| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a)Çevre ve Şehircilik Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü c)Gençlik ve Spor Bakanlığı ç) Spor Genel Müdürlüğü d) Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu e)Spor Toto Teşkilat Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 11 .11.2019 |
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Çevre Bakanlığının bütçesinin de ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Sayın Bakan, şunu öğrenmek istiyorum: Çevre bilinci zayıf olan bir toplumuz. Bu bilinci güçlendirmek adına Millî Eğitim Bakanlığıyla herhangi bir çalışmanız var mı? Gelecek nesillerin çevreye daha duyarlı bir yaşam sürmesi açısından önemli olduğuna inanıyorum. Bu konuda bilgilendirme yaparsanız çok sevineceğim.
Efendim, diğer bir konu ise seçim bölgem olan Balıkesir'de Kaz Dağlarındaki -tabii sıkça dile getirildi- çevre felaketi. Şimdi, geçen hafta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından aldığım bir soru önergesinin cevabını sizle paylaşmak istiyorum. Tabii, orada şunu sordum: "Kaç tane maden firmasına arama ruhsatı verilmiş ve kaç tane işletme ruhsatı var?" Bakın, Kaz Dağları ve Madra Dağları gibi çok fazla alanı olmayan bir bölgede 115 tane maden arama ruhsatı verilmiş ve 164 tane de maden işletme ruhsatı verilmiş durumda. Yani bu sayı oldukça fazla bir sayı ki belki de dünyanın en güzel coğrafyalarından birine sahip olan bir bölge. Bu bölgede bu derece yoğun bir şekilde maden arama ve işletme ruhsatı verilmesi sizlerce uygun mudur değil midir? Bu bölge Türkiye'nin en fazla oksijen üreten bölgesidir. Ve şöyle söylüyoruz biz: "Kaz Dağları'nın zenginliği yer altında değil yer üstündedir." Bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Sizin Bakanlığınızın personeli ile toplum devamlı karşı karşıya gelmekte ÇED raporu konusunda ve maden ruhsatları çok yoğun şekilde veriliyor. Dolayısıyla ÇED raporunda size başvuruluyor. Bu konuda toplumun bu şekilde güvenlik kuvvetleriyle karşı karşıya gelmesi, zaman zaman bizim milletvekillerimizin yine karşı karşıya gelmesi sizi rahatsız etmiyor mu? Yani bunu artık bir düzeltelim, toplum bu konuda devamlı geriliyor. Yani Türkiye'nin hangi coğrafyasına bakarsanız bakın, Artvin'den başlıyor, Tunceli, Antalya, Uşak, Balıkesir, Çanakkale, her tarafta çevre felaketi var. Yani burada bir sorumluluğunuz yok mu sizin? Bakınız, yine istatistiki bir rakam vereceğim: Doksan altı yıllık cumhuriyet tarihinde 1.500 tane maden arama ruhsatı verilmiş, son on yılda 40 bin tane. Yani siz acaba Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanıyla oturup bunu masaya yatırmıyor musunuz? Yani "Biz neden vatandaşlarla devamlı bu şekilde karşı karşıya geliyoruz? Neden milletvekilleri feryat ediyor?" demiyor musunuz?
Bu ülke hepimizin, ağaçlar hepimizin, dereler, kuşlar hepimizin. Kaz Dağları kadar güzel bir coğrafyada 200 bin tane ağaç kesilmiş. Ben beklerdim ki bir bakan olarak keşke oraya gidip, orayı görseydiniz ve vatandaşı rahatlatıcı bir açıklama yapsaydınız. İçimiz acıyor Sayın Bakanım ve burada sizin çok büyük sorumluluğunuz var yani gelecek nesillere dahi bir sorumluluk var üzerinizde ve bu sorumluluğu lütfen yüklenin.
Yine, sunumunuzda diyorsunuz ki: "Yatay şehirleşme ve yeşil alanları büyüteceğiz, genişleteceğiz." Yani kusura bakmayın, geçen yıl da aynı şeyi söylediniz yatay şehirleşme konusunda, samimi değilsiniz bu konuda. Bakın, on yedi yıldır iktidardasınız, Türkiye'de hangi gökdelen varsa hepsi sizin döneminizde yapılmıştır yani istatistik olarak da böyle. Vatandaştan büyük tepki alıyorsunuz tabii ki ondan sonra diyorsunuz ki: "Yatay şehirleşme yapacağız." Lütfen sözünüzün gereğini yerine getirin. Bakın, şu Ankara'da yaşadığımız yerde tüm gökdelenler sizin zamanınızda yapılmış durumda. Yani Genel Merkezimize doğru gidiyorum, sağ sol her taraf gökdelen, güneşi göremiyoruz. Sizi rahatsız etmiyor mu bu görüntü? Ve sizin sorumluluğunuzdadır Sayın Bakan bu. Yani burada gelip de "Yatay şehirleşmeden yanayız, kültürümüz böyle." derseniz bu lafta kalıyor, kusura bakmayın, hiç samimi değilsiniz bu konuda.
Efendim, diğer bir konu: On yedi yıldır iktidardasınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen konuşmanızı tamamlayınız.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - "Boğaziçi Başkanlığı" diye bir şey yapmadınız on yedi yıldır, neden şimdi ihtiyaç duydunuz? Yani yerel yönetim değişti de ondan dolayı mı? Kesinlikle ondan dolayı. Yani on yedi yıldır ihtiyaç yoktu da şimdi mi doğdu? Yani üç ay önce yerel yönetim değişti "Efendim, hadi Boğaziçi Kanunu çıkaralım." Yani bu, halkın iradesine de saygısızlık. Daha duyarlı, daha sorumluluk sahibi bir Bakanlık yönetimi bekliyoruz.
Tekrar hayırlı olmasını temenni ediyor, saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim.