| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2214) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 07 .10.2019 |
CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Değerli Arkadaşım, teşekkür ediyorum verdiğiniz bilgi için. Sürede sıkıntı yok. Bakın, bir bakanlığın taşra teşkilatına gittiğiniz zaman tek bir yetkili oluyor. Adamın eşi doğum yapıyor, yerinde yok, muhatap bulamıyoruz. Eşi, Allah korusun, üç gün, dört gün hastaneden çıkamasa idari izin kullanıyor, gelmiyor. Benim söylemek istediğim bu, arkadaşlar yani ucu açık bir yasa çıkmaz. Geçmişte örnek olabilir, kooperatifler, üretici birlikleri hiçbir işletme kurmamış olabilir ama bakın, az önce Bakan Yardımcımız açıkladılar "Gelecekte üretici birlikleri ve tarımsal kalkınma kooperatifleri ya da kooperatiflerle alakalı çalıştaylar yapacağız." dediler. Dolayısıyla önümüzde küçük çiftçiyi de ayakta tutacak kooperatifler ve üretici birliklerine doğru evrilen bir süreç var. Niye su ürünlerinde biz bunu yapmıyoruz? Niye yapmayalım arkadaşlar? Yani burada, bakın, bir daha söylüyorum, kooperatifler şu hâliyle küçük çiftçinin gerçekten müdahil olacağı ya da kooperatif çatısının altında yer alacağı bir pozisyondan uzaklar. Eğer tam anlamıyla küçük çiftçinin güçlerini birleştireceği yasal değişimler yapılırsa su ürünleriyle alakalı da kooperatifler üretici anlamında kurulacaktır, birlikler kurulacaktır. O zaman geçmişte olan kötü örnekler üzerinden ya da talep olmadı diye gelecekte olabilecek taleplerin önüne niye geçelim arkadaşlar, buna ne hakkımız var?
Süreyle alakalı olarak bir daha söylüyorum: Arkadaşlar, cevap verilmemiş bir konudaki mevzuat hiçbir zaman kabul edilmiş sayılmaz; aksine, kabul edilmemiş sayılır yani mantık bu. Dolayısıyla bunlara dikkatinizi çekmek istiyorum. Ya, hayırlı bir iş yapalım ya.