| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 21 .01.2015 |
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, basınımızın değerli temsilcileri, değerli bürokratlar; hepiniz hoş geldiniz
Sözlerime başlarken gündeme dair birkaç hususu dile getirmek istiyorum: Öncelikle, biraz önce medyaya düşen bir habere göre, Karaman İl Jandarma Komutanlığında görevli Uzman Çavuş, Aykut Köylü, odasında beylik tabancasıyla intihar etmiştir. Kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Tabii ki, son dönemde bu askerî birliklerdeki intihar vakalarındaki artış çerçevesinde bunun da değerlendirilmesinde fayda olduğunu görüyorum.
Yine, Sivas'ın Gemerek ilçesinde bir linyit ocağında yaşanan göçükte 1 işçimiz hayatını kaybetmiş, 1 işçimiz yaralanmıştır. Hayatını kaybeden işçimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum, yaralı işçiye acil şifalar diliyorum. Bu da Türkiye'nin 2015 manzarasından bir kesit.
Tabii, arkadaşlar, dünden bu yana -yine, bu görüşmekte olduğumuz güvenlik paketinin tümüyle birlikte bakıldığında- çok önemli gelişmeler yaşanmaktadır. İleri demokrasinin bir gereği olarak, dün mahkeme kararıyla Fuat Avni'nin Twitter hesabına ulaşım engellenmiştir. Bugün de, bu engellemeler bazı gazetecilerin Twitter hesaplarına ulaşımın engellenmesiyle devam etmiştir. Bu da, Türkiye'deki basın hürriyetinin, ifade hürriyetinin geldiği noktadır. Bu bakımdan, daha bu kanundaki, bu güvenlik paketindeki yeni sınırlayıcı hükümler çıkmadan Türkiye'de bunlar yapılabiliyorsa, tabii ki, bu durumun Türkiye'de çok iyi değerlendirilmesi ve düşünülmesi lazım.
Dün, yine, eski İçişleri Bakanımızın bir televizyon kanalında yaptığı açıklamalar var, bugün de aynı, benzer mahiyetteki açıklamalar bir gazetede yer almaktadır ve bu açıklamaların hepimizi ürküten açıklamalar olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bazı bölgelerimizde otoritenin dönüşümlü kullanıldığını, gece saatlerinde PKK'nın gençlik yapılanmasının bölgedeki bazı yerlerde hâkimiyeti kullandığını, gündüz saatinde de paylaşılarak bu yetkilerin kullanıldığını maalesef bu ülkede İçişleri Bakanlığı yapmış bir zatımuhterem ifade etmiştir.
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Yani eş başkanlık mı Mehmet Bey?
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Yani ifade etmek istemiyorum bunu ama bu ülkede İçişleri Bakanlığı yapmış bir zatın ağzından bu açıklamalar yapılıp Hükûmet tarafından da henüz bu meyanda bir yalanlayıcı açıklama gelmeyince bunları da işin doğrusu ifade etmeden geçemedim. Bu konunun da muhakkak üzerinde durulması lazım.
Tabii ki, dün Meclis Genel Kurulundaki oylamayla ilgili olarak alınan sonuç ortadadır, elbette ki, Türkiye bunu isteseniz de istemeseniz de çokça konuşacaktır. Ama tabii, AKP aklı bunun Meclis Genel Kurulunda bugün ve yarın konuşulmasını engellemek için ve bu konuyu önümüzdeki haftaya kadar biraz soğutmak için Meclis Genel Kurulunu fiilen tatil etmiştir. Biz hepimiz bu senaryoyu -Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlanınca, torba kanun görüşmeleri kesilip işte o seçilmiş Cumhurbaşkanının Parti Genel Başkanı ve Başbakanlık yapamayacağı konusundaki tartışmaları bitirmek için de o zaman Meclisin tatil edildiğini- çok iyi hatırlıyoruz.
Ama buradan ifade etmek istediğim şey şu: Gündemi ne kadar karartırsanız karartın, ne kadar engellerseniz engelleyin elbette ki bunlar sosyal medyada harıl harıl konuşuluyor, gazetelerde yazılıyor; Türkiye bir seçime gidiyor bundan sonra, bu seçim döneminde de bunlar çokça konuşulacak ve AKP iktidarı dün Mecliste yaşananlarla birlikte hatırlanacak ve tarihteki yerini alacaktır, bunun böylece bilinmesinde fayda var.
Tabii ki, bu 25'inci madde, Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu'nun 9'uncu maddesini değiştiren bu düzenleme, jandarmadan biraz daha farklı bir içeriğe sahip. Jandarmada her hâlükârda Jandarma Genel Komutanlığı personeli tefrik edilmiş durumda. Yani jandarmadaki bir subay, Kara Kuvvetlerine, Hava Kuvvetlerine, Deniz Kuvvetlerine gidip gelmiyor, jandarma astsubayı Jandarma Genel Komutanlığının personeli ama Sahil Güvenlik Komutanlığı böyle değil, Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin önemli bir kısmı Deniz Kuvvetleri Komutanlığıyla birlikte çalışıyor. Yani bunlar, bir süre orada, bir süre burada görevlendirme usulüyle çalışıyor. Yani burada, yeniden İçişleri Bakanına atama ve görevlendirme yetkisi verilmesi, uygulamada, ilk başta, Sahil Güvenlik Komutanlığıyla ilgili bir tasarruf gibi gözükmekle beraber, doğrudan Deniz Kuvvetleri Komutanlığının yetkisine giren tasarrufların da İçişleri Bakanlığının yetkisine geçmesine sebep olmaktadır. Bu sebeple, bu 25'inci maddenin kesinlikle tasarı metninden çıkartılması lazım. Yani ordunun içindeki tayinlere bizzat, işte, partili bir bakanın atama yapması, ordunun içi işlerine karışması orduda bundan sonra hem siyasallaşmaya hem de hiyerarşik yapı içerisinde bozulmalara sebep olacaktır. Elbette ki orduda başarının en önemli unsurlarından birisi disiplin ve hiyerarşidir. Disiplini ve hiyerarşiyi bozduğunuz zaman Türk ordusunu da Yeniçeri'ye döndürürsünüz ve bunun da sonuçları Türk devleti için, Türk milleti için ağır olur.
Bunu herkesin takdirlerine sunuyorum. Burada parmak kaldırmak, tabii, grup kararıyla kolay ama bunları da düşünerek parmaklarınızı kaldırmanızı tavsiye ediyorum.
Teşekkür ediyorum.