CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli Başkanım, Ege'de üretim alanları doldu, Akdeniz havzasına doğru bir yöneliş var. Şimdi burada, tek başına bir şahıs ya da kooperatif proje yaptığı anda Tarım ve Orman Bakanlığının onayıyla bu müsaadenin çıkması denizlerimizi kirletir, çevre ve doğa katliamına neden olur. Örnek veriyorum Sayın Genel Müdür: Narlıkuyu var Mersin'de biliyor musunuz? Dünyada eşi benzeri olmayan, doğa güzeli bir yer; ben şimdi gittim oraya, bütün teknik şartlarımı zorladım, belirlediğiniz kirayı da ödemeyi sağladım, dedim ki ben Narlıkuyu'ya bu tesisi yapacağım, nasıl olacak? ÇED raporu, oradaki belediyenin herhangi bir yaptırımı olmayacak mı? Sadece Tarım ve Orman Bakanlığındaki teknik bir arkadaşın onayıyla mı yapılacak bu tesis?

Değerli arkadaşlar, ikinci bir husus şu: Burada dün sizlerin, iktidar partisinin yönettiği büyükşehir belediyeleri ya da diğer belediyeler bugün Cumhuriyet Halk Partili ya da başka partili belediye başkanları tarafından yönetiliyor olabilir. Biz burada bir yasa yapıyoruz, bu yasanın nihayete ulaşması yani uzun süre ihtiyaçlara cevap verecek bir şekilde olması lazım ve burada eğer bir gelir ediniliyorsa bu 1 lira da olsa bunun mutlaka o beldedeki, o bölgedeki belediyelere gelir olarak getirisi olması lazım ki hakkaniyetli bir yasa çıkmış olsun. Bu konulara dikkatinizi çekmek istedim.

Bir daha söylüyorum üstüne basa basa: Sayın Başkanım, denizleri katlederiz. Evet, biz de bu ülkenin ekonomik olarak güçlenmesini istiyoruz. Denize zarar vermeden, eğer teknik şartları birkaç kurumun da müdahalesiyle oluşturabileceksek biz de tarafız ama bu hâliyle tamamıyla tek bir kurumun, tek bir yapının onay vermesiyle doğayı da katlederiz, denizi de kirletiriz. Turizm alanlarımız zaten yok olmaya başladı, yok oluyor. Yani bu yasa teklifini bu hâliyle bir düşünmenizi rica ediyorum arkadaşlar. Yani benim denizin kenarında 1 metre bir yerim yok ama bu ülke bizim ya, ne olur, böyle bakalım ya.

Teşekkür ediyorum.