KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben sayın vekilimize tamamen katılıyorum. Az sonra oylama olacak Cemal Öztürk'ün verdiği önergeyle ilgili. Cemal Öztürk burada yok ama umarım ki dediğiniz şekilde oyunuzu da verirsiniz yani "hayır" olarak bu önergeye oyunuzu verirsiniz çünkü ben "hayır" oyu vereceğim, şimdiden söyleyeyim, sizin de "hayır" oyu verip vermediğinizi takip edeceğim.

Değerli arkadaşlar...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ben aşağıya gideceğim yalnız.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Vallahi, dediklerinizin arkasında durup durmayacağınızı göreceğiz, bilmiyorum.

Şöyle söyleyeyim: Değerli arkadaşlar, bakın, sayın iktidar temsilcileri ne dediler on beş gündür? Hatta geçen hafta Sayın Mehmet Muş burada basın toplantısı yaptı, âlâyıvalayla "Çok kazanandan çok, az kazanandan az alacağız bu torbayla." dedi. Ya, arkadaşlar, Allah'ınızı severseniz -önceki teklif zaten kötüydü- bu maktu vergiyle çok kazanandan çok, az kazanandan az mı vergi almış oluyorsunuz? Allah'ınızı severseniz bir şapkayı önümüze koyup düşünelim. Yani düşünün ki sektör -sektöre bakalım, ben genelde emek yönünden bakarım ama sektöre bakalım- zor günler geçirdi, büyük travmalar geçirdi; düşünün ki bazı yatırımcılar 200 euroya oda satacağım diye fizibilite yaptı, yaşanan krizler sonucu 50 euroya müşteri bulamadı; banka borçları vardı, banka borçları yapılandırıldı, defalarca yapılandırıldı, hacizlerle karşı karşıya kalındı, iflaslarla karşı karşıya kalındı, büyük sıkıntılar çektiler ama bazı otel sahipleri var ki borcu yok, harcı yok, yatırımını zamanında yapmış, 200 euroya değil de 50 euroya satsa da 100 euroya satsa da para kazanmaya devam etti, onlar sıkıntı yaşamadılar. Son dönemde yatırım yapanlar büyük sıkıntı yaşadılar, daha toparlanabilmiş de değiller bazıları. Şimdi diyoruz ki bütün sektöre biz vergi salıyoruz, isteyen arkadaş yılda 100 milyon euro kazansın, ona aynı vergi; isteyen zarar etsin, ona da aynı vergi diyoruz. Nerede çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi? Yok. Bir tane gariban bir pansiyon açmış, efendim, bir tane tek yıldızlı oteli var; yatırımının da borcu, harcı var; zor para kazanıyor, oradan para kazanamıyor; ona da aynı vergiyi salıyoruz, Çırağan Otel'e de aynı vergiyi salıyoruz efendim. Gecelik bin euoruya oda veriyor. Bodrum'da bir otel var 2 bin euroya, 5 bin euroya geceliği var. Bakın, 5 bin euro o kral daireleri, oligarklar kalıyor. 10 bin euro olan var. Ben de kalmadım hiç oralarda. 10 bin euroya satılan yer var, 10 bin euro geceliği. Şimdi 10 bin euro kaç para yapar? 70 bin lira yapar. Şimdi diyoruz ki biz 70 bin liraya oda satan da 700 liraya oda satan da 18 lira vergi verecek. Ya bu hak mıdır, nerede bu çok kazandan çok, az kazanandan az vergi? Böyle bir şey olur mu?

Arkadaşlar, bu anlamda bakın, genel ilkemiz şu olmalı: Kâr üzerinden vergi almak olmalı, devletin ilkesi bu olmalı. Kim çok kazanıyorsa çok vergi versin. Devlet incelemelerini daha etkin yapsın, hesap uzmanları çoğalsın, vergi denetimleri çoğalsın; eğer ki sektörde az vergi verilme sıkıntısı varsa takibini yapsın, çok kazanan çok alsın, az kazanandan az alsın. Böyle ancak dengeleyebiliriz yani sosyal adaleti de sektör içi adaleti de vergi adaletini de böyle sağlayabiliriz. Ama siz vergiyi sabit salarsanız... Hatta -sayın vekilimin dediği gibi- önceki teklif daha adaletliydi, en azından orana tabiydi. Şimdi maktu yapınca bakın şöyle bir şey olacak, bir de ne kadar beş yıldızlı otelleri kayırmışsınız burada: Ya Allah'ınızı severseniz, bakın, beş yıldızlı bir otelin, benim bildiğim ortalama fiyatı 150 dolar -diyelim ki, öyle bir şey varsayalım- yani bin TL diyelim mesela beş yıldızlı otelin ortalama fiyatı -daha düşük de olabilir, ben faraza söylüyorum yani bin TL'yi- diyoruz ki biz bundan 18 TL vergi alacağız bin TL üzerinden yani yüzde 1,8 vergi alacaksınız. Ama benim bildiğim üç yıldızlı otellerinse geceliği 100 lira veya 150 liradır, "Bundansa yüzde 9 vergi alacağım." diyorsunuz. Bakın, beş yıldızlıdan yüzde 1,8 veya yüzde 2 vergi alacağım, üç yıldızlıdan yüzde 9 vergi alacağım diyoruz. Burada nerede adalet arkadaşlar, adalet nerede? Yani...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Yüzde 9.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yüzde 9 dedim arkadaşlar. Diğerinden de yani üç yıldızlıdan yüzde 9'u yani kabataslak söylüyorum, beş yıldızlıdan yüzde 2, hadi 2,5 diyelim. Burada bir adalet yok. Bu anlamda bu adaletli vergiyi sağlamadığınız sürece, gerçekten çok kazanandan çok vergi almadığınız sürece o yanlış. Ben bu vergiye külliyen karşıyım yani merkezî idareye alınabilecek bir vergiye külliyen karşıyım ve bu vergi ancak dediğim gibi çok kazanan otelden veya işletmeden çok alınması gerekir.

Diğer bir mesele: Değerli arkadaşlar, diyelim ki 5 kişilik bir aile tatile çıkacak. Yani biliyorsunuz ailelerimiz de dar gelirli yani düşünün ki 3 çocuğuyla tatile çıkıyor, düşünün ki arkadaşlar üç yıldızlı bir otelde kalacak, 12 yaşından büyük çocuklar de, her gece 45 lira -bu mantığa göre- vergi verecek. Düşünebiliyor musunuz arkadaşlar, böyle bir yük yüklüyorsunuz. Bu vergiyi vatandaşımız ödeyecek. Bakın, ya işletme sırtına binecek bu vergi ki öyle gözüküyor kimi yerlerde. Rekabet edemediği sürece fiyatını artıramayacak eğer piyasa iyi değilse, eğer piyasa iyiyse vatandaşlarımıza yansıyacak. Burada çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi diye bir şey yok.

Sayın Başkan da sohbette...

BAŞKAN - Arkadaşlar sohbet etmiyoruz. Aynı konuyu, önerge sahibiyle ilgili bir şey var. Siz bana konuşacaksanız ben diliyorum sizi.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Size değil ama Başkan dinlemeli zaten, Başkanın görevi oturumu dinlemektir.

BAŞKAN - Buyurun, dinliyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Diğer mesele, Sayın Vedat Bey, bakın, şu çok önemli. Şimdi yerel yönetimler zaten zor durumda biliyorsunuz ve iktidarın yani merkezî iktidarın, tek adam rejiminin yerel yönetimlerin yetkisini, kolunu kanadını kırma gibi bir eğilimi var. Özellikle de son seçimde büyükşehirler kaybedildiğinden beri, " Boğaziçi İmar Kanunu'nda yetkileri Ankara'ya taşıyalım, diğer imar yetkilerini Ankara'ya taşıyalım, belediye şirketlerine atamalarda merkez yetkili olsun." dedi, şimdi de düşünün ki yerel belediyenin hizmet verdiği bir konuda... Düşünün ki otele kim hizmet veriyor, kim çöpünü alıyor, kim yolunu yapıyor, kim kaldırımını yapıyor, kim o hizmetini yapıyor? Yerel yönetim yapıyor. Yerel yönetim hizmet yapıyorsa böyle bir vergi dünyadaki uygulamalarında yerel yönetimlere aktarılır çünkü onun hizmetini çok büyük oranda yerel yönetim yapar. Yerel yönetimler bu kadar zor durumdayken biz bu vergiyi illa koyacaksanız -onu da söylüyorum, ben yine karşıyım- kaynağının da yerel yönetimlere aktarılması lazım.

Üçüncü mesele, değerli arkadaşlar, otellere bu vergiyi salıyoruz. Dünyada bir eğilim var ve bu eğilim Türkiye'yi de saracak, onu söyleyeyim. Siz Barcelona'ya gidin, Madrid'e gidin, ne bileyim Roma'ya gidin otel kadar "Airbnb"yle kiralanan evler vardır, en az otel kadar diyorum bakın. Bütün Venedik'in merkezi, evlerin hepsine gidin, Airbnb'dir; Roma'ya gidin evlerin yarısı Airbnb'yle kiralanır, otel kadar orada konaklanır ve eğilim o yöndedir. Türkiye'de de bu başladı yani Airbnb veya başka platformlar üzerinden evini kiraya veren ciddi sayıda vatandaşımız var ve artacak bu sayıda turizm merkezlerimizde. Şimdi otellere bu vergiyi koyuyoruz ama evlerini kiraya verenlere herhangi bir şekilde bu vergiyi koymuyoruz. Bu trendi artırabilir yani bu trendi ciddi anlamda artırabilir diye düşünüyorum. Zaten bu anlamda rekabette zorlanıyor belli oteller, Bu vergi, evlerin daha çok bu anlamda kiralanması gündeme getirebilir.

Değerli arkadaşlar, bu anlamda adaletsiz, gerçekten adaletsiz bu vergiyi ben gündemimizden çıkarmayı ve geri çekmeyi öneriyorum.

Teşekkür ederim.