MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, bu maddenin iki yönden üzerinde tartışılması gerekiyor. Bir: Usul. Yaptığınız şey nedir? İkincisi de bu madde, bu 70 milyar ek borçlanma talebi ne anlama geliyor? Bunların üzerinde konuşmak lazım.

Bakın, kanunun gerekçesinde ne yazmışsınız? 2020-2022 Yeni Ekonomi Programı'nda yer alan bütçe büyüklükleri... 2019 yılı için 70 milyar daha ek borçlanma talep ediyorsunuz Sayın Vekilim ama 2020-2022 için hazırlanan Yeni Ekonomi Programı'na gönderme yapıyorsunuz ya. Daha işin başında ciddiyetten uzak olduğunuzu yani yaptığınız işin ne anlama geldiği üzerinde düşünmediğinizi çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. 2019'u konuşuyoruz. Biraz evvel -Sayın Bakan Yardımcısı iyi ki geldi buraya- Sayın Bakan Yardımcısı şöyle bir şey söyledi: Yani bizim 160 milyar TL'ye çıkacak borçlanma yetkimiz. 160 milyar TL alıyoruz ama 2019'daki YEP'in koyduğu hedef 125 milyar TL'dir. Arada kalan fark 35 milyar TL, bunu da 2020'nin ilk aylarında birtakım problemler falan olacak... Sayın Bakanım, çocuk mu avutuyorsunuz, oynuyor muyuz burada Sayın Bakanım? Etmeyin ya, 2019 yılı bütçesi bitti, 31/12/2019...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Emanete alacak.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, kardeşim yani devlet yönetiyoruz.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, ben, 10/9/2019'da, bu borçlanma şeylerine baktım, ağustos sonu borçlanmalar ki o zaman 104 milyar TL'ydi net borçlanma, şimdi 114 milyar 800 milyon yani 115 milyar TL borçlanmışız. Buradan hareketle o zaman 10/9/2019'da sordum "Yani bu borçlanmayla ilgili 5018 ve 4749, kanunlar açık, ne yapacaklarımız açık net yazıyor; bunları sırasıyla yaptınız mı?" diye. Yani Bakan yüzde 5 artırdı mı? Daha sonra Cumhurbaşkanı yüzde 5 artırdı mı? Eğer o artırmışsa 81, 85 oldu, Cumhurbaşkanı artırınca da 90 milyar TL borçlanma limitimiz var. Borçlanma 104 milyar TL yani ağustos sonu itibarıyla 104 milyar TL borçlanmıştık arkadaşlar. Yani aylık borçlanmayla ilgili raporlar var. Şu an yani eylül sonu itibarıyla 114 milyar 883 milyon, 115 milyar TL borçlanmışız. O zaman sordum ve dedim ki: "Böyle olmaz. Siz acil bir şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisini toplantıya çağırıp ek bütçe yapacaksınız." Arkadaşlar kanun çok açık, net ortada. Kanuna aykırı bir şey yani. Ne ortada? Yani 5018 sayılı Kanun'un 19'uncu maddesi ne diyor? "Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerinde ödeneklerin yetersiz kalması hâlinde veya öngörülmeyen hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla karşılığı gelir gösterilmek kaydıyla kanunla ek bütçe yapılır." Ya, anayasal bir devlet değil mi bu devlet? Yani şu anda bizim beğenmediğimiz, ret oyu verdiğimiz Anayasa geçerli değil mi değerli arkadaşlar? Keyfî mi bu iş yani? Gerçekten devlet değil miyiz yani? Yaptığınız işin tutacak hiçbir tarafı yok. Ek bütçe kanunu getirmeniz gerekiyor sayın milletvekilim. Ya, bir torba yasaya... "Daha evvelde de yapmıştık." Bir torba yasaya bir tane geçici madde koyacaksınız.

Bakın, ne diyor geçici madde 31: "4749 sayılı Kamunun Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlemesi Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. 5'inci maddede düzenlenen net borç kullanımı tutarı 2019 yılı, 1/1/2019 tarihinden geçerli olmak üzere Bakan ve Cumhurbaşkanı tarafından artırılan..." Demek ki artırıldı Bakan ve Cumhurbaşkanı... Hâlâ belirtmediniz onu. Ne zaman oldu? Artırılan net borç kullanım tutarına 70 milyar daha... Yani siz 90 artı 70 milyar istiyorsunuz. Bu kadar açık net yaptığınız şey.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

(Oturum Başkanlığına Başkan Lütfi Elvan geçti)

BAŞKAN - Buyurun.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Peki, yaptığınız şey yasayla, Anayasa'yla, hukuk devletiyle, devlet olmakla izah edilebilecek bir şey değil yani kurallar olması gerekiyor, bu bir. Ek bütçe kanunu getirmeden bunu buradan geçiremezsiniz, yaptığınız işin hiçbir şekilde yasal tarafı olmaz.

Peki, ne anlama geliyor içerik olarak? Değerli arkadaşlarım, 2018 yılında 2019 bütçesi yapılırken hiç öngörülmeyen, bilinmeyen, beklenmeyen gelirler geldi bütçeye. Öyle mi? Merkez Bankasına ne kadar geldi? 45 milyar TL geldi. Efendim, imar affı geldi, tam ne kadar, söylemiyorlar, 20 milyar TL geldi. Bedelli askerliklerden dolayı geldi. Efendim, vergi ve prim afları getirdiniz -kaçıncı kere getirdiniz- onlardan dolayı geldi. Bir de varlık barışı diye bir şey çıkardınız, nedir, ne değildir? Varlık barışı demediniz ama "Dışarıdan para bir şekilde getirmek isteyenlere sorgu sual yok." dediniz, para geldi. Bu paraların toplamı -yuvarlak söylüyorum, bilmiyorum bu paraları. Ben defalarca sordum, hiç cevap vermediler- muhtemelen 100 milyar TL'dir. Yani 100 milyar TL girdi. Ne kadar? 80 milyar TL açık öngördüğümüz şeye 100 milyar TL para girdi, 100 milyar TL değerli arkadaşlar. Buna rağmen bütçemiz 10 milyar ekledikten sonra 70 milyar daha... 80 yani öngörülen. Daha ne olacak, tam bilmiyoruz. 80 milyar TL daha açık verdi. 80+80, 160 milyar TL. 100 daha koyun, 260 milyar TL bu...

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Sayın Başkanım, varlık barışının parasını bütçeye almıyoruz ki ya.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Tamam almıyorsunuz, varlık barışını çıkardım. Ya, herkes bir şey koyuyor çıkarıyor, ben de çıkardım. Varlık barışını çıkardım.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Öyle bir heyecanla anlattı ki...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, onu mu yakaladınız? Merkez Bankasının aldığını koymadınız mı? İmar affını koymadınız mı? Nereye koyuyorsunuz?

BAŞKAN - Neyse efendim, şimdi siz cevap vereceksiniz.

Evet, tamamlayalım lütfen.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Neyse. 260 milyar TL 2019 yılı bütçesi açık vermiştir değerli arkadaşlarım, biz tel tel dökülüyoruz. Yani başınızı kuma gömmekle bir yere gidemezsiniz.

Peki, 2020 bütçesinde ne öngörüyorsunuz? 139 milyar TL, öyle mi? Gülünür işte, bakın, burada gülün.

BAŞKAN - Bunları açıklayacak arkadaşlarımız.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Niye? Çünkü bir 100 milyar TL yok 2020'de. Öyle bir 100'ü nereden bulacaksınız? Bitti, deniz bitti. Böyle bir şey yok, 100 milyar TL yok. Başka gökten bir şeyler yağmazsa 2020'de en az 300 milyar TL açık verecek. Bu rakamlardan projeksiyon yaparak çıkardığımız şeyler bunlar değerli arkadaşlar.

BAŞKAN - Evet, Sayın Bekaroğlu...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bitiriyorum, son cümleler.

Üzerinde konuştuğumuz bu kısa ek madde öyle basit bir ek madde değil; Türkiye'nin çöktüğü, Türkiye'de hukuk devleti diye bir derdin, kimsenin böyle bir derdinin kalmadığı, Hükûmetin, Adalet ve Kalkınma Partisinin hukuksuz bir şekilde, kanunsuz bir şekilde devleti yönettiği, kanun çıkarmadan bütçe üzerinde oynadığı açık net bir şekilde ortada.

Mustafa Bey, sizin de bu işte ufak tefek sorumluluğunuz var.

Teşekkür ederim efendim.