KOMİSYON KONUŞMASI

AYHAN BARUT (Adana) - Sayın Başkanım, bu madde bizler açısından son derece önemli. Biraz önce burada fakülte dekanlarımız vardı, meslektaşlarımız vardı, rektörlerimiz vardı. Bu mesleki açıdan oldukça önemli bir madde. Nasıl bundan önce bir ya da iki maddede fikir birliği yaptıysak bu da fikir birliği yapılacak maddelerin başında geliyor ve en önemlisi olarak geliyor. Asıl burada tam olarak deniz ve iç su kaynaklarımızın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri ve bunların korunma, kullanma koşullarıyla ilgili eğitim alan su ürünleri mühendisleri, balıkçılık teknoloji mühendisleri, su bilimleri ve mühendisleri tarif edilmektedir. İşin doğrusu bu. Bahsi geçen bu meslek gruplarının bu kanun ve kanuna dayalı çıkarılacak olan tüzük ve yönetmeliklerle yetkilendirilmesi gerekmektedir. Bir ziraat mühendisi olarak ve bu odalarda, derneklerde uzun yıllarını vermiş bir arkadaşınız olarak burada bu "fahri su gönüllüleri" diye bir kavramı asla ve kata kabul etmiyoruz ve kabul edeceğimiz bir durum değil. Burada da birçok meslektaşlarımızın da bunu kabul etmemesi gerekiyor. Şöyle bir şey var mı -bir sürü meslek dallarına bakalım- fahri tıp görevlisi var mı, tıp doktoru yerine fahri tıp görevlisi diyebiliyor musunuz ya da ziraat görevlisi ya da bilgisayar görevlisi ya da fahri öğretmen diyebiliyor musunuz? Fahri trafik müfettişlerinden algı yapılarak getirilen bu dayatmanın, bu teklifin doğru olmadığını düşünüyoruz. Bunun için bu önergemizi verdik. Gerekçesi biraz önce söylediğimiz gibi, su ürünleriyle ilgili çalışmalar diğer pozitif bilimler gibidir ve akademik mesleki bir bilgi gerektirir. Hiçbir pozitif bilimde kullanılmayan fahri görevli burada da kullanılmamalıdır. Ülkemizde bu alanda otuz yılı aşkın süredir eğitim yapan fakülteler var. Bu yüzden "fahri su ürünleri görevlisi" yerine bu fakültelerden mezun olan su bilimleri ve mühendisi, su ürünleri mühendisi, balıkçılık teknoloji mühendisi görevlendirilmelidir. Hep başından beri söylüyoruz, sürekli söylüyoruz, liyakat diyoruz, ehliyet diyoruz, eğer liyakat ehliyet diyorsak bunu göz önüne getirmemiz lazım. Kanunu sunan arkadaşlarımızdan Fatma Hanım dedi ki ikili konuşmamızda: "Bunun herhangi bir maaşı yok. Bir kadro istihdamı yaratmıyor." Olabilir. Yani yaratsın, yaratmasın ama bu işi de en iyi yapan eğitimini almış, işin ehline vermek gerekiyor. Yoksa da bu işi fahri gönüllüyü ücretsiz nereden bulacaksın, en azından -bir sürü teklifler var dedi, ama en azından- o mühendisler bunu bir görevi, mesleğinin bir kolu olarak görür ve yerine getirir. Biraz önce İstanbul Üniversitesinin Su Ürünleri Dekanını dinledik. Gitti o biraz önce. "Bir tek biz kaldık. 100 civarında mezun veriyoruz, böyle giderse bu meslek grubu da yok olacak." dedi. Yani yazıktır, günahtır, bu kadar emek veriyoruz, yatırım veriyoruz. Bir mühendis yetiştirmek, bir insan yetiştirmek çok büyük bir yatırım. Bunu lütfen herkesin vicdanına, sağduyusuna sesleniyorum. Yani burada bizi ihya edecek bir durum yok ya da tersi çıktığında sizi ihya edecek bir durum yok. Ama burada bir meslek oluruna, meslek liyakatine değer verdiğimiz hakkı teslim edeceğiz.

Teşekkür ediyorum.

Bu birincisi. İkinci de var. İkincisini de hemen söyleyelim.

BAŞKAN - Sıra onlara önergelerde gelecek.

AYHAN BARUT (Adana) - Tamam, evet.

BAŞKAN - Şimdi, burada naçizane gene ben -İlhami Bey gözüme bakıyor ama- fikrimi söyleyeceğim, sonra İsmail Bey'e söz vereceğim.

Şimdi burada aslında bir su ürünleri mühendisine verilmesi gerektiği kadar bir onurun bu fahri su ürünleri görevlisi yapmakla verileceğine mesela şahsen ben inanmıyorum. Yetmez, daha fazlası lazım çünkü emeği var, eğitimi var.

AYHAN BARUT (Adana) - Kesinlikle.

BAŞKAN - Dolayısıyla biz hocalarla da konuştuk. Güzel de bir yoldalar. Ben de dâhil katkı vereceğiz. Onların meslek kanunlarının çıkmasına katkı sunacağız. Dolayısıyla aslında onlara yapılabilecek en büyük faydayı öyle sağlamak gerekiyor.

AYHAN BARUT (Adana) - Buradan başlayalım Başkanım, buradan başlayalım.

BAŞKAN - Koyulabilir, hiç sakıncası yok.

AYHAN BARUT (Adana) - Aynen öyle. Koyalım bunu.

BAŞKAN - Şöyle olabilir: Burada bir sürü meslek tanımlanmış. Ben kendi fikrimi söylüyorum yine. Onların içerisine bu bahsetmiş olduğumuz mesleklerde eğitim almış insanlar -biz eğitim de vereceğiz diyor ya orada, zaten bunlar eğitim almış insanlar- konulabilir. Benim bu manada kendi fikrim.

AYHAN BARUT (Adana) - Başkanım, bu konuyla ilgili ilave yapayım. Aynı zamanda bu konuda aynı yerde iki değişiklik önergemiz vardı. Onu da beraberinde söylemiş olayım. Biraz önce sizin de söylediğiniz gibi bu konuyla ilgili burada tartışıyoruz. Tabii ki bu işin paylaşımını da yapıyoruz, Twitter ya da Instagram'da paylaşıyoruz ya da Facebook'ta paylaşıyoruz. Yemin ederim, maillerimizi de gösterdim biraz önce yemekte Fatma Hanım'a, yüzlerce, binlerce bu su ürünlerinden, diğer meslek mensuplarından, ziraat mühendislerinden, gıda mühendislerinden mailler, mesajlar geliyor...

BAŞKAN - Bir o kadar bana geliyor, merak etmeyin.

AYHAN BARUT (Adana) - Size de geliyor, doğrudur. Ben biraz daha fazla ilgilendiğim için -belki on beş aydır bu işle ilgileniyorum- belki biraz daha fazla geliyor. Yani bu gençlerimizin feryadına... En azından onore olduğunu, bunun bir aşama olduğunu -yarın bir gün bakın, 10.551 tane her gün gelecek karşınıza dikilecek bu kadro atama sözü- en azından buradan bir umut ışığı olduğunu, bir filizlenme olduğunu görecektir insanlar. Dolayısıyla su ürünleri mühendislerini buraya koymanın hiçbir mahzuru yoktur diyorum.

Diğer bir şey de bu konuyla ilgili "belediye zabıtası amir ve" ibaresinden sonra "belediye su ürünleri mühendisleri de eklenmiştir" şeklinde değiştirilmesini istiyoruz. Ülkemizde büyükşehir il ve ilçe belediyelerimizde bulunan su ürünleri birimlerinde görevli su bilimleri ve su ürünleri mühendisi veya balıkçılık teknoloji mühendislerinin de denetim, kontrol ve cezai işlem yapma yetkisi olmalıdır. Bu 8'incide 33'ün içine "su ürünlerini" koyduğumuz zaman işi tamamen halletmiş oluruz.

Peki, teşekkür ediyorum.