KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Başkanım, ben de bir ilave yapacağım.

Şöyle: Bu, bir süreç akışı gerektiren bir konu. Yani biz 4 bin metre maratonundan bahsediyoruz dört yıllık periyotta. Bunun bir ilk 100 metresi var, 400 metresi var ve daha sonra da hedeflediğimiz yani varışa ulaşacağımız, dört yılın sonunda bir 4 bin metre var. Şimdi, burada ifade edilen tüm konular yani konuşmacı her kim olursa olsun gerçeklerden bahsediyor, kendi gerçeklerinden dolayısıyla, koşullar ve şartlar ile gerçekler çok ilişkili. Yani birbirini görmezden gelen bir şey yaşarsak eğer yani ne hayvan hakları savunucularının endişelerini görmezden gelirsek tam anlamıyla bir sonuca ulaşırız ne Belediyeler Birliğinin temsilcisinin görüşünü burada görmezden gelirsek. Yani bastırabiliriz ama o gerçeği ortadan kaldıramayız. Şimdi, burada en önemli konu, en önemlisi bilimsel verinin doğru toplanması. Bir kere, biz en başında bunu yanlış yaparsak zaten bütün bu konuştuklarımız tam anlamıyla istediğimiz yere varmayacak, aynı zamanda, ilerleyen aşamada da Türkiye Büyük Millet Meclisi dâhil olmak üzere bu konuda emek veren herkesin motivasyonunu kıracak, daha dört yıla ulaşmadan, ikinci yılda yeni bir dört yılı mecbur kılacak. O nedenle, burada denetim mekanizmasını çok düzgün kurmak gerekli ama neyi bilerek? Mevcut belediye başkanlarımızın da bu konuya yaklaşımındaki eksiklikleri bilerek bir denetim mekanizması kurmak. Yani hepsine şu anda bizim yeniden bir bilinç kazandırmamız mümkün değil çünkü öyle yetişmemiş, öyle büyümemiş dolayısıyla hayvan hakları konusuna daha farklı bir perspektiften yaklaşıyor.

Burada şöyle bir öneri olabilir: Bütçeyle kontrol sistemi. Nasıl bütçeyle? Mevcut bütçe üzerinden değil yani bu ayrılan yüzde 12'lik pay üzerinden değil -bunun yasal mevzuatı değerlendirilebilir- ilave bir bütçeyle ama sadece bu konuya yani hedefimiz neyse o konuya... Hedefimiz kısırlaştırma mı? Kısırlaştırmaya yönelik ilave bir bütçe, bu bütçe, ilerleyen maddelerde yer alan "Hayvan Refahı Fonu"yla desteklenebilir bir bütçe olur. Ama şöyle: Bütçenin belediyelere dağılımı nüfusa göre değil yani insan nüfusu bazlı bir dağılım değil, doğru verileri toplayabilirsek eğer sokak hayvanı nüfusuna göre yeni bir Türkiye haritası oluşturup belediyelere göre bunu olabildiğince dağıtıp sokak hayvanı başına bir kısırlaştırma tutarı ama o da belediyeyi motive edecek bir tutar yani biraz önce 65 TL ifade edildi, ben "Hayvan Refahı Fonu"yla birlikte desteklenerek 120 TL diyorum. Yani zaman zaman dışarıdan hizmet alımının da önünü açan, o bahaneleri ortadan kaldıran bir tutar. Böylelikle belediye talep edecek, diyecek ki: "Benim beldemde, ilçemde 2 bin tane sokak hayvanı var, bunun karşılığı olan tutarı bana gönderin." Biz de yaptığı harcamayı kontrol ederek kaç tane hayvan kısırlaştırmış olduğunu tespit edeceğiz, onu da bir saha denetlemesiyle de yerinde göreceğiz. Eğer orada popülasyon artıyorsa geriye bir tane bahanesi kalır, o da "Yandaki belde, ilçe getirdi sokak hayvanını, bana koydu." olacak. Ama zaten bütün bu periyotların içinde de bir kimliklendirme çalışması yapılacağı için eş zamanlı yürüyecek bu çalışma... Eğer biz her konuyu konuşurken parça bütün ilişkisini yani büyük resmi de, fotoğrafı da görürsek bu bağlamda bizi sürecin içinde daha bağımsız... Buradaki yetkililer olarak bizler de değişsek, belediye yetkilileri de değişse, hayvan hakları derneklerinin yönetimleri de değişse sabit ve izlenebilir bir sistemi kurmuş olmamızı sağlayacak.