KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN - Özellikle 2013 yılında, 2014 yılında bu ESPAD anketlerini uygulatmayan bakan olduğum için bu açıklamayı yapmasını arkadaşımızdan rica ettim. Çünkü o tarihte Avrupa'dan, daha doğrusu orijin olarak buradan gelen ESPAD anket formları Türk anne ve babalara sorulamayacak, sorulursa anketör ile aile arasında ciddi sorunlara yol açabilecek sorular içeriyordu. Dolayısıyla biz bu anketlerin Türk aile yapısına, Türk aile yapısında çocuk ebeveyn ilişkilerine, öğretmen öğrenci ilişkilerine, öğrenci öğrenci ilişkilerine uygun sorularla düzenlenmesini gerektiği kanaatiyle millî anket hazırlanması çalışmaları yaptık. Şimdi, o anketler üzerinden bu çalışmalar uygulanabiliyor yoksa oradan sağlıklı bir sonuç elde etmek mümkün olmayacağı gibi tam tersine farklı yerlere yol açıp farklı olumsuz sonuçlara yol açabilecek bir çalışma ihtimali idi. Teoman Bey de o dönemde, 2014'te de daire başkanı olduğu için bunu gayet güzel hatırlıyor.

Teşekkür ederim.

Şimdi, ben siz yerlerinize geçerken -yine de diğer arkadaşlarımızı dinlemek için kalacaksınız herhâlde- kısa bir şey daha söyleyeyim. Şimdi, bu dijital broşür ve bunların basılı hâlleri, bunlar işe yaramaz. Bakın, bunlarla hiç kimseyi çocuğuna nasıl davranması gerektiği konusunda ikna edemezsiniz. Şimdi burada gösterilen video neydi? Bir uzman, bir doçent doktor çıkıyor, videonun başından itibaren bir şeyler söylüyor. Ben de hakikaten dediğim gibi, bir veli olarak belki oradan benim de uygulamama ışık tutacak, "Bir şeyler öğrenir miyim acaba?" diye ayrıca Komisyon üyesi olarak değil, takip etmeye çalıştım. Bu iş böyle olmaz. Bu doçent arkadaşın söylediklerinin not edildikten sonra yani "Şöyle yapmayın, şunu yapmayın, bunu yapmayın..." Bunları böyle peş peşe birisinin söylemesi değil... Bakın -televizyon- günümüzde insanlar vizyona bakıyorlar. Biz bunu izlerken bir yandan siz de kendinizi şimdi yoklayın lütfen, bu arkadaşın söylediklerinden çok, gözlüğüyle, saçlarıyla, kıyafetiyle, sakalıyla, bıyığıyla, ses tonuyla falan meşgul oldunuz, olduk çünkü günümüzün kültürü bu, alışkanlıkları bu. Dolayısıyla bu arkadaşın söylediklerinin görselleştirilerek, çok basit görseller hâlinde karikatürleştirilerek veya dramatik görüntülerle dramatize edilerek sunulması lazım yoksa böyle insanlar dinlerler... Şimdi siz de dinletmişsiniz öğretmenlere, rehber hocalara, ne desin adam, şimdi genel müdür oturuyor orada, daire başkanı oturuyor, rehbere de soruyorsunuz "Nasıl buldunuz bizim videoyu?" Herhangi bir rehber öğretmenin şu benim söylediklerimi söyleme ihtimali var mı? Yok.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ AHMET EMRE BİLGİLİ - Parasız pulsuz ancak bu kadar oluyor.

BAŞKAN - Yok, para pul meselesi değil. Şimdi, bakın niye para pul meselesi olmadığını en iyi bilenlerden birisi de sizsiniz. Bizim EBA diye bir uygulamamız var. "Bu EBA'yı yükledik." diyorsunuz. Bakın, EBA Eğitim Bilişim Ağıdır, EBA'dır adı, Millî Eğitim Bakanlığının Eğitim Bilişim Ağı. EBA'da binlerce, on binlerce materyal var ve bunların büyük bir kısmı bizzat öğretmenlerimiz tarafından, hem de cep telefonlarıyla falan çekilerek yapılmış filmler, uygulamalar. Bir yabancı program üreticisi ben bakanken -Ahmet Bey de belki o toplantıda vardı- geldiler, bize program satmak istiyorlar. Millî Eğitim Bakanlığına Amerikalı bir firma çok yüksek meblağlarla program satacaklar. Ertesi gün için randevu vermişiz, ben de bir gün önceden "Yarın bu adamlar gelecekler, bize program önerecekler, biz EBA'da kendimiz neler yapıyoruz, onu da bileyim, ben onlarla ona göre konuşayım." diye, bir gece önce evde EBA'yı açtım. En bilmediğim bir konuda "Bakayım, bizimkiler ne yapmışlar?" diye baktım ve elektrik devreleri, doğru akım bunlarla ilgili öğretmenlerimizin yaptığı bir program hem de müzik de yükleyerek, meşhur bir şarkıya söz olarak elektrik devrelerini yüklemişler, elektrik devresini şöyle başlarsan şu olur, bunu türkü gibi söylüyor adam; öğretmen yapmış, zevkle izledim. Sabahleyin tıraş olurken hâlâ kafamın içinde o öğretmenlerin elektrik devreleriyle ilgili şarkıları bir yandan mırıldanıyordum yani o kadar da kalıcı bir şey olmuş. Sonra, Bakanlığa geldik, yabancı firma temsilcileri oturdular böyle ve dediler ki: "Şimdi size mesela, elektrik devreleriyle ilgili hazırladığımız programı seyrettirelim, ne kadar başarılı bir program." Hiçbir oyun yok işin içinde -ne onlar benim akşam ne yaptığımı biliyor ne ben onların sabahleyin ne sunacağını biliyorum, tam bir tevafuk, tesadüf- koydular, bir ansiklopedideki bilgilerin biraz fotoğraflanmış hâlini düşünün, elektrik devreleri şöyle, animasyon bile yok. Arkadaşlara dedim ki: "Şimdi, benim bu programdan sonra başka bir görüşmem var, siz bu arkadaşlara EBA'da bizim şu programımızı bu arkadaşlara bir izlettirin." Bunu yapan öğretmenler, bedava. Öğretmenlerimizin EBA'da çok güzel 4 işlemin nasıl yapılacağına dair, elektrik devrelerine dair, coğrafyada, tarihte ürettikleri çok güzel programlar var, bedava, yeter ki bunları biraz teşvik edelim, onurlandıralım, önlerini açalım, yaptıklarının farkında olduğumuzu söylersek... Şimdi siz bunu bizim öğretmenlerimize ihale edin, ısmarlayın yani bizim öğretmenlere "Şu bilgileri görselleştirin." deyin, neler gelir öğretmenlerden. Eski Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürümüz Onur Bey burada, o bu işi çok iyi yapıyordu, siz de yapabilirsiniz; bedava.

Kusura bakmayın, biraz anekdotlarla uzattım ama bunların bilinmesinde fayda var.