BAŞKAN - Sayın Koç, sözü Sayın Kıran'a vermeden önce demin, ifade ettiğiniz İslam İşbirliği Teşkilatıyla ilgili sözlerinizi... Tabii, kişisel olarak her türlü görüşe sahip olmanıza hiçbir itirazım yok.

AHMET HALUK KOÇ (Ankara) - Son yaşadığımız olaylar belki yüzleşmemizi sağladı.

BAŞKAN - Ama bakın, İslam İşbirliği Teşkilatında biz Genel Sekreter görevini devralmış bir ülkeyiz. Komisyonumuzun da bilahare üyeliğini yapmış Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu, bu teşkilatın Genel Sekreterliğini yaptı. Geçtiğimiz yıl İslam İşbirliği Teşkilatının Dönem Başkanlığını Türkiye üstlendi ve Kudüs gibi birçok önemli konuda, İstanbul Zirvesi'ne çok büyük bir katılımla, Kudüs'ün başkent olarak tanınmasını önleyecek bir girişimle, çok önemli bir rol oynadık. Şimdi, tabii, son dönemdeki açıklamalarına bakarsak aslında Churchill'in bugün tekrar gördüğüm bir ifadesi var "Eğer herkes düşmanlık yapıyorsa yaptığınız iş doğrudur, doğru yönde ilerliyorsunuz." diyor.

Şimdi, bizim bu Barış Pınarı Harekâtı'mız aslında ülkemizin millî bir davasıydı ve bundan dolayı da dünyanın her kesiminden aslında Türkiye'ye büyük baskı geldi yani sadece İslam İşbirliği Teşkilatı değil ama Avrupa Birliğinden, diğer birçok bölgeden, Avrupa Parlamentosundan. Şimdi, böyle bir ortamda Türkiye olarak bizim kısa vadedeki kızgınlıklardan hareket etmemizi ben doğru bulmuyorum. Bizim şu anda mümkün olduğu kadar çok dosta ihtiyacımız var. "Dost" tanımı da dış politikada karşılıklı çıkar ilişkisi olarak tanımlanır. Dolayısıyla bu çıkar ilişkilerini geliştirerek dostluklarımızı dengelemek Türkiye'nin şu anda bence çok önemli bir stratejisidir.

Dün anlaşma imzalanan Rusya belki üç yüz sene savaştığımız bir ülkedir ama bugün dostluk ilişkisine sahibiz. Üçlü iş birliği yaptığımız Rusya-İran-Türkiye olarak bir anda baktığınız zaman bu operasyonda İran çok farklı bir tutum aldı, dostumuz dediğimiz birçok ülke bizim yanımızda yer almadı ama göreceksiniz son beş günde imzalanan 2 mutabakattan sonra rüzgâr tersine esmeye başladığında bütün bu ülkeler -Fransa'sı, Almanya'sı- hemen işaretlerini verdiler Türkiye'nin yanında yer almak için ve bu harekâtın içinde bir parçası hâline gelmek için gayret sarf edeceklerdir.

Size her zamanki saygım devam etmekle birlikte, deminki görüşlerinize de saygı duymakla birlikte, ülkemizin dış politikası bakımından da menfaatleri bakımından da mümkün olduğu kadar geç kızıp mümkün olduğu kadar yol almak yolunda bir strateji izlememizin doğru olduğunu düşünüyorum.

Teşekkür ederim.