AYHAN BARUT (Adana) - Hayır, kabul edecekseniz mesele yok. Yani ben tekrar söylüyorum, yönetmelikti, şuydu, buydu, bunların hepsi hikâye. Bu işi bu kanun teklifine koymak gerekiyor. Biz, hepimiz burada üniversite mezunu, çoğumuz da burada ziraat mühendisiyiz. Benim verdiğim her iki önergede de arkadaşlarımızın da tamamımın hemfikir olduğu... Bu kanun değişikliğinde biz zaten belirtmişiz, demişiz ki "Burada su bilimleri mühendisi, su ürünleri mühendisi, balıkçılık teknolojisi mühendislerinin de denetim, kontrol, cezai işlem yapması gerekiyor." Hem de fahri görevli değil de bunların yerine ikame edebilir noktasında çok net bir şekilde ısrarcıyım. Hepimiz okuduk yıllarca, fakültelerden mezun olduk. Okuduğumuz okullara, okuduğumuz mesleğe hakaret değil mi arkadaşlar ya? Hakaret değil mi ya, okuduğumuz okula ya? Biraz önce Orhan Başkanım söyledi "Ekmeği ekmekçiye ver, üstüne bir ekmek fazla var." işin ehli bunlar, işin uzmanı bunlar, okumuş yazmış insanlar. Bunları buraya koyduktan sonra hiçbir mesele yok arkadaşlar. Bir mesleğin -tekrar söylüyorum- onurunu, itibarını veriyorsunuz. Her şey para değil, para yoksa da yoktur. Yarın bir gün ek bir önergeyse fahri gönüllülere ne bilelim maaş vermeyeceğinizi. Ya da biraz önce söylediniz, dediniz ki: Eğitimsiz bir şey, eğiteceğiz. Fahri gönüllüleri eğiteceğinize eğitimli olan mühendisleri getirelim.

Değerli arkadaşlar, ya onlar da kalıyorsa kalsın. Bana göre kalmasın ama kalıyorsa yani itiraz noktasında, anlıyoruz ki o kadar bir şeyi sizden geçirmesi gerekiyor ama geçirmeyeceksiniz. Ama bu mühendis arkadaşlarımızın buraya, bu önergeye, kanun teklifine konulması gerekiyor diyorum Sayın Başkanım.