DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Değerli Komisyon üyeleri ve STK temsilcileri; bu bahsedilen konu çok önemli ve anlaşılıyor ki biraz arada kalmış bir konu. Bu konu aslında -belki sözün sonunda söylemem gerekli ama başında söyleyeceğim- tavsiye kararı almayı çok da gerektiren bir konu. Neden? Çünkü biz Hayvan Hakları Araştırma Komisyonuyuz ve burada genel müdürlük seviyesinden daire başkanlığı seviyesine düşürülmek istenen kurumlar da tam anlamıyla hayvanları ilgilendiriyor. Yani Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün hayvan haklarını ve bu konunun paydaşlarını ilgilendirmediğini düşünmek, gerçekten Komisyonumuzun mahiyetinden biraz uzak kalmak anlamına gelir; Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü de dâhil olmak üzere.

Şimdi, ben KİT Komisyonu üyesiyim, birçok KİT'in mülga duruma geldiği bir dönemi de yaşıyoruz yani kurumlar, kuruluşlar kapatılıyor, birbirine bağlanıyor, bölünüyor, ayrılıyor yani devletin içinde çeşitli yapılanmalar oluyor ancak bu konu, bu üzerinde konuştuğumuz konu hem çok siyasi bir konu hem de çok da siyasetüstü bir konu. Tam onun arasında bir yerdeyiz. O nedenle vekilimizin verdiği bilgiler çok kıymetli, çok önemli bilgiler. Bu bakımdan da ben Orman Genel Müdürlüğünün de aynı zamanda Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün de bu konuyla ilgili bir değişiklik eğer yapılacaktıysa veya bu konuyla ilgili bir araştırma şu anda yapılıyorsa şu ana kadar zaten görüşlerinin istenmiş olmasını ve onların da bu görüşleri bildirmiş olmasını beklerdim. Genel Müdürümüzün burada, bu konudan bihaber durumda olması ve aynı zamanda, bu toplantıda temel olarak bizim onları davet etmemizin sebebinin de aslında bu konuya odaklanılması noktasından hareketle, bana biraz garip geldi. Kişiden kişiye göre değişen doğru çok olabilir ama ülkemizin içinde bulunduğu koşullar içinde tek doğru etrafında buluşmamız gerekli. Bu bakımdan da ben Orman Genel Müdürlüğünün de belki geçmişi itibarıyla daire başkanlığına düşürülmek istenen Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüyle yapısal bir birliktelik içinde olduğunu görsek de içinde bulunduğumuz süreçte ve kendi yeni teşekkülü hâlinde Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün genel müdürlük seviyesinde kalmasını, aynı zamanda da bahsi geçen Çölleşme ve Erozyonla Mücadele ile Su Yönetimi Genel Müdürlüklerinin de yine genel müdürlük seviyesinde kıymetlendirilmesi, teşkilatının bu bakımdan güçlendirilmesi, eğer varsa yapılacaklar, bu çift başlılık gibi yani Çevre ve Şehircilik Bakanlığının altında olan Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü arasında bir otorite çakışmasının engellenmesi gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla tavsiye kararı alınmasının bu doğrultuda Komisyonun araştırma alanının içinde olduğunu ve hayvan haklarını da zaten birincil açıdan çok ilgilendirdiğini düşünüyor ve biz de öneriyoruz. Vekilin bu önerisine de destek veriyoruz.