MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Şimdi, arkadaşlar, 30'uncu madde, aslında AKP'nin işin özünden çok şekliyle ne kadar uğraştığının çok açık ifade edildiği bir maddedir. Yani, burada, ben, bu Sahil Güvenlik Komutanlığıyla ilgili maddelere başladığımızda, dün de ifade ettim, şu yapılan işlerin içerisinde Sahil Güvenlik Komutanlığının ya da Jandarma Genel Komutanlığının hizmetlerini etkinleştirecek hiçbir madde yok. Ama işte Jandarmanın ve Sahil Güvenlik Komutanlığının kıyafetini değiştirerek bu hizmetlerin etkinleşeceğini düşünmek herhâlde hayal görmekten öteye bir şey değildir. Eğer bütün dert buysa, diğer maddelerle hiç olmazsa bu kurumların kendi disiplinini ve işleyişini bozmadan sadece diğer maddeleri çıkartalım, sadece bu maddeyi kabul edip meseleyi çözelim.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Şöyle, turuncu renkli bir ampul resmiyle...

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Yani, neyse, artık...

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Bunu kabul edelim canım, ne olacak!

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Turuncu renkli, ampul şapkalı bir kıyafet belirleriz, mesele çözülür arkadaşlar. Yani, bu tamamen gereksiz bir şey. Yani, niye böyle bir düzenlemeye ihtiyaç var? Yani, Jandarma Genel komutanlığının personeli o kıyafeti giyse ne olur, bu kıyafeti giye ne olur? İşin özünde neyi değiştiriyorsunuz? Yani, bundan sonra siz "Efendim, hem Jandarmanın koruduğu sınır bölgelerini hem Sahil Güvenlik Komutanlığı koruduğu deniz kıyılarımızı, sınırlarımızı, işte, efendim, kaçakçılığı, vesaireyi çözebileceğiz. bu kanunla." diyebiliyorsanız bir sözüm yok ama "Kıyafetin ihalesini de Jandarma yerine, Sahil Güvenlik yerine İçişleri Bakanlığı yapar; birkaç tanıdığımıza daha iş buluruz." diye de bir hüküm eklerseniz aşağıya daha uygun olur diye düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.