KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, Bakan Yardımcılarımız, değerli bürokratlar, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Ülkemizin geleceği açısından, hepimizin menfaati açısından baktığımızda özellikle Bakanlığınızın başarılı çalışmalar yapan bir Bakanlık olmasını arzu ederiz çünkü bu memleket hepimizin memleketidir. Özellikle Ticaret Bakanlığı olarak sizlerin bilhassa başarılı olmanız hepimizin beklediği bir gelişme olacaktır.

Tabii, bu temenniyle beraber bazı hususları da paylaşmak istiyorum. Öncelikle bir ülkenin gelişmesi, başarısı üretime dayalı olacaktır. Bu ister teknolojiye dayalı ürünler olsun, ister tarımsal ürünler olsun, sonuçta üreten devletler kazanır. Üreten ve ürettiğini gerektiği şekilde satabilen ülkeler gelişir.

Sayın Bakanım, EXPO 2019 Pekin'le ilgili, 4,5 milyon ziyaretçinin orada Türk standını ziyaret ettiğinden bahsettiniz. Ben de Antalya Milletvekili olarak Türkiye'de yaşanan bir EXPO skandalını, rezaletini buradan hatırlatmak istiyorum sizlere. Antalya'da bilindiği üzere çiçek ve çocuk temalı bir EXPO düzenlendi ve gerçekten Antalya'nın en önemli tarım arazisi niteliğinde bulunan Aksu ilçesi sınırları içerisinde, yaklaşık 500 dönümlük bir alanda EXPO kuruldu. Buraya da yaklaşık 5 milyon ziyaretçinin gelmesi beklenmişti ancak daha EXPO Kanunu çıkarken ölü doğumla başladığı için iş yani EXPO Türkiye'nin bir ortak paydası olabilecekken siyasete alet edilerek süreç başladığı için, bugün dünyanın en pahalı düğün salonu alanı olarak kullanılan bir EXPO alanımız var, bunu özellikle sizin bilginize sunmak istiyorum. Her ne kadar alan Tarım Bakanlığı uhdesinde bir alan gibi gözükse de özellikle Bakanlığınızı da yakından ilgilendiren bir durumu var çünkü ta Çin'lere kadar gidip de EXPO alanına 4,5 milyon ziyaretçi geldiğinden bahsediyor isek Antalya'daki şu an, mevcut, yaklaşık 2 milyar TL paranın gömüldüğü EXPO'nun da yeniden Türkiye'ye kazandırılması gerektiğini buradan ifade etmek istiyorum.

Sayın Bakanım, özellikle bütçenize şöyle bir baktığımızda 2019 bütçesinin 5 milyar 693 bin 573 TL ile başladığı ve ödenek transferleriyle 5 milyar 832 bin 857,265 TL ile aktarmaların yapıldığı sizin raporunuzda var. Şimdi 2020 bütçe teklifinize baktığınızda ise başlangıç rakamı yönünden söyler isek 5 milyar 752 bin 364 TL yani bu kadar önemli olduğunu sizin de ifade ettiğiniz ve bizim de önemli gördüğümüz, gerçekten ülkemizin gelişmesi açısından yeniliklerle beraber iş dünyasının bilhassa dünyayla entegre olmasının önünü açacak olan Bakanlığınızın bütçesinde yüzde 1,03 oranında bir artış hesap edilmiş. Yani ben bir milletvekili olarak ve bir vatandaş olarak bu bütçenin yeterli olmadığını ifade etmek istiyorum. Bütçe rakamlarına baktığımızda o kadar farklı ve belki de çoğu zaman gerekli olmayan yerlere o kadar büyük paralar ayrıldı ki bu bütçe kaleminde, sizin gibi önemli bir Bakanlıkta artışın yüzde 1,03'ün burada ifade edilmiş olmasını ben Bakanlığınız adına üzüntüyle karşılıyorum.

Yine, sunumunuzda dikkat çeken güzel beyanlar var, ifadeler var, onlara da şöyle bir göz atarsak; dış ticaret gümrükler, iç ticaret ve ürün güvenliği süreçlerinin tamamında yenilikçiliğe, başta dijitalleşme ve otomasyon olmak üzere teknolojik etkinliğe önem verdiğinizi ifade ettiniz. Tabii ki gelişen dünya ve teknolojik ortamda özellikle Bakanlığınızın, iş dünyasıyla birlikte çalışan Bakanlığınızın bu teknolojik gelişmelerden bilhassa yararlanması gerçekten önemli çünkü çağa ayak uydurmak zorundasınız.

Bunun yanı sıra, dikkat çeken birkaç hususu da ifade etmek istiyorum, özellikle tüketici şikâyetleri. Bakın, Alo 175 hattına on ayda 293.013 çağrıyla şikâyet yapılmış -sizin raporunuzda- yani demek ki ülkede üretilen ürünlerle ilgili ciddi bir sıkıntı var. Yani bu sıkıntı üreticinin şikâyetiyle değil, üretim aşamasında sanki denetlense daha mı iyi olur diye soru akla gelebilir. 450.699 tüketici hakem heyetinin kararı var 2019'da, yüzde 62'si tüketici lehinde hükme bağlanmış. Yani demek ki üretim aşamalarında büyük sıkıntıların olduğu görülmekte.

Burada önem verdiğim -yine ilimiz açısından çok önemli ve önemsiyorum da- lisanslı depoculuk ve ürün ihtisas borsacılığı. Bu konu özellikle sebze yönünden ülkemizin başkenti sayılabilecek Antalya ilimiz ve ilçelerimiz yönünden çok önemli. Bu hususun Antalya yönünden de ve hatta genel anlamda ülkemiz yönünden de geliştirilmesinde fayda var. Kuruluş izni alan işletme sayısının 168, faaliyete geçenin de 88 olduğu ifade edilmiş; inşallah kalan diğer kısımlar da faaliyete geçer ve arzu edilen şekilde çalışır.

Zincir mağazalara karşı ürün temin maliyetlerini düşürebilmesi ve fiyatlara da katkı sağlamak üzere tedarik ve dağıtım kooperatif modeli oluşturulmasından bahsettiniz. Çok güzel bir cümle yani buradaki beyan yönünden bakarsak gerçekten çok hoş gelen bir cümle ancak ürünlerin maliyetini düşürmek için kooperatifçiliği her ne kadar doğru bir yöntem olarak görsek de bu hususun tek başına bir çare olmadığını da ifade etmek istiyorum. Siz zincir mağaza sisteminin önüne geçemediğiniz müddetçe, zincir mağazacılığın koşullarını ağırlaştırmadığınız müddetçe kooperatifleşme modelini ne kadar öne sürerseniz sürün bahsettiğiniz piyasa rekabet koşullarını sağlamanız mümkün olmayabilir çünkü bugün artık ülkemizde öyle bir şey ki bir zincir mağazanın neredeyse 5 bin, 6 bin, 7 bin bayisi var. Gelirken gördüm, inanın bir barakada -şu an ismini vermeyeyim- bir zincir mağazanın bayisi var, mağazası var yani artık bu kadar köylere, ilçe ara sokaklarına kadar giren bu sistem devam ettiği müddetçe siz ne yaparsanız yapın bu konuda sorunu çözemezsiniz. O nedenle öncelikle temelde bunun koşullarını belli standartlara bağlayıp esas bu işi çözmekle meşgul olsanız sanki daha iyi olur gibi geliyor.

Değerli arkadaşlar, 12 bin kooperatiften, 1,5 milyon kooperatif ortağından bahsedilmekte. Kooperatif aracılığıyla esnaf ve sanatkârlarımıza sermaye desteği yapıldığını hep beraber biliyoruz zaten. Esnaf ve sanatkâra kullandırılan kredilerinin yüzde 50'si veya bazen tamamının faizleri hazine tarafından karşılanmakta; bu sayede de esnafımız düşük krediden yararlanmakta. Ben de bu uygulamayı destekliyorum ancak şu rakamlara da yine dikkat çekersek, ekim ayı sonu itibarıyla ülkemizde 222 bine yakın esnaf ve sanatkârımıza toplam 21,1 milyar liralık kredi kullandırılmış ve şu an yine toplamda 560 bin esnafımızın kredi kullandığından ve 40 milyar TL civarında da bir krediden bahsedilmekte.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Arı.

CAVİT ARI (Antalya) - Yani şöyle ifade edersek, Bakanlık kayıtlarınızda 1 milyon 800 bin esnaf ve sanatkâr -ki bunun içerisinde belki de faaliyette bulunmayanlar da vardır- sonuçta bu rakamlar üzerinden gidersek yaklaşık üçte 1 esnafımız şu an kredi kullanmakta. Yani "Krediyi fazla veriyoruz." diye övünebilirsiniz ama esnafın düştüğü durumu ve esnafın devamlı krediyle yaşayan, can suyuyla yaşayan bir esnaf durumunda olması da ekonominin geldiği ve getirildiği yeri de açıkça göstermektedir.

Sebze ve meyve ticaretinde kayıt dışılıkla mücadele amacıyla Hal Kayıt Sistemi'nin etkinliğinin artırılması ve bu amaçla 2019 yılında bildirim sayısının 120 milyona ulaştırıldığından bahsedilmekte, denetim sayısı ve özellikle de sebze ve meyve ticaretiyle ilgili modern toptancı hallerinin kurulması.

Bu konuyla ilgili, geçtiğimiz yıl, biliyorsunuz çok önemli polemikler yaşandı, bu yıl da dâhil. Hallerin kapatılmasıyla ilgili önce bir süreç başlatıldı, arkasından doğru bir anlayış olmadığı hatta özellikle de hal üzerinden tanzim satışlarla neredeyse halciler bu ülkede sanki tek başına fiyatların yüksekliğinin sebebiymiş gibi gösterilip halciler ve üreticiler -o dönemde konuşulduğu şekliyle söylüyorum, polemik olsun diye değil- neredeyse terörist ilan edilmişti.

Bakın, Antalya'da halcilerin pozisyonu bir İstanbul gibi değildir. Buradaki ayrımlara çok dikkat etmemiz lazım çünkü şehrimizdeki halciler, komisyoncular üreticinin malını getirdiği ve üretici adına satış yapan kişilerdir. Dolayısıyla onlar hem normal zamanlarda üreticiye destek verir hem de en iyi fiyatla üreticinin malını satmaya çalışır. Buradaki modern toptancı hallerinin kurulmasından anlayış, bazı yayın organlarında çıktığı üzere, karteller oluşmasına yol açacak şekilde, rekabet koşullarını etkileyecek şekilde eğer bir hal oluşturulması düşüncesi ise bu doğru bir düşünce olmayacaktır hem üretici hem de tüketici üzerinde olumsuz sonuçlara yol açacak bir uygulama olacaktır diyorum.

BAŞKAN - Sayın Arı...

CAVİT ARI (Antalya) - Bitirmek üzereyim; bir hususu daha paylaşmak istiyorum.

22 Ekim tarihinde Millî Eğitim Bakanlığıyla imzalamış olduğunuzu ifade ettiğiniz protokol kapsamında, dış ticarette mesleki eğitim geliştirilmesi amaçlı meslek liselerinde eğitim projesinden bahsettiniz; evet, çok güzel bir proje, özellikle ara eleman ve yetişkin eleman konusunda. Sonuçta bir meslek lisesi. Bugün ülkemizde son dönemlerde özellikle devasa binalar yapılmış ama içerisinde öğrencisi olmayan binalar, okullar var -siz ne demek istediğimi çok iyi biliyorsunuz- özellikle bu okullarda... Daha bugün bir habere konuydu; devasa bir okul yapılmış, açıkça söylüyorum imam-hatip ve 7 öğrencisi var ama yan tarafta bir sınıfta 40 öğrenci, bütün okulda 7 öğrenci. Millî Eğitim Bakanlığıyla mademki böyle bir protokol yapıldı, bu tipten binaların da verimli şekilde kullanılması gerektiğini ve bu okulların bu projenizin sağlıklı bir şekilde işletilmesinde faydalı olduğunu düşünüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CAVİT ARI (Antalya) - Bitiriyorum, bir cümle Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun.

CAVİT ARI (Antalya) - Siz ne kadar ekonominin ve ticaretin iyi olduğunu ifade etseniz de maalesef rakamlar gerçekleri yansıtmamakta, bu ülkede hâlâ neredeyse yüzde 20 seviyelerine yaklaşan gerçek işsizlik oranları bulunmakta ve özellikle bir avukat olarak söylüyorum, artık icra daireleri en zor girilen yerler oldu çünkü icra dairelerinde adım atacak yer kalmadı. İcra dairelerinde, geçen yıl rakamlarına, 2017-2018 rakamlarına göre söyler isek yaklaşık 30 milyon civarında icra dosyası var ve bana ulaşan bilgilerde 2019'dan bahsedilmemiş.

BAŞKAN - Sayın Arı, teşekkür ederim.

CAVİT ARI (Antalya) - Bitiriyorum Başkanım, teşekkürle bitireceğim.

2019 rakamları da tahmin ederim ki yaklaşık yine 30 milyon civarında olacak; bu, demektir ki yaklaşık her 2,5 kişiden birinin icra borcu var.

Yani kısa, öz; her ne kadar çalışmalarınızın önemli olduğunu ifade etsek de maalesef getirdiğiniz noktada ticaretin ve ekonominin çok da iyi olmadığını ifade ediyorum ve özellikle de bütçenizin daha da güçlendirilmesi gerektiğini bir kez daha tekrar ediyorum.

Teşekkür ediyorum.