyorum, nasıl bir hesaplama yaptığınızı bilmiyorum. Bunu biliyor musunuz? Bunların bizimle paylaşılması lazım. Tümüyle, gerek hizmette gerekse hizmet dışında, sağlıkla ilgili medikal olaylarda, çekim, laboratuvar, bir yığın şey, güvenlikte, birçok işlemde yapılan harcamaları biz bilmediğimiz zaman, döviz midir değil midir... Ve ülkenin bu kriz döneminde belli firmalara zaten yeterince bir kıyak geçilmiş, uzun bir süre hedeflenmiş, şimdi bilmediğimiz bir şekilde sözleşme... Sadece indirilmeyi de şimdi eklediniz, daha önce yükseltilmesi veya alçaltılması gibi bir yetki var.

SAĞLIK BAKAN YARDIMCISI HALİL ERDEMİR - Yok...

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Öyleydi ilk geldiğinde.

SAĞLIK BAKAN YARDIMCISI HALİL ERDEMİR - Yok, daha önce değiştirilmemesi var...

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Ana çerçeve o ama...

SAĞLIK BAKAN YARDIMCISI HALİL ELDEMİR - Bizim talep ettiğimiz şey azaltılması.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - O zaman şöyle yapalım Sayın Bakan Yardımcım, kabaca... Bir: Niçin sözleşmeler ticari sır gibi saklanıp burada bu gereksinimi duyuyorsunuz? İki: Şu andaki bütçeye maliyeti ne kadardır? Önümüzdeki yıllarda nasıl olacak bu 31 hastaneye çıktığında ve bu kriz döneminde dövizle ilgili nasıl bir düzenleme yapıyorsunuz?

Teşekkür ederim.