MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, ben bu maddeyi desteklesem de bakıyorum, iktidar, muhalefet kimse desteklemedi, herhâlde geri çekilecek.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İktidar da desteklemedi.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, devlet insanların tek tek yapamadıkları işleri birlikte yapsınlar diye bir organizasyon kuruyorlar, kim yapacak? Demokrasilerde seçiliyor, birilerine yetki veriliyor, ondan sonra para toplanıyor, bu toplanan paranın adı da "vergi" bununla vatandaşın işleri kolaylaştırılıyor, yapılıyor. Dolayısıyla vergi almanız anlaşılır bir şey. Anlaşılmayan ve yanlış yaptığınız şey, siz bu son zamanlarda getirdiğiniz bütün düzenlemeler gibi panik şeklinde "Ya, ne oluyor, şu deliği kapatmamız lazım, buradan da su gidiyor, burayı da kapatmamız gerekiyor." diyorsunuz; bir tarafa ayağınızı basıyorsunuz, bir tarafa elinizi basıyorsunuz; böyle olmaz değerli arkadaşlarım. Böyle olunca da, burada madde düzenlemişsiniz, güzel bir şekilde yazmışsınız filan, tam görüşürken, yok, görüşmeye başlamadan "Biz değiştiriyoruz bunu, bir önerge verdik, şu önerge üzerinde konuşacağız." falan demeye başlıyorsunuz. Bu önergede de tutarlılıklar yok, ciddi tutarsızlıklar var değerli arkadaşlarım.

Bir defa, vergi koyarken elbette kamunun ihtiyaçlarını, devletin ihtiyaçlarını tabii vatandaş için yaptığı işlerden dolayı karşılamak istiyorsunuz falan ama en temel özelliği de adalet ilkesinin çiğnenmemesidir yani. Vergi koymak, vergi toplamak aynı zamanda adaleti sağlamanın da en önemli araçlarından bir tanesidir. Daha baştan bozuyorsunuz. Biraz evvel Hamzaçebi ifade etti yani beş yıldızlı otel ile Bodrum'daki küçük bir pansiyonu hesaplayamıyorsunuz yani, orada bir adalet tesis edemiyoruz. Niye? Yani kötü insanlar falan, ondan dolayı değil, ondan dolayı yapmıyorsunuz; bir düşünmüyorsunuz, geleni tartışmıyorsunuz bir kere. Bizde bunlar geliyor, üzerinde oturuyoruz, müzakere ediyoruz, tartışıyoruz ve bu açıkları buluyoruz. Siz yapmıyorsunuz değerli arkadaşlarım ve panik şeklinde "Acaba ne yapabiliriz." diyorsunuz. Niye "Ne yapabiliriz?" diyorsunuz?

Bakın, geçen sene burada yaptığımız bütçede Türkiye Cumhuriyeti devletinin 80 milyar TL civarında borçlanacağını öngördük. Biliyorsunuz, kanun bakanlığa yüzde 5, Cumhurbaşkanlığına yüzde 5 yetki veriyor .Onlar kullanıldı, ne oldu? 90 milyara TL'ye çıktı borçlanma. Şimdi, bu torbanın içinde 70 milyar TL daha borçlanma yetkisi veriyoruz. Değerli arkadaşlar, nereden veriyoruz? Bütçe açığı bu; bütçe açığı, değerli arkadaşlarım. 160 milyar TL olacak bütçe açığı. Ne kadar öngörmüştük? 80 milyar TL öngörmüştük değerli arkadaşlarım. Gerçekten, bu bohça artık yama tutmuyor, bunu görmek mecburiyetindesiniz.

Bakın, kısa vadeli tedbirler elbette alacağız, alacağız tabii, olmadan olmuyor ama orta ve uzun vadeliyle birlikte yapmazsanız bir yere gidemezsiniz. Bakın, 2015 seçimlerinden bu yana burada oturuyoruz, 2015 Haziran ve sonra da Kasım seçimlerinden bu yana burada oturuyoruz; o günlerden bugüne panik şeklinde düzenlemeler getiriyorsunuz ve bir yere gidilmiyor.

BAŞKAN - Evet...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bitireceğim efendim, birkaç cümlem daha var.

Bakın, burada çıkaracaksınız, çıkarmayacaksınız, o ayrı bir şey ama 2 tane konu anlaşılmıyor çok fazla yani. Kim verecek bu vergiyi? Çok açık ve net koymuşsunuz: "Konaklama vergisinin mükellefi birinci fıkrada belirtilen hizmetleri sunanlardır." Ama daha sonra aşağıda gelmişsiniz "Konaklama vergisi, konaklama tesislerince düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde ayrıca gösterilir." demişsiniz. Ya, bu karmakarışık bir şey. Vatandaştan alınacak, herkes bu şekilde... Ha "Pratikte uygulama zaten böyle olacak, elbette rekabete girecek, hizmet veren elbette fiyatlara yansıtacak." falan diyebilirsiniz ama net bir şekilde yazılması gerekiyor bunun, net bir şekilde yazmazsanız burada sıkıntı olur.

Değerli arkadaşlarım, bir de önemli bir düzenleme yapıyorsunuz ve ciddi bir şekilde buraya getiriyorsunuz. Ne bekleniyor bundan? Yani ben geneli görüşülürken yoktum, anlatıldı mı acaba "Bu maddede yıllık şu kadar gelir bekliyor devlet, şunu kapatacağız." diye. Ne bekleniyor? Çünkü çok ciddi bir şekilde ihtiyaçları var bu paraya. Değerli arkadaşlarım, geçen sene bütçede "Biz 2019'da 160 milyar TL açık vereceğiz." dendi ama gelecek sene yani 2020'de gelmeyecek 100 milyar TL para geldi değerli arkadaşlar. Nereden geldi? Merkez Bankasından geldi. Nereden geldi? İmar affından geldi, bedelli askerlikten geldi, vergi prim affından falan geldi. O gelmeyecek değerli arkadaşlarım. Önümüzdeki sene için, 2020 için 139 milyar TL açık öngörmüşsünüz; hayır, 300 milyar TL'yi geçecek böyle ciddi bir şeyle karşı karşıyayız.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Söylemiyorlar.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ne bekleniyor, bunun ifade edilmesi gerekiyor.

BAŞKAN - Evet...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bir cümle daha ifade edeyim.

Değerli arkadaşlarım, eğer bu madde çıkacaksa mutlaka ve mutlaka belediyelerin buradan pay almaları gerekiyor yani bu çok insafsızlık olur, bunu düşünün.

Bir başka şey de, biraz evvel ifade edildi: Gerçekten, Erzurum'da, Hakkâri'de, Van'da, Tunceli'nde, Artvin'de bu verginin aynı şekilde alınmaması gerekiyor, adalet ilkesi gereği buna da dikkat etmek gerekir diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.