| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Dijital Hizmet Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2312) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 31 .10.2019 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, maddeyle ilgili öncelikle verilen önerge üzerinden başlamak istiyorum.
Önergenin birinci sayfasında "Geceleme hizmetinin sağlıklı yaşam tesisleri, eğlence merkezleri gibi tesislerin bünyesinde sunulması vergilendirmeye etki etmez. Bu durumda vergi, konaklanan tesisin tarifedeki türü dikkate alınarak hesaplanır." cümlesinden kastedilen nedir? Yani bunlar vergiye tabi mi, değil mi? Bir kere bunun net, anlaşılır olması lazım.
Yine, ikinci önergede de 10'uncu maddenin tekliften çıkarılması istenilmekte.
Değerli arkadaşlar, buraya bir kanun teklifi hazırlanarak gelmekte. "Torba yasa" olarak ifade ediyoruz, içine ne bulursak böyle toplanan, konulan. Şimdi, böyle önemli bir konu. Akabinde önergeyle de tekrar çıkarılmaya çalışılmakta. Yani burada demek ki bu işler böyle alelacele yani "Göç yolda düzülür." ihtimali üzerine hesap edilmiş tekliflerle gelindiğini açıkça göstermekte.
Onun ötesinde, maddede "konaklama vergisi" adı altında vatandaşımızın, otel işletmecilerinin üzerine yeni bir yük getirilmekte. Zaten turizmcinin omuzlarına daha yakın tarihte ajansla birlikte bir külfet gelmişti. Şimdi de konaklama vergisiyle, ister kanun teklifinde yazdığı gibi muhatabını işletmeler olarak yani hizmeti sunan olarak kabul edelim isterseniz bunu "Otel işletmeleri nasıl olsa vatandaşın üstüne bir şekilde fatura eder." olarak kabul edelim, sonuçta vatandaşımızın, işletmeci olsun, bu turizm hizmetinden, faaliyetinden yararlanan olsun, kısacası zor koşullarda ayakta kalmaya çalışan turizmi bir baltalama girişimiyle karşı karşıyayız. Özellikle Antalya Milletvekili olarak, turizmin başkenti olan ilin vekili olarak Antalya'da, hem Antalya hem Türkiye turizmine ciddi zarar gelebileceğini buradan ifade etmek istiyorum. Zaten ekonomi kötü sayenizde, zaten şartlar kötü sayenizde, zaten geçim sıkıntısı var sayenizde; e şimdi "tuttuğumuzdan ne alabilirsek" mantığıyla yeni bir vergi getirilmekte.
Değerli arkadaşlar, eğer ki konaklama vergisiyle, hele hele, diyelim ki şu önergeyle de burada, işte 18 TL beş yıldızlı otel, dört yıldızlı otel 12 TL gibi rakamlar var. Şimdi, otelde... Sayın vekilimiz hangi belediye başkanını kastetti bilmiyorum ama tabii belediye başkanları da gidebilir, birçok arkadaşımız da imkânları nispetinde tatile gidebiliyor. beş yıldızlı bir otelde 2 kişinin aynı odada kaldığını varsayarsanız bu teklife göre 36; 3 kişi kaldığını varsayarsanız 54 TL. Yani nedir? Günlük 54 TL ilave bir ücretle karşılaşacak bir odada kalan aile.
Şimdi, bizim derdimiz turizme katkı koymak mı, turizmi geliştirmek mi, teşvik etmek mi, yoksa turizm üzerinden yeni vergiler elde etmek mi? Önce buna bir karar verelim. Bugün Türkiye'nin en önemli lokomotif sektörlerinden biri turizmdir. Belli şehirlerimizde, başta Antalya, Muğla olmak üzere, o şehrin ekonomik lokomotifi turizmdir. Turizm, sadece otel ve denizden ibaret değildir, yüzlerce alana hitap eden bir alandır; tarıma hitap eder başta, taşımacılığa hitap eder yani sayısız, her alana, hizmet sektörüne hitap eder; yüzlerce gencimiz orada çalışır. "Biz buraları teşvik edelim." derken tam tersi "buralardan ne alabiliriz" mantığı üzerine getirilmiş bir teklif.
Ben dün de ifade ettim, eğer illaki turizm üzerinden bir gelir elde etmek istiyorsak... Değerli arkadaşlar, 18 Temmuz 2019 tarihinde ve şu an Plan ve Bütçe Komisyonumuzun tozlu raflarında bekletilmekte olan bir kanun teklifim oldu. Kanun teklifimde yurt dışından Türkiye'ye gelen yabancı turistlerden -bakın, Türk vatandaşından değil yani zaten vergi yüküyle ezilen vatandaşımızdan değil- 13 yaş üzeri turistlerden otele ödemiş olduğu ücretten -ben yüzde 4 olarak önerdim, yüzde 1 olur, 3 olur, 4 olur, 5 olur yani ne olduğu çok önemli değil- belli bir oranda vergi alınmasını ve bu verginin esas itibarıyla yerel yönetime yani belediyeye verilmesini önerdim, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'na eklenmesi için öneride bulundum. Çünkü değerli arkadaşlar, bakın, turizmle yoğunlaşan şehirlerimizde -bu, il olur, ilçe olur- malum olduğu üzere turizm sezonlarında o şehrin veya beldenin resmî nüfusu tabelada yazdığı gibi değildir. Tabelasında normal resmî nüfusu yazar, diyelim ki Antalya 2 milyon, yaz sezonunda sadece 14 milyon yabancı turist gelir, en az 4 milyon yurt içerisinden yerli turist gelir. Yani bu neyi gösterir? Yılda en az 16 milyon dışarıdan bir şekilde turizme, turizmden yararlanmak üzere şehre gelen insan var. E şimdi belediye gelirlerini, İller Bankası desteklerini resmî nüfusa göre almakta. Bu turist olarak gelenlere hangi bütçeyle hizmet yapacak? Veya küçük bir ilçemizde, hadi büyük şehirler bir nebze, ilçelerimizde veya normal bir ilimizde nüfus oranına bakıyorsunuz çok düşük ama gelen turist sayısı çok fazla.
Değerli arkadaşlar, bakın, bu teklif getirilirken yurt dışında da uygulandığı dile getirildi. Evet, biz de biraz araştırma yaptık, bu uygulamalar genelde yurt dışında belediyelere destek mahiyetinde düzenlenmiş vergilerdir. Gelin, eğer turizmden bu şekliyle bir gelir elde etmeye çalışıyor isek bu verginin sadece yabancılardan alınması ve gelirinin de belediyelere aktarılmasını ben öneriyorum. Aksi hâlde, sizin bu niyetinizin sadece ve sadece genel bütçeye vergi kazandırabilme gayretinizden öteye gitmeyen bir girişim olduğunu üzülerek ifade etmek istiyorum ve teşekkür ediyorum.