KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; öncelikle bu kanun teklifinin bu şekilde hazırlanıp getirilmiş olmasını ben hiç de yerinde görmüyorum, çok gereksiz bir düzenleme. Avukatların, baroların yıllardır mücadelesini verdiği karşı taraf vekâlet ücreti konusu Anayasa Mahkemesi kararıyla da artık davayı kazanan yani karşı taraftan vekâlet ücretini hak eden avukata ait olduğu, hem kanunla hem de Anayasa Mahkemesi kararıyla tescillenmiş durumdadır.

Önce işin vergisel niteliğine bakarsak, müvekkillerimiz her zaman şirket olmayabilir, stopaj yükümlüsü olmayabilir. Sayın avukatımızın ifade ettiği gibi, herhangi bir vergi kaydı olmayan bir kişi olabilir, bu kişinin avukatlık ücretini bu şekilde tahsil etmesi hâlinde zaten bu sizin getirmeye çalıştığınız düzenleme konusuz bir duruma düşmüş olur. Yani vergi mükellefi olmayan bir müvekkil avukatlık ücretini karşı taraftan tahsil etmesi hâlinde hangi makbuzu kesecek, hangi faturayı kesecek? Dolayısıyla, sanki burada vergi yükümlülüğü olan müvekkilden alınan para bir ayrı değerlendiriliyor, vergi yükümlülüğü olmayan bir müvekkilin aldığı para yani avukatlık ücreti sanki ayrı değerlendiriliyor. Yani böyle ikircikli bir durum söz konusu öncelikle.

Ha, siz diyorsunuz ki sadece bu vergi mükellefi olup stopaj kesebilen kişiler, şirketler yönünden geçerlidir derseniz de o zaman benim size şunu söylemem gerekir.

Değerli arkadaşlar, Avukatlık Kanunu'nun 164'üncü maddesinde "karşı taraf vekâlet ücreti" olarak geçen, davayı kazanan tarafın avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık ücreti, yine ceza mahkemelerinde hükmedilen avukatlık ücreti, icra takiplerinde borçlu tarafın ödemek zorunda kaldığı avukatlık ücretine "karşı taraf vekâlet ücreti" denir.

Karşı taraf vekâlet ücreti de Avukatlık Kanunu'nun 164'üncü maddesi gereğince davayı kazanan veya alacaklı vekilinin kendisine aittir.

Bu konuyla ilgili Anayasa Mahkemesine dava açıldı. Bu davayla ilgili olarak, 16 Mayıs 2019 tarihli 30776 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan Anayasa Mahkemesi kararıyla, karşı taraf vekâlet ücretinin avukata ait olduğuna dair karar verilerek açılan iptal davası reddedildi. Yani bu ne demektir? Artık, hem kanunla hem de Anayasa Mahkemesi kararıyla karşı taraf vekâlet ücreti avukata aittir.

Şimdi, siz, bu kanun teklifiyle, bakın, hem kanunu dolanmaya çalışıyorsunuz hem de Anayasa Mahkemesi kararını dolanmaya çalışıyorsunuz. Yani Anayasa Mahkemesi kararıyla da tescillenmiş olan bir konunun etrafını dolanarak, hak edilmiş avukatlık ücretinin müvekkile ödenmesine imkân sağlayan bir düzenlemeye yol açmaktasınız. Bu düzenleme, tamamen hem kanuna hem Anayasa Mahkemesi kararına aykırıdır. Uygulamada çok uygulanabilirliği olmayan bir düzenlemedir. Bu düzenlemenin kesinlikle pratikte uygulaması olmayacağı gibi, avukatlık hak ve hukukunu da ihlal eden bir nitelikte olduğu, uzun yıllar mücadele sonrasında elde edilmiş olan bu hakkın sizin getirmiş olduğunuz bu teklifle aşılmaya çalışıldığı yani kanunun ve Anayasa Mahkemesi kararının arkasından dolanılmaya çalışılan bir durum olduğu açıkça ortadadır. Hiç gereği olmayan bir tekliftir. Eğer vekâlet ücreti zaten karşı taraftan tahsil edilecekse bunu avukat tahsil edecek, avukat da hem KDV'sini ödeyecek hem stopajını ödeyecek, bundan kaçma yok ki.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Avukat nasıl stopajı ödeyecek, karşı taraf ödeyecek stopajı?

CAVİT ARI (Antalya) - Yeter ki avukat karşı taraftan avukatlık ücretini tahsil etsin.

Şimdi, bakın, biz davayı kazandık. Avukat olarak söylüyorum. Karşı taraftan olan avukatlık ücretini, haberim olmadan benim müvekkilim gitti, tahsil etti. Ben hangi makbuzu keseceğim, hangi avukatlık ücretini almış sayılacağım? Karşı tarafla uğraştım, karşı tarafa karşı uğraşıp davayı kazandım, icra takibini tamamlayıp parayı tahsil ettiğim yetmiyor, şimdi kendi müvekkilime döneceğim "Ver kardeşim, benim avukatlık ücretimi." deyip bir de onunla cebelleşeceğim bu durumda. Yani bu, avukata yapılacak bir hareket olamaz. Böyle bir durumda böyle bir sonuç doğar. Bakın, yani ondan sonra da avukatın müvekkiliyle ilgili çetrefilli ihtilafların doğmasına yol açar.

Dolayısıyla, son söz şunu söyleyeyim Sayın Başkanım, bakın, bu düzenlemeye hiç gerek yoktur. Karşı taraftan avukatlık ücreti tahsil edildiği takdirde zaten bu kanun ve dediğim gibi, ilgili madde gereğince avukata ait olan bir parayı avukat olarak tahsil edeceğiz; KDV'sini, stopajını da avukat ödüyor zaten. O nedenle bu madde bence hiç gereği olmayan bir düzenlemedir.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Nasıl ödeyecek?

CAVİT ARI (Antalya) - Efendim?

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Stopajı nasıl ödeyecek avukat? Kendi para alıyor, para alıp da stopajı ödeyen kesecektir bunu.

CAVİT ARI (Antalya) - Evet, ödeyen kesecek, yatacak.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Tamam; işte, onu diyecektir; kendi ödeyemez ki.

CAVİT ARI (Antalya) - KDV'sini avukat ödüyor, KDV'sini avukat ödüyor, stopajını da...

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Bakın, kararda...

CAVİT ARI (Antalya) - Yani, avukat olarak söylüyorum.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Tamam. Kararda KDV'yi açıklıyorlar, dâhil veya hariç.

CAVİT ARI (Antalya) - Avukatın avukatlık ücretini bir başka verme hakkınız yok zaten.

BAŞKAN - Nedir?

CAVİT ARI (Antalya) - Gereksiz bir işlem.

BAŞKAN - Şimdi arkadaşlar, şunu bir açıklayın; somut bir örnek. Yani burada birtakım usulsüzlük mü yapılıyor?

CAVİT ARI (Antalya) - Hayır, hiçbir usulsüzlük yapmaz avukat.

BAŞKAN - Yani, nedir? Bunu koymamızın gerekçesi nedir? Onu bir anlatın arkadaşlar.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Efendim, mahkeme kararında "KDV hariç veya dâhil" diye yazıyor...

CAVİT ARI (Antalya) - KDV dâhildir.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - ...velev ki "dâhil" diyorsa eğer karşı taraf, bu aldığı kişi, kendi müvekkili gelir vergisine tabi herhangi bir vergi mükellefi değilse aldığı 100 liranın içinden KDV'yi hesaplayarak -"dâhil" diyorsa- ona bir fatura kesecek.

CAVİT ARI (Antalya) - Dâhildir.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - 90 artı 10 lira; tevfikat falan yok orada.

CAVİT ARI (Antalya) - Yüzde 18 KDV.