HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Şimdi, Süleyman Bey ülkücü olanların, babasının ülkücü olmasından hâkimlik mülakatını kazanamadığını söyledi. Öncelikle bir tespit yapmak isterim. Bize, Milliyetçi Hareket Partisine, ülkücü milliyetçi harekete mensup olan hiç kimse herhangi bir sınavı kazanmak için hiç kimseye bir tavassutta bulunmaz. Öncelikle bunu tespit etmek isterim. Bizler, milliyetçi ülkücü hareketin mensupları olarak, kurulduğumuz 8-9 Şubat 1969'dan bugüne -yani elli birini yılındayız şu anda- hiçbir zaman herhangi bir menfaat temin etmek gayesiyle hiçbir yapıyla, grupla, siyasi partiyle hareket etmeyiz.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Öyle bir şey demedim zaten, tavassut demedim.

HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Bizim için önemli olan, devletin ve milletin bekası, bölünmez bütünlüğüdür. Onun için, biz, yargının bağımsız ve tarafsız olması gerektiğini bilen, buna inanan ve bunu içselleştirmiş bir siyasi anlayışa mensubuz. O bakımdan, bizim için hukukun üstünlüğünden öte bir şey yoktur. Ki bazı arkadaşlarımızın da değişik zamanlarda hani bu AK PARTİ'nin on yedi yıllık iktidarında zaman zaman kazandığına, zaman zaman kazanamadığına bizler de tanık oluyoruz ama burada herhangi birisini zan altına sokmak bakımından bunu ifade etmedim. Ama şunu söylemek isterim yeri gelmişken: Bizler de yargının tarafsız ve bağımsız olması gerektiğini her zaman söylüyoruz. Yine gerek HSK'de gerekse yargının her düzeyinde, gerek alt düzeyde gerek üst yargı normlarında, herhangi bir şeklide yargının bir cemaate, bir zümreye, bir sınıfa teslim edilmemesi gerektiğini her defa söyledik. Biz de hâkim ve savcılarımızın sadece ve sadece Anayasa'dan ve kanunlardan talimat alması gerektiğini, herhangi bir sınıfsal yapıdan talimat almaması gerektiğini her zaman, her vesile dile getiriyoruz.

Benim söyleyeceklerim bunlardan ibaret.

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.