| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün daha önce ibra edilen 2011 ila 2016 yıllarını kapsayan 6 hesap yılı ve işlemlerine yapılan itirazlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 06 .11.2019 |
MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Teşekkür ediyorum.
Efendim, biraz önce Sayın Sertel, konuyu başka bir yerden aldı. Ben öncelikle bu yöntemin kullanılmasını eleştirmedim. Yani nasıl kullanılabileceğini söyledim, böyle bir yöntemin de istisnai bir yöntem olduğunu, geçmişte çok fazla kullanılmadığını, bildiğim kadarıyla da bu şekilde bir kullanışın olmadığını yani dolayısıyla kastı o değildi ama söylediklerinden yani bilgilendirme vesaire şeklinde... Yani normal bir bilgilendirme diye onu algılıyorum, dolayısıyla elbette her şeyi bilmemiz de mümkün değil yani bu anlamda onun çok altını çizmekte fayda var. Oradan hareket etti, oysa benim asıl oradaki vurgum, o günden bu yana, o müzakerelerin yapıldığı, bu Komisyonda görüşüldüğü günden bu yana değişen şartlar neler oldu? Yani bu da şart değil, bu bir yoldur, Genel Kurula getirilir. Genel Kurula böyle bir teknik Komisyonun kararının sonucunu getirmenin ne maksatla olduğunu da hepimiz biliyoruz.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Onu da açıklasın o zaman.
MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Yani dolayısıyla orada kendisi de diyor ki: "Orada da sonuç alınmayacak." Öyleyse ne olacak? Ama biraz konuşalım, siyaset yapalım. Tamam, yani dolayısıyla...
MUSTAFA TUNCER (Amasya) - Yapanın yanına kâr kalacak diyorsunuz.
BAŞKAN - Lütfen, lütfen hatibin sözünü kesmeyelim.
MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Bakın, o başka bir şey, Sayın Vekilim, o dediğiniz şey tamamen başka bir şey. Biraz önce Sayın Vekilim Sayın Özdemir söyledi yani burası teknik bir Komisyondur. Dolayısıyla, burada yapılan yanlışlar varsa onlar da en ağır şekilde bugüne kadar eleştirilmiştir, eleştirilecektir. Hiç kimsenin de yapılan yanlışların arkasında duracağını zannetmiyorum. Lütfen yani dolayısıyla o başka bir şey, bu başka bir şey.
Nitekim 35 kişilik Komisyon üyesi Genel Kurul tarafından seçilmiş, partilerin bu konularda uzman olarak ilettikleri, verdikleri adayları seçmiş ve bu Komisyonda görevlendirmiş. Dolayısıyla biz Türkiye Büyük Millet Meclisi içerisinde bu konulara en yatkın, partilerimizin uygun gördüğü en yatkın şahsiyetleriz. Bu konuları bilen, uzman bir heyet ve bu şekilde bu Komisyon Plan Bütçe Komisyonu gibi uzman heyetlerden ağırlıklı bir şekilde oluşuyor. Dolayısıyla, ben şahsen burada şunu anlamak istedim. O günden bu yana ne değişti, neyi atladık, ben de bunu bilmek istiyorum. Ama burada böyle bir şey gelmedi, aşağıya ineriz yani Genel Kurulda görüşürüz. Tamam, eyvallah, buna da zaten bir itiraz eden yok değil mi? Usul, esas da zaten bunu gerektiriyor.
Ayrıca şunu da söyleyeyim bu vesileyle. Sayın Sertel ve Cumhuriyet Halk Partisi mensuplarının, değerli Komisyon üyelerimizin itirazları ağırlıklı olarak "kamu zararı" kavramı etrafında toplandı, orada kümelendi. Sayın Yaşar'ın itirazı aynı konuda, "Teknik olarak inceledim." dedi, çok da teknik bilgiler verdi yani kendisinin de inşaat mühendisi olması, iş adamı olması münasebetiyle. O da konuyu ihale sırasındaki yarışmadaki adaletsizlik olarak aldı ve genellikle oralarda kümelendi. Yani burada da nereden konuya bakacağımızı ya da asıl itirazın nereden olduğunu da ben doğrusu teknik olarak anlayamadım. Yani bunu da ben ifade etmek istiyorum. Değilse birileri yanlış yaptıysa elbette o yanlışın bedelini ödeyecek. Baştan da söyledik, bu milletin hakkıdır ve bizim burada en önemli özelliğimiz, o tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumak gibi bir vebalimiz var. Tanımıyoruz, bilmiyoruz, işin içinde değiliz yani birileri yanlış yapacak, birileri birilerine peşkeş çekecek, onun vebalini de biz alacağız. Kusura bakmayın, burada öyle çalışan kimse bu Komisyonda -hepimiz adına konuşuyorum- böyle bir kimse yok. Yani onun için bu ifadeleri kullanırken lütfen dikkat edelim. Siz farklı bakabilirsiniz, ben farklı bakabilirim. Ben de dört yıl şu anda Sayın Genel Müdürün oturduğu yerde oturdum, öyle şeylerle karşılaştım ki kurumla hiç alakası olmayan konuların getirilip Komisyonda konuşulduğunu da gördüm, şahit oldum. Çok önemli konuların getirilip konuşulduğunu da elbette gördük.
Efendim, yani buradaki bir de şunu da söylemek istiyorum, tabii esprili söyledi işte koltuktan bahsetti. Bizim koltukla bir derdimiz yok yani öncelikle bunu çok net bir şekilde ifade edeyim. Derdimizin ne olduğu belli, Sayın Sertel'e şunu hatırlatmak lazım. 24 Haziran seçimlerinde Türkiye yeni seçim yasası, yeni sistem gereği seçime ittifaklar hâlinde gitti. Yeni yasa açıktan ya da kapalı ittifak yapmaya cevaz verdi ve Türkiye'de de bu şekilde ittifakla seçime gitme söz konusu oldu. Yani ben şimdi merak ediyorum, eğer Sayın Sertel'in partisinin bulunduğu ittifak kazanmış olsaydı -burada koltuk diye ifade ettiği için söylüyorum- bu koltuğu bize mi teklif edecekti yoksa kendi ittifaka -açıktan ve kapalı- birlikte gittiklerine mi yapacaktı? Bunu da tabii böyle bir hatırlatıp ben tekrar teşekkür ediyorum.