Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Gençlik ve Spor Bakanlığı b) Spor Toto Teşkilat Başkanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 05 .11.2024 |
ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkan, teşekkür ederim.
KADİM DURMAZ (Tokat) - Orhan sabahtan beri konuşuyor.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Kadim ağabey, size teessüf ederek başlıyorum cümlelerime.
Şimdi, bağımlılıkla mücadele hepimizin temel meselesi. Burada kimse "İktidar bağımlılıkla mücadeleyi önemsemiyor, biz aman bu işi çok önemsemiyoruz." gibi bir algıya düşüp bizi bu konuyla ilgili böyle olumsuz bir pozisyona itmesin. Bizim oradaki tartışma alanımız şu: "Bağımlılıkla mücadele" veya "bağımlılık" dediğimiz şey, eğer teknoloji bağımlılığı, telefon bağımlılığı, oyun bağımlılığı ise bu anlamda yaşın 9'a, 10'a inmesini, Sayın Usta, kabullenebilirim.
ERHAN USTA (Samsun) - Uyuşturucu.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ama "Uyuşturucu bağımlılığının 9'a inmesiyle ilgili bir bilimsel veri, bir bilimsel araştırma var mı?" dediğimizde bunu ortaya koyamazsınız. Az önce bunun en kuvvetli savunucularından -şimdi kaçtı, gitti- Veli Ağbaba bile 22,2 olduğunu söyledi.
ERHAN USTA (Samsun) - Orhan Bey, ortalama ayrı bir şey, uyuşturucu yaşı ayrı bir şey.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, bakın "9 yaşında" dediğiniz çocuk...
ERHAN USTA (Samsun) - Hepsi 9 yaşında olsa ortalama 9 olur. Ben sizinle neyi tartışayım ya!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bakın "9 yaşında" dediğiniz çocuk ilkokula başlamış, 3'üncü sınıfa giden bir çocuk.
ERHAN USTA (Samsun) - Evet, bu ülkede 9 yaşına kadar düştü diyoruz.
Ortalama da bunun tam tersine...
ORHAN YEGİN (Ankara) - Yani lütfen, ülkenizi, ülkenizin gençlerini, ülkenizin çocuklarını... "Bir şeyle mücadele etmek." demek, onu en dramatik boyutuyla tanımlayıp tamamı öyleymiş gibi izah etmek demek değildir. Bizim karşı çıktığımız şey bu.
Evet, uyuşturucu kullanımı var. Evet, uyuşturucu kullanan insanların sayısı artmış olabilir, uyuşturucu kullananların suça karışma oranları artmış olabilir. Bunlarla hep beraber mücadele etmeliyiz, ediyoruz da, çok ciddi mesafe aldığımız hususlar da var ama yani bağımlılık 9'lara inmiş, 8'lere inmiş olabilir; telefon bağımlılığı var, oyun bağımlılığı var, ne bileyim, işte, cips bağımlılığı var, çocuklarda şeker, çikolata bağımlılığı var. Bunların hepsini o kapsama alırsanız risk sıralaması, kategorisi yapar, bunu konuşabiliriz ama uyuşturucunun bu yaşlara indiğini biz bir genel eğilim olarak, genel bir kabul olarak söylemek istemiyoruz.
"Uyuşturucu yakalama oranında Türkiye Avrupa'nın neredeyse 2 katı." denildi; doğru. Biz uyuşturucuyla mücadele ediyoruz, geçiş rotasındayız, geçiş rotasında olan bir ülkeyiz, çok ciddi mücadelemiz var. Emniyetimiz, kolluğumuz, jandarmamız sınırda, askerlerimiz her yerde; bununla ilgili çok ciddi bir bilinç var ve çok ciddi mücadele var. Bu mücadele olduğu için yakalamalarımız daha fazla.
Ayrıca bir şey daha söyleyeyim; hani "Avrupa'nın 2 katıyız." dediğiniz, Avrupa ülkelerinden bahsettiğiniz veya dünya ülkelerinden... Ya, o ülkelerde uyuşturucunun resmî satışının olduğu mekânlar var. Bazı ülkelerde "travel agency" diyorlar, biliyor musunuz? Seyahat acentesi yani al, kullan, seyahate çık gibi.
ERHAN USTA (Samsun) - Bakın, sentetik uyuşturucunun...
ORHAN YEGİN (Ankara) - Dolayısıyla, böyle komik isimler verilen şeylerle bunların satıldığı mağazalar var. Bunlar artık orada kurabiyelerin içerisine, gıdaların içerisine katılıyor. Bunların resmî olarak satışının yapıldığı ülkeler var. Lütfen, bizim ülkemizi başka ülkelerle uyuşturucuyla mücadele konusunda kıyas edip "Daha kötü bir noktadayız, berbat bir noktadayız, kötü noktadayız." durumuna lütfen sokmayalım; benim özellikle söylemek istediğim husus buydu.
Şimdi, yurt meselesine gelmek istiyorum. Yani "Bu yurtlarla niye övünüyorsunuz?" dediniz. Ya, övüneceğiz tabii, Allah'a sonsuz şükürler olsun.
Sayın Bakanım, siz "993 bin" diyorsunuz ama bunu artık "1 milyon" olarak konuşabiliriz yuvarlama rakam. Deprem bölgesinde şu anda inşası süren 10 binin üzerinde yurt kapasitemizle beraber bugün 1 milyonu aşmış durumdayız, Allah'a sonsuz şükürler olsun. Yani şunu da anlamış değilim: Ya, öğrencilerin, yurt için müracaat edenlerin yüzde 97sine, bakın, arkadaşlar, "Yurtta kalmak istiyorum ben." diye gelip form dolduran, on-line olarak başvuru yapan bütün bu öğrencilerin yüzde 97'sine yurt imkânı, yatak imkânı sağlamışız, sabah kahvaltısı, akşam yemeği imkânı sağlamışız. Hâlâ "Öğrencilerimiz dışarıda kalmış, yurt kapasitemiz çok yetersiz." diye birtakım konuşmalar oluyor. Dolayısıyla, bunu doğru bulmuyoruz. Burada belki doğru olan şey şu olabilir...
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Orhan Bey, İstanbul, Ankara, İzmir gibi metropollerde büyük problem var.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şu eleştiri de geldi, mesela denildi ki: "Bazı öğrencilerin yurtları okullarına biraz uzak mesafede." Doğru, böyle yurtlarımız var.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - "Biraz" değil, iki saat mesafede.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bazı yurtlar var, mesela, gidin, Hacettepe Üniversitesinin içerisinde bir yurt var ama onun kapasitesi sınırlı. Onun dışına çıkıyorsunuz, başka yurtlar var, Bilkent, Hacettepe, ODTÜ yararlanıyor bundan, o da sınırlı, orası da olmayınca daha uzak bir yurda böyle aşama aşama... İlk kayıtlar yapılıyor, ilk kayıttan sonra ikinci kaydı yapıyor Kredi Yurtlar, ikinci kayıttan sonra üçüncü kaydı yapıyor. Buna rağmen yurdunu değiştirme talebinde olan öğrenci varsa, gitmek istediği yurtta yer varsa, ya, dördüncü kayıt için de uğraşıyorlar ya, bir sürü kırtasiye işleriyle uğraşıyorlar bu adamlar. Ne için? Sırf öğrencimiz daha rahat koşullarda okuluna, yurduna gidip gelebilsin diye dört defa, beş defa o yerleştirmelerle ilgili programlar yapıyorlar.
Bu yurt eleştirileri içerisinde "İnsanlık dışı odalarda kalan öğrenciler var." yorumu oldu, bunu asla kabul etmiyoruz.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - İnsanlık dışı, balık istifi...
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bu cümleyi çok çok aşırı, ileri gitmiş bir siyasal eleştiri olarak değerlendiriyoruz.
Ben 2000'li yıllarda, 1996-2000 yılları arası öğrenciydim, 20 kişilik, 25 kişilik yurtlarda kalınıyordu, kalıyordu arkadaşlarımız özel yurtlarda dahi, çok kalabalıktı yurt kapasiteleri. Bugün 2 kişilik, 3 kişilik, 4 kişilik odalarda öğrencilerine internetinden sıcak suyuna kadar...
ERHAN USTA (Samsun) - Ben üniversitede 6 kişilik odada kaldım.
ORHAN YEGİN (Ankara) - ...birçok imkânı sunan bir yurt sistemimiz var.
Son cümlem şu olsun: Ya, siz ne derseniz deyin öğrencilerimiz o yurtlarda kalıyor.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Ya, Allah aşkına, bir ziyaret yapın ya.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Onların ne güzel yurtlar olduğunu, nasıl imkânlar olduğunu çok iyi biliyor, yaşayarak görüyor, orada kalarak görüyor. Sizin dediklerinize bizim o yurtlarda kalan öğrencilerimiz "Ya, bunlar ne diyor Allah'ını seversen." diye kendi aralarında sohbet ediyor; bilginiz olsun.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Ya, bir gidip baksanıza, ben size söyleyeyim, Isparta'ya gidin, Bartın'a gidin mesela.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen karşılıklı konuşmayalım.
Orhan Bey, teşekkür ediyorum.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bitti mi Başkanım?
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Asansör ihalelerine bir bakın, asansör denetimleri yapılmış mı? Kaç kişi asansör faciasından öldü?
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Var vaktin de, "son" dediğin için diyorum.
Buyurun.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Yok, bitirmedim.
Şimdi, "Gençler yurt dışında yaşamak için elçilik kapılarında kuyruk bekliyor." Gençler ülkeyi terk ediyormuş. Ya, Allah'ınızı severseniz, Allah'ınızı severseniz, birçoğunuz çocuğunuz üniversiteyi bitirdiği zaman "Çocuğum gitsin, yurt dışında bir yabancı dil öğrensin, bir yurt dışı görsün." diye çocuğunuzu yurt dışına gönderiyorsunuz. Birçok öğrencinin yurt dışına gitme imkânı yok belki, Dışişleri Bakanlığının Avrupa Birliğiyle yaptığı projeler kapsamında, Erasmus kapsamında, Da Vinci kapsamında, öğrenci iken ve öğrenci olduktan sonra birçok öğrenci değişim programıyla yurt dışını öğrencilerimiz görsün diye programlar düzenliyor. Millî Eğitim Bakanlığı "Bursla yurt dışına gitsin, orada master, doktora yapsın." diye binlerce öğrenci gönderiyor. Ya, bu, kötü bir şey değil. Ha, buna rağmen, bunların içinde "Ben bu ülkede iş imkânı bulamadım." veya "Ben bu ülkede yaşamak istemiyorum." veya "Ben Avrupa'da, Amerika'da yaşamak istiyorum." diye gidenler de elbette olabilir ama bütün öğrenciler ülkeden umudunu... Ya, bırakın siz bunları ya. Siz TEKNOFEST'e hiç gittiniz mi arkadaşlar?
NURTEN YONTAR (Tekirdağ) - Ya, TEKNOFEST'e bağlamayın Allah aşkına! TEKNOFEST'e neden hemen bağlıyorsunuz?
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Orhan Bey, siz sokakta dolaşıyor musunuz Allah aşkına?
ORHAN YEGİN (Ankara) - TEKNOFEST'e hiç gittiniz mi? O TEKNOFEST'te arkadaşlar...
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Ne alakası var ya! Öğrencilerin yüzde 90'ı diyor ki: "Bu ülkede yaşamak istemiyorum." Neden?
ORHAN YEGİN (Ankara) - O TEKNOFEST'e, arkadaşlar, 2023 yılında 3 şehirde TEKNOFEST yapıldı, 5 milyon ziyaretçi geldi ve bunların hepsi gençti, biliyor musunuz? Bunların hepsi gençti.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Allah aşkına, siz gençlerle bir araya gelebiliyor musunuz?
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Yüzde 90'ı diyorum ya, yüzde 90'ı; neden? Ne alakası var TEKNOFEST'le? İnsanları trollemeyin ya!
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen karşılıklı konuşmayalım.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Gençlerle sohbet ediyor musunuz? Herhangi bir kıraathaneye gidebiliyor musunuz?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ve siz işte her şeyi, memleketi kötü göstermek için, ülkeyi kötü göstermek için "battık, bittik"i göstermek için böyle spesifik örnekler alıp bütün ülkenin gerçeği buymuş gibi, bütün insanlığın gerçeği buymuş gibi, yirmi üç yıllık hikâyenin özeti buymuş gibi anlatmaya çalışıyorsunuz. Bunları boşuna yapıyorsunuz.
NURTEN YONTAR (Tekirdağ) - Spesifik olaylarla siz kendinizi uzaklaştırıyorsunuz bence!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, diplomalı işsizlerden bahsedildi; ona İŞKUR, Sosyal Güvenlik Kurumu, Çalışma Bakanlığı bütçesinde değinmek istiyorum.
"Eğitim programı yapmışsınız, az para harcamışsınız Sayın Bakan; eleştiriliyorsunuz." "Ya, bu bütçeyle bu yapılır mı?" Gençlik faaliyetinden anladığımız belki de bu; konser yapacaksın, bir sanatçıya 69, öbürüne biraz daha az...
NURTEN YONTAR (Tekirdağ) - Siz ne veriyorsunuz? Bir 69 duymuşsunuz yani.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Sekiz dokuz günlük programa 100 milyon parayı vereceksin, takdir alacaksın Sayın Bakan. Öyle düşük bütçelerle bir sürü öğrenciye verdiğin eğitimlerle meğitimlerle bu muhalefetten takdir alamazsın.
ŞEREF ARPACI (Denizli) - Cumhuriyet Bayramı kutlanmasın mı?
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bu ülkede etkinlik olmasın mı?
ORHAN YEGİN (Ankara) - 100 milyon para harcayacaksın, Sayın Bakan, 2 sanatçıya, tamam. O zaman gel, bak, nasıl takdir alıyorsun, görürsün.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ya, siz hangi kafayı yaşıyorsunuz, hangi çağda yaşıyorsunuz?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Var ya, sizin konuşacak meseleniz yok da bakma. Nezaketli davranıyoruz, bakma.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Orhan Bey, lütfen, karşılıklı değil...
ERHAN USTA (Samsun) - Böyle bir şey yok ya, böyle bir şey yok!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, "Bakanlıkta spor var ama gençlik yok." dediler.
ERHAN USTA (Samsun) - Mızrak çuvala sığmıyor.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bakanlıkta spor var ama gençlik yokmuş. Gençlik merkezleri; bak, şu kitapçıklarda yazıyor, gitmediyseniz bile burada özeti var.
İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Ya, 14 trilyon bütçeyi kullanıyorsun, olacak tabii ya. Allah Allah!
MEHMET BAYKAN (Konya) - Her şey para mı ya?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Genç ofisler, engelsiz gençlik merkezleri, gençlik kampları, tematik kamplar. Bak, ekolojik tarım, medya, medeniyet ve tarih, kariyer ve motivasyon başlıklı tematik kamplar, dene-yap atölyeleri...
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Ya, bir şey söyleyeceğim; Sayın Bakan, cevap verir, niye siz derdine düştünüz?
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın milletvekilleri...
Orhan Bey, bir dakika...
ORHAN YEGİN (Ankara) - Biz Anadoluyuz Projesi...
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Sayın Vekilim, Sayın Bakan cevap versin, sen niye bu kadar...
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Vekilim, lütfen karşılıklı konuşmayalım.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Kuşaktan Kuşağa Öğrenme Projesi, MüzeKart, Seyahatsever Projesi...
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Sayın Bakan cevap verir, sorun yok.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Genç Kod'la kodlama ve robotik projeleri, kulüpler, vizyon kulüpleri, gönüllülük faaliyetleri, uluslararası spor organizasyonlarına ev sahipliği...
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Sayın Vekilim, Sayın Bakan sorulara cevap verir, sizin onu okumanıza gerek yoktu.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bunlar nedir ya? Bakanlığın sporu varmış da gençliği yokmuş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Bizim okuma yazmamız var, onu okumanıza gerek yoktu.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Orhan Bey, selamlamanızı yapın.
Buyurun.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ya, bir tane gençlik merkezine, bir tane gençlik kampına "Ya, bu gençler ne yapıyorlar, bu Bakanlık ne yapıyor?" diye Allah'ınızı severseniz bir gitseydiniz neler yapıldığını orada görürdünüz, o gençleri, o arkadaşları ve gurur duyardınız, burada iftiharla bahsederdiniz.
Şimdi, Başkanım, galiba son dakikam.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Selamlamanızı yapın.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Söylemek istediğim şu: "'Zaman bendedir ve mekân bana emanettir.' şuurunda değil gençlerimiz." dediniz Sayın Temurci.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Yüzme öğretiyorsunuz, gençlik merkezi yapıyorsunuz...
ORHAN YEGİN (Ankara) - "Mutsuz, keyifsiz bir gençlikle karşı karşıyayız."
İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Bravo! İlk defa doğru bir şey söyledin.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bak, neyi görürsen, onu genelleştirirsen...
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Ya, Sayın Vekil...
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ya, bir dakika Hanımefendi, Sayın Vekilim...
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Orhan Bey, selamlamamızı yapalım.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Araştırmalar burada, bizim şahsi fikrimiz değil ki.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Sayın Vekil, müsaade edin, dakikanız gelecek.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Ya, yazık ya! Size çok yazık ya!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Tamam.
Söylemek istediğim şey şu: Bu toplumda...
Başkanım, şu son dakikamı bir yenileyebilirsek, müsaade ederseniz...
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen selamlamanızı yapın.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Söylemek istediğim şu: Bu toplumda annesini doğrayan çocuklar da var, bu toplumda karısının boğazını kesen adamlar da var, bu toplumda en ahlaksız işleri yapan insanlar da var. Biz kötü örnekleri alıp "Bütün toplum böyle." dersek veya böyle bir genelleme bu ülkede varmış gibi, iktidara çatalım diye, yirmi üç yıllık hikâyeyi bozalım diye böyle ülkeyi genelleştirirsek, bunu yapmak siyasal bir dil olarak ağzı olan herkes için mümkün. Ama ben diyorum ki: Evet, bu olumsuzlukların hepsi bu ülkede var ama biz bunların hepsinden çok daha büyük, biz bunların hepsinden çok daha ahlaklı, biz bunların hepsinden çok daha fazla ülkesinin geleceği için fedakârlığa hazır gençlerle muhatap oluyoruz toplumda ve görüyoruz da ve çok daha fazlası bu ülkeyi çok daha ilerilere taşıyacak inşallah.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Çocuklar çamaşır yıkayamıyor, duş alamıyor; bırak Allah aşkına ya!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Gençlerle uğraşmayı bırakın, ülkenizin gençliğiyle gurur duyun. Arkasında durun o gençlerin, arkasında, karşısında değil.