EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de Fon Başkanı ve arkadaşlara sevgi ve saygılarımı iletiyorum.

Şimdi, doğrusu, benden önce konuşmacılar da esasında benzer şeyler söylediler ama ben de birkaç cümle söylemek istiyorum. Bunlardan bir tanesi şu: Sayıştay denetiminin dışında olmasıyla ilgili olarak sanırım makul gerekçe üç bakımdan denetimin olacağına dair yazılanlar. Bunlardan bir tanesi Başbakanlıktı, diğeri bağımsız denetim kuruluşlarıydı, üçüncüsü de Meclisti, Türkiye Büyük Millet Meclisi. Fakat Cumhurbaşkanlığı sistemine geçtiğimiz için Başbakanlık bunlardan biri olmaktan çıktı geriye iki tane şey kaldı bir bakıma. Bunlardan bir tanesi bağımsız denetim şirketlerinin denetimi, diğeri de Meclis denetimi.

Şimdi, doğrusunu isterseniz -Mecliste ben daha önceki görüşmede yoktum, vekil değildim ama- söylenenden anladığım kadarıyla Meclisin bu Komisyonunun bir denetimi de olmuş değil gibi gözüküyor. Dolayısıyla kala kala bütün bu sunulan tabloların ve bilgilerin kaynağının bağımsız denetim kuruluşu tarafından sağlanmış olduğu anlaşılıyor. Şimdi ben mesela şunu merak ediyorum: Bu, bağımsız kuruluş nasıl seçildi, hangi yöntemle? Bir ihale mi açıldı, bu nasıl oldu? Bir kere bunu anlamak istiyorum.

İkincisi de gerçekten, kurumun kuruluşu ile denetim raporları arasında bir zaman farkı var ve bu zaman farkının nasıl yaşandığıyla ilgili olarak, nasıl parasal akımlar olduğuna dair hiçbir bilgimiz yok. Yani 1 Ocak 2017'den itibaren bir denetim var ama ondan öncesine ait olmak üzere yani sizlerin görev almasından önceki döneme ait olmak üzere hiçbir şey bilmiyoruz benim anladığım kadarıyla. O dönemde birtakım harcamalar yapıldı mı, birtakım varlıklar üzerine rehin sözleşmeleri yapıldı mı, buna benzer meselelerle ilgili bilgisiziz ve gerçekten de ben de bu raporun bu hâliyle burada konuşulup da gerçekten "Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetiminden geçti." diyebileceğimiz bir olgunlukta olmadığı kanaatindeyim. Onun için ben de geri çekilmesini tavsiye ederim.

Teşekkür ediyorum.