KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Başkanım, öncelikle, tabii bir canlının bilinçli bir şekilde insanlar tarafından öldürülmesi çok acı bir şey, çok acı. Bunu bir kıyasla anlatmak gerekirse, işte, çeşitli atışlar yapılıyor sportif olarak, işte, gökyüzüne atılan birkaç parça nesne, diskler, onlar atıcılar tarafından vuruluyor; şimdi, bu başka bir şey. Bir de, sizin kontrol edemediğiniz, kendi içgüdüsel doğası gereği yaşamın içinde olan, kalbi atan bir varlığı vurmanız ve öldürmeniz, belki de yavruları var veya yavru durumda olan bir hayvanı öldürmeniz tabii çok acı ancak maalesef, insanlığın dünyada yaptığı kötü şeylerden bir tanesi belki, öyle söyleyeyim, bunun gibi nice kötü şey yapılıyor. Bir vaka, bir gerçek olarak önümüzde duruyor; bu gerçek hangi boyuta ulaşmış? Ruhsatlı 150 bin, ruhsatsız da 400 bine varan bir avcı sayısına ulaşmış. Yani, bizim burada 27'nci Dönem milletvekilleri olarak karşı karşıya bulunduğumuz gerçek bu; şimdi, bu gerçeği görmezden gelemeyiz, acısını da görmezden gelemeyiz. Dolayısıyla, buna baktığımız zaman bunun kontrollü bir şekilde yapılmasını sağlamak belki şu anda yapabileceğimiz, alabileceğimiz en önemli tedbir gibi duruyor.

DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ERDEM İSMETOĞLU - Evet, geçiş aşaması.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bunun için de iki yol tercih edebiliriz: Ya diyebiliriz ki: "Gerekli önlemler alınsın, bu avlaklar oluşturulsun, bu esnada avcılık devam etsin veya bu avlaklar oluşturulana kadar yani mevcut 150 bin ruhsatlı diyelim ama yaklaşık işte ruhsatsızlarla birlikte toplam 400 bin olan avcı sayısını Türkiye'de yaygın olarak hangi alanlarda avlandığı veya yer değiştirerek özellikle hangi bölgelerde toplanarak orada bir avcılık kültürü oluşturduklarının tespit edilip uygun avlak yerleriyle de bunu bir araya getirerek yani o avcılık alışkanlıklarını da böyle bozmayacak, yani onları böyle kaçak avlanmaya falan sürüklemeyecek, doğru tespitlerin...

DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ERDEM İSMETOĞLU - Doğru.

BAŞKAN - Sürdürülebilir olması lazım.

DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ERDEM İSMETOĞLU - Tabii, tabii.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - ...yapıldığı bir noktaya kadar da yasaklanması avcılığın. Bu yol ayrımındayız şu an. İlk tercihimiz, açıkçası böyle can almaya dayalı bir alışkanlığın olmaması.

BAŞKAN - Tamam, işte "trap-skeet" poligonları, benim söylediğim tam da o. Hiçbir hayvanın canını yakmadan, "trap-skeet" poligonları... Yalnız, Genel Müdürümüze ben de katılıyorum yani avcılık ayrı bir kültür; siz onları "trap-skeet"le mutlu edemezsiniz yani onu atsalar da oradan çıkıp gene avlanmak isterler.

DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ERDEM İSMETOĞLU - Evet, evet.

GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Onu yapıyorlar zaten.

BAŞKAN - Onun da bilincindeyim.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani, şuna bağlanmış bir şey gibi aslında: Normal balıkçılık mesleğiyle uğraşanlar bu işten para kazanıyorlar. Genel Müdürümüzün, konuşmasının başında belirttiği "Kekliği ben size getireyim, hatta yolayım, öyle getireyim..." Hayır. Yani, şöyle değil: Bir hobi amacıyla hani Japonya'da iş insanlarının işten çıkıp da belirli bölgelere gidip, balığı tutup, sonra tuttuğu balığı tekrar bırakması gibi bir şey değil; bir meslek tarafı bu, bu tarafın da duygusal bir tarafı var maalesef yani bir kuşu vurduktan sonra kuşu gidip, yakalayıp, alıp tekrar bırakamıyor çünkü vurduğunda öldürmüş oluyor. Diğer türlü, bir kuşu alma şansı yok; kaldı ki o da bir eziyet yani bir şok bile verip, bayıltıp almış olsa o da ayrı bir eziyet olurdu. Dolayısıyla, bu noktada belki kademeli geçiş... Yani, avcılığın acımasız bulunan kısmıyla birlikte belki bu alışkanlığın başka bir alışkanlığa evrilmesine kadar geçecek olan sürede karşı karşıya bulunduğumuz sorunu avcılığın belirli bir süre olarak yeni avlak alanlarının oluşturulmasına kadarki süreçte yasaklanması, Genel Müdürümüzün önerisi...