KOMİSYON KONUŞMASI

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Hanımefendi uzatılıyor dedi ama şimdi o güven öyle bir şeydir ki tesis edilmesi...

BAŞKAN - O konu üzerinde mi konuşalım?

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Evet.

BAŞKAN - Konuşmayalım o konu üzerinde.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - O konu üzerinde konuşacağım çünkü hanımefendinin tavrı, beyefendinin söyledikleri üzerine... Aslında konuşmamaya kararlıydım ama bu konuyu kısaca geçtikten sonra farklı bir şey söyleyeceğim.

BAŞKAN - Fakat siz bizden ekstra bir şey istiyorsunuz.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Ne yönde?

BAŞKAN - Küçük bir açıklama. Ben sizin her söylediğinizi anlayışla karşılıyorum. Burada demokrasi bütün kurallarıyla işledi, Meclis İçtüzüğü neye amirse o yapıldı. Bir nezaket istiyorsunuz.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Hayır, nezaketin ötesinde bir şey istiyoruz.

BAŞKAN - Ben dedim ki: "Burada haklısınız, öyle olabilirdi." Ama olmadı. Tekrar olabilir yani bu şey değil ama bunu uzatmayalım lütfen.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Şimdi uzatma uzatmama noktasında argümanlar yanlış, doğru sunulmuyor ortaya.

BAŞKAN - Yani ortada bir ayıp yok, ortada bir kusur yok, ortada bir yanlış yok ama "Şöyle olsa daha iyi olurdu." Elbette daha iyi olurdu, olmadı ama yanlış olmadı, orada anlaşalım.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Hayır, yanlış olduğunu düşünüyoruz. Bakın, yanlış olduğunu düşünüyoruz ki kamuoyundaki tepki tam da o yönde. Şimdi, beyefendi dedi ki: "Ben size güveniyorum, siz de bana güvenin." İşte, o güveni oluşturmak ilk başlangıç noktasında siz ona zorunluydunuz çünkü tüm olayın kilitlendiği nokta bir güç gösterisiyle soruşturmanın sekteye uğradığı yönündeydi. Herkes Türkiye'de bunu biliyor, bu bir intihar değil, bu bir atlama değil, bir kaza değil, bu bir cinayet. Bunu herkes biliyor Türkiye'de. İşte, dün daha Türkiye gazetesi yazarı, yandaş gazetenizde, sizden yana olan bir arkadaşımız "Rabia Naz bir cinayettir." diyor. Üzerine basa basa söylüyor.

AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) - Siz dakika bir, gol bir oldunuz. Hiç araştırmadan hükmü verdiniz, hükmünüz bittiyse kapatalım toplantıyı.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Şimdi, bir dakika, hayır, ben söylemiyorum, ben vermiyorum.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen karşılıklı konuşmayalım.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Ben vermiyorum, hükmü verenler var bu ülkede. Şimdi, hükmü verenlerin olduğu noktada da bir güç gösterisi uygulanıyor. Şimdi, o güç gösterisini daha Komisyon kurulduğu gün dakika bir, gol bir hesabı Komisyonun o şekilde oluşmasıyla o güveni sarsan sizsiniz. Bizi arayan herkes diyor ki: "Ya biz sevinmiştik bu Komisyon kuruldu diye ama bu Komisyon daha ilk başta tavırlarını gösterdiler aman dikkat edin." diye bizi uyarıyorlar. "Aman dikkat edin, her zaman yaptıklarını yapacaklar yine." diyorlar, bizi uyaranlar var. Biz onun üzerine bunu söylüyoruz. Siz aslında diyorsunuz ya, "Ben size güveniyorum." Bizim birbirimize güvenmemizin bir önemi yok.

AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) - Çok önemi var.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Hayır, bakın, biz güveniriz, biz milletvekiliyiz. Biz birlikte çalışacağız, biz güveniriz. Güvenmesek de birbirimize gereken şekilde saygı ve sevgiyi gösteririz ama bu konuda kamuoyunun bakış açısı son derece önemli. Biraz önce çok güzel bir şey söylendi. Evet, bu son derece kamu vicdanını yaralayan bir olay. Dolayısıyla, bu kamu vicdanını birazcık rahatlatmak açısından ilk başta bu adım atılabilirdi, ben geriye dönmeyecektim, bu konuyu da gündeme getirmeyecektim. Herkesin demokrasiye bakış açısı çok farklı oluyor tabii, bizim demokrasiye bakışımız farklı, sizlerin farklı. Bunu zaten bütün ülke biliyor. Dolayısıyla, buradaki nokta güven meselesinde. Hani bu güven konusu açıldı diye bu konuya dönmek istedim.Geri kalan bölümlerde konuşacağım tekrar.

Teşekkür ederim.