KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Hepimiz yorulduk, biliyorum ama iki şey söyleyeceğim. Değerli arkadaşlar, hani reform yapmadığımız için bütün bunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Hep diyeceğim, bakın hep bir yerinden tutuyoruz, deveyi hep bir tarafından tutuyoruz. Kuyruğundan tutuyoruz, bacağından tutuyoruz, hörgücünden tutuyoruz, boynundan tutuyoruz ama bütününden kavrayamıyoruz. Yapmamız gereken reform, üçüne de burada dokunuyoruz. Yani bir dokunduğumuz nokta emlak vergisi, diğer mesele rant vergisi, mesela burada yok yani rant yaratılan durumlarda onun vergilenmesi. Üç, servete duyarlı vergileme. Bu servete duyarlı vergilemeyle ilgili madde ama reform değil. Yani ciddi adaletsizlikler yaratacak yani düşünün ki bir vatandaşın bir tane babadan kalma 10 milyon liralık dairesi varsa veya bir yalısı her neyse varsa ondan her yıl 100 bin TL alacaksınız, her yıl. Ama benim dün örneğini verdiğim gibi babadan kalma bir arazisi olup yalnızca 300 dönümlük tarlayken orası şehrin içinde kalıp rantla buluşup müteahhite verip 2 bin tane daire sahibi olup 1,5 milyar TL gibi bir servete kavuşmuş ve 1 lira vergi vermemiş kişi 2 bin tapuyla tek 1 lira vergi vermeyecek. Yani düşünün 10 milyon lira serveti var, onun 1,5-2 milyar lira serveti var, ondan 1 lira vergi almayacağız. İşte burada büyük bir adaletsizlik var. Yapmamız gereken servete duyarlı vergilemeyle artan oranlı vergi sistemini getirmek. Bunun için de Tapu Müdürlüğümüzün yaptığı çalışma çok önemli. Bütün Türkiye'deki servet unsurlarını kayıt altına alıp yani bir TC numarasıyla girdiğinizde bir vatandaşın kaç tapusu olduğunu siz görüyorsunuz, öyle değil mi? Yani TC numarası yeterli. Onların değerleri de eğer ki yerine oturursa toplam 1 kişinin 1 dairesi varsa, 500 bin lira serveti olduğunu, öbürkünün bin dairesi varsa 1 milyar lira serveti olduğunu görebileceğiz. Bütün bunlara da şöyle bakmamız lazım, servet adaletsizliğini giderelim diyoruz ya, yüzde 1'in elinde servetin yüzde 55'i var diyoruz. Bunu tersine çevirmenin yolu nedir? Vergi sistemini değiştirmektir. Artan oranlı servete duyarlı vergilendirmeyle o bin tapusu olandan daha çok vergi alıp artan oranlı vergi alıp bu servet adaletsizliğini gidermek gerekir. Tersine de tek bir tapusu olan bakın, 10 milyonluktan bahsetmiyorum, hani vatandaş zor bela 1 tane daire almış, o da "mortgage" taksiti ödüyor, ondan ya hiç vergi almayayım ya da çok düşük bir vergi almaktır bu adaletsizliği gidermenin yolu. Burada bu adaletsizliği gideren herhangi bir durum yok.

Diğer bir mesele arkadaşlar, ya bu kaynakların hani yerel yönetimlere aktarılması çok önemli, belediyelerimiz çok zor durumda. Ben de bunun yerel yönetimlere aktarılması, illa alınacaksa yerel yönetimlere aktarılması gerektiğini düşünüyorum.

Diğer bir mesele, değerli konut vergisi var da değerli iş yeri vergisi niye yok? Yani bu da servet unsurudur sonuç olarak. Ben atıyorum -cadde ismi vermeyeyim, orada şey olacak- bir caddede bir iş yeri biliyorum yani 10 tane konuttan, 100 tane konuttan daha değerli biliyorsunuz belli iş yerleri, hani 100 milyon lira değerinde iş yeri var. Tek bir AVM sahibi kaç yüz milyon dolarlık servete sahip. Tek bir tapusu olan insanlar var, şirketler adına belki ama bunların bazıları da şahıs adına olan dükkânları, iş yerleri var, değerli iş yeri vergisi, burada yok. O açıdan konut olarak bakmayalım yani toplam servet olarak bütün vatandaşlarımızın kayda girip bunların etkin bir şekilde değerlendirilip bu servetin de artan oranlı vergilendirilmesi lazım. Bu gelirle ilgili de önerim şu: Yani bütün vatandaşlardan binde 2 vergi almayalım. Binde 2'yi belki belediyelerimiz alsın ama artan oranlı vergiyi merkezî yönetim bütçesinde bir fona aktarıp orada kentsel dönüşüm yani evi yaşanamayacak durumda olan, yıkılmak üzere olan vatandaşlarımızın, dar gelirli vatandaşlarımızın konutlarının dönüşmesi için bir fona çevirebiliriz yani servet transferini böyle yapabiliriz. Zenginden alıp fakire vermek böyle olur, zenginden o artan oranlı vergiyi alırız, bol serveti olandan alıp dar gelirli vatandaşımızın konutunu ihya etmiş oluruz. Bu şekilde ancak vergilerle servet adaleti, servetteki bu eşitsizlik giderilebilir. Dediğim gibi, bu, bir reform değil ve çok büyük mağduriyetler yaratacak.

Bir de şu muafiyet konusunda bence yanlış yapıyorsunuz. Düşünün ki bir vatandaşın bir miktar geliri varsa muaf olmayacak, 100 bin TL. Ben o vatandaşın yerinde olsam hemen işimden, çalıştığım yerden ayrılırım. Çünkü 100 bin lira ne demek biliyor musun? Yani her ay 6, 7 bin lira maaş demek. İşinden çıkar, kayıt dışı çalışmaya başlar, o vatandaşın geliri yok diye siz bu vergiyi almamış olursunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu anlamda bu da yanlış bir uygulama. Belki bir indirim olabilir ama tamamen bir vergi koyuyorsanız, onun geliri yok diye ondan muaf tutmak, öbürüsünün küçük bir geliri var diye ona 100 bin lira vergi koymak da saçma geliyor bana. Yani bunun adaleti, bu şekilde tamamen muaf tutmak veya tamamen vergiyi almak şeklinde de olmaz diye düşünüyorum.

Saygılar sunuyorum.