MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugüne kadar dinlediğimiz bütçe sunumunu yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Meclis Başkan Vekili ve bakan arkadaşlarımız kendi alanlarıyla ilgili bize tozpembe bir dünya ortaya koydular, güzel şeyler söylediler; hiçbir tane eksiklik, bir tane aksama, bir tane sorun yok, her şey dümdüz. Şimdi, değerli arkadaşlar, öyle mi, değil mi?

SALİH CORA (Trabzon) - Size göre de hiç güzel bir şey yok Sayın Bekaroğlu. Size göre her şey kötü, hiç güzel bir şey yok.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yahu, bir dinle kardeşim ya! Bağırarak çağırarak, gürültü yaparak muhalefeti ve eleştiriyi bastıracağınızı mı düşünüyorsunuz ya! Hakikat ortaya çıkmış, siz ne söylerseniz söyleyin, bunun bir anlamı yok. Bir dinle. Sana gelecek, on dakika da sana verecek, sen de anlatırsın, biz dinleriz burada kardeşim ya. Söz, netice itibarıyla söz.

Bakın, Sayın Bakan önemli şeyler söyledi elbette, yaptıkları şeyler de var, şahit olduklarımız falan da var. Ama ben de size birtakım rakamlar vereceğim değerli arkadaşlar. Sayın Bakanın sunumunu bir tarafa bırakıyorum, Sayın Cumhurbaşkanının programından size birkaç tane rakam vereyim bakın: 2018 yılı OECD verilerine göre 15-29 yaş grubu ülkemiz gençlerinin yüzde 42,4'ü eğitimde, yüzde 31,1'i istihdamda, eğitimde ve istihdamda olmayan gençlerin oranı ise yüzde 26,5 olup bu oran, yüzde 13,2 olan OECD ortalamasının üzerindedir, 2 mislidir değerli arkadaşlar. Sayın Bakan bu rakamı önüne koymaz mı bir bütçe sunumunda? Bu rakam üzerinde kafa çatlatmayacak mıyız, konuşmayacak mıyız değerli arkadaşlarım? Bu ne? Devam ediyor: Gençlerdeki hem genel işsizlik hem de tarım dışı işsizlik oranı yetişkinlerdeki işsizlik oranının yaklaşık 2 katıdır. Cumhurbaşkanının programındaki verilerden aldım bunları değerli arkadaşlarım. Bunlar buraya gelmez mi? Gençlerin işsizliğiyle ilgili Sayın Gençlik Bakanı bir tek cümle, bir tek kelime etmez mi bir bütçe sunumunda değerli arkadaşlarım? Birkaç rakam daha: "Madde bağımlılığının gençler arasında giderek yaygınlaşması, alandaki önleyici faaliyetlerin, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin yetersiz kaldığını ortaya koymaktadır." Sayın Cumhurbaşkanının programından aldım bunları değerli arkadaşlar. Yani öyle tozpembe falan değil. Bakın, sizin gençlik merkezlerine kaç tane adam gidiyor? "1,5 milyon" mu dediniz, ben tam alamadım? İnternet kafelere 7,5 milyon insan gidiyor Sayın Bakanım. Bu gençler kimin gençleri? Bizim gençlerimiz değil mi? Bunları göstermek gerekmez mi bir bütçe konuşmasında? Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleriyle bunları tartışmak, muhalefetin bu konuda katkısını almak gerekmez mi değerli arkadaşlarım? Keşke böyle olsaydı, keşke dediğiniz gibi olsaydı ama maalesef, dediğiniz gibi değil.

Bakın, değerli arkadaşlar, Türk gençliğinin durumuna bakın: 2002'de Türkiye genelinde bütün yaşlarda işsizlik oranı yüzde 10,3; gençlerde 19,2. 2019'un yedinci ayından söz ediyorum, Temmuz ayında işsizlik oranı yüzde 13,9; gençlerde 27,1 değerli arkadaşlar. Yani 4 gençten 1'inden fazlasının işi yok, işi değerli arkadaşlarım, iş arayanlardan söz ediyoruz ve bunların büyük çoğunluğu üniversite mezunu gençler. Türkiye'nin her tarafına üniversiteler açtınız, her yer üniversite, devlet üniversiteleriyle, vakıf üniversiteleriyle dolu her yer ama mezun olan gençler iş bulamıyor. Ya, öbür taraftan da iş adamlarıyla görüşüyorum "Yetersiz, ben adam alacağım, bulamıyorum." diyorlar.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Neden acaba?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Siz anlatacaksınız, on sekiz seneden beri bu ülkeyi siz yönetiyorsunuz, ben mi yönetiyorum değerli arkadaşlar?

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Size sormak lazım.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Nasıl bir gençlik yetişiyor buralarda? "Dindar gençlik" falan diyorsanız, öyle bir şey de yok değerli arkadaşlarım. Zamanım kalırsa oraya da gireceğim. Bakın, siyasi çalışmalarımda bir okulun önünden geçiyordum, imam-hatip okulu, gideyim, öğretmenlere bir propaganda yapayım dedim, öğretmenler odasına girdim falan. Bir anda okulda bir şeyler oldu, bir dalgalanmalar falan, "Ne oluyor?" falan, çıkarken gençler önümü kestiler sloganlarla, yuhalamalarla, bilmem nelerle falan. Öyle bir gençlik yani "dindar gençlik" dediğiniz. Neyse buralara girmek istemiyorum değerli arkadaşlarım.

İşsizlik konusunda çok ciddi bir problem var. İşi olmayan insanın hiçbir şekilde kendisine saygısı yoktur, başkasına saygısı yoktur, yokoğluyok. Dolayısıyla öncelikle bu konu üzerinde kafa yormamız gerekiyor değerli arkadaşlarım. Niçin bu kadar üniversite mezunu genç işsiz var? Öbür taraftan da iş adamları, fabrikalar, sanayiciler işçi arıyor, çalıştıracak gençler bulamıyor. Nasıl bir eğitim veriyoruz bu gençlere? Bunun üzerinde düşünmek gerekmez mi?

Değerli arkadaşlarım, Sayın Bakan gençlik merkezlerinden söz etti, çok iyi hizmetler, gittim, inceledim ben bu gençlik merkezlerini. İdeolojik eğitim, şu, bu, filan böyle şeyler var. Yapmayın böyle şeyler. Özgür kafalar yani özgür... Seçme yeteneğini geliştirin, bu yeter. O seçecektir, o en doğrusunu seçecektir. Gençlere güvenin. Bırakın o şeyleri artık. Artık inanmıyorlar, onlar komik geliyor çocuklara. Gençlik merkezlerinde güzel şeyler de yapılıyor, gittim, gördüm fakat yeterli değil değerli arkadaşlarım, öbür tarafta müthiş bir dünya var yani bizi aşan, sizi, Hükûmetinizi, Hükûmet politikalarını, anne babaları, sivil toplum örgütlerini aşan küresel bir dünya var. Bakın, gençlerimizin büyük bir kısmı -bütün rakamlar falan var, bunların hepsi çıkmış, araştırmalar var- oyunlar oynuyorlar ve bu çocuklar ileride sizin yaygınlaştırdığınız kumarlara alışacaklar. Sayın Bakan bir şey söyledi, çok iyi, yasa dışı bahislerden korumak filan.

Sayın Bakanım, doğru, yasa dışı bahislerden koruyorsunuz ama yasal bahisleri arıyorsunuz. Şuraya bir bakın, ülkeye bir bakın arkadaşlar, pazartesi günü, İddaa, at yarışı, Kazı Kazan, On Numara; salı günü, İddaa, at yarışı, Kazı Kazan; çarşamba günü, İddaa, at yarışı, Kazı Kazan, Sayısal Loto, Şans Topu; perşembe günü, İddaa, at yarışı, Kazı Kazan; cuma günü, İddaa, at yarışı, Kazı Kazan; cumartesi günü, İddaa, at yarışı, Kazı Kazan; pazar günü, dolu, İddaa, at yarışı, Kazı Kazan, Spor Toto, Skor Toto, Süper Toto, Süper Loto, Gol Yedi; her ayın 9'unda, 19'unda, 29'unda Millî Piyango. Nedir bu değerli arkadaşlarım, cidden soruyorum? Hakikaten, bu nasıl bir şey? Nasıl bir şey yapıyorsunuz? Hangi din, hangi iman, hangi millî, hangi yerli, ne yapıyorsunuz değerli arkadaşlarım?

Sayın Bakanım, biliyorsunuz, bunları özelleştirdiniz, biraz sonra, zamanım olacak inşallah, oraya gireceğim, nasıl özelleştirdiğinizi, kâr amacına şey yaptınız. Devlet de dünya kadar para alıyor. Ne olacak bunlar? Reklamları izliyor musunuz Sayın Bakan? Çocuklar maçları seviyor, ben de seviyorum, izliyorum maçları. Sevdiğimiz spor yazarları, sevdiğimiz futbolcuları, antrenörleri...

BAŞKAN - Hangi takımı tutuyorsunuz Sayın Bekaroğlu?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Beşiktaşlıyım ben, Rizesporluyum bir de hemen itiraf edeyim...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Trabzonspor...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Trabzonsporlu değilim.

Bütün bu reklamlarda bu gençler oralara doğru gidiyor. Bunların hepsi oyun oynuyorlar. Bakın, elimde şeyler var. Türkiye en çok hangi oyunlara para harcıyor? Uluslararası bir kuruluş, bütün ülkelerde yapmış, burada isimler var, şaşarsınız değerli arkadaşlarım. Çocukların harcadığı paralar, 2017 yılında 810 milyon Amerikan dolarını Türkiye'deki çocuklar bu oyunlara yatırmış, 2018'de 853 milyon Amerikan doları değerli arkadaşlarım.

Hangi gençlik merkezleri Sayın Bakan? Kim gidiyor bu gençlik merkezlerine? Nedir? Bunlardan haberdar değil misiniz, bilmiyor musunuz?

Değerli arkadaşlar, bu araştırmaları sizler okumuyor musunuz? Mutlaka okuyorsunuzdur. Biraz evvel ifade ettim, her taraf internet kafe dolu, 7,5 milyon genç oraya gidiyor. Bırakın, sadece internet kafe değil ki kendi bilgisayarlarında mobil oynayan gençler... Bunlarla ilgili ne yapılıyor değerli arkadaşlarım, size soruyorum? Yıllar önce yapılmış araştırmalar var, sonra biz burada bakana sorduk, dedi ki: "Şans oyunlarından 2,3 milyar TL hasılat elde edildi. Bunun 581 milyon lirası kamuya ait." Doğru, yanlış, bilemiyorum. Böyle değil yani bu rakamlara baktım, çok çok daha yüksek. Zaten, ihaleler de bunu gösterdi ki bu rakamları çok aşan rakamlar var değerli arkadaşlarım.

Uyuşturucuyla ilgili çalışmalar var. Avrupa Uyuşturucu Ajansının 2019 yılı raporları var. Türkiye'nin geçiş yolu olması, uyuşturucunun gitmesi, gelmesi bir tarafa, Türkiye'de uyuşturucu kullanma yaşının giderek azaldığı, ölümlerin giderek arttığı... En çok uyuşturucu nerede kullanılıyor? Hangi yaş grubunda kullanılıyor? Nerelerde pazarlanıyor?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Siz süreyi birden doldurdunuz Sayın Bekaroğlu.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Biraz daha zaman ver.

Değerli arkadaşlarım "dijital pazarlama" diye bir şey var artık. Gençlerimizin hepsinin elinde akıllı telefonlar var. Telefonlarla uyuşturucuya ulaşıyorlar, kuryeler bunlara veriyor. Gençlik merkezlerine de muhtemelen geliyordur bunlar.

Zamanım daraldı, bir konu üzerinde duracağım, her yerde duruyorum, durmaya devam edeceğim.

Değerli arkadaşlarım, geçtiğimiz günlerde bu ülkede vahim bir durum yaşandı. Ben, bunu yapanlar yargılanacaklar dediğim için arkadaşlar bana kızdılar. Bu iş sizde oldu Sayın Bakan. Futbol Federasyon Başkanı, Futbol Federasyonu Başkanı iken İddaa'nın ihale şartnamelerini hazırladı, bir şirket kurdu, yabancı ortak aldı, onunla ihaleye girdi ve ihaleyi kazandı, aldı. Önce de iptal edildi ihale edildi. Önce bir ihale yapılmıştı, tek şirket girmişti, iptal edildi, bu hazırladı şirketini, girdi ve aldı değerli arkadaşlar. Ertesi gün de istifa etti arkadaşlar.

Şimdi size soruyorum Sayın Bakanım, bu nasıl bir şey? Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir şey olur mu? Rekabet Kurumu vardı, burada sordum, onlar hiç seslerini çıkarmadılar. Böyle bir şey olmaz. Bu, ahlaken yanlıştır, hukuken yanlıştır, yasal olarak yanlıştır. Bunları yapıyorsunuz.

At yarışlarını Varlık Fonu aldı, şimdi onu özelleştirecek, muhtemelen aynı Demirören grubu alacak. Söylüyorum grubun adını, hiç kimseden şeyim yok. Muhtemelen o alacak ya da başkası alacak. Bunların reklamını yapıyorsunuz değerli arkadaşlar. Bakın, bir şey söyledim. Milyonlarca genç oyunlar oynuyor, neredeyse 1 milyar dolara yakın para Türkiye'den çıkıyor, siz "Gençlik merkezlerimiz var." diyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun efendim.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bir dakika daha verirseniz bitireceğim.

Bu gençler bu tezgâhlardan geçiyor ve siz bunu özelleştiriyorsunuz. En büyük vergi kalemlerinden bir tanesi, en büyük para toplayacağınız kalemlerden bir tanesi de alkol, öbürü tütün. Öyle mi? Başka? Bir de faiz var. Yani bu nasıl bir şey? Kumar, alkol, faiz, tütün. Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerinin bütçesi artık bunlar olmaya başladı. Bu çok önemli bir şey değerli arkadaşlarım. Bir ülkede böyle bir ihale yapılabilir mi? Böyle bir şey olur mu? Bu reklamları gözden geçirmez misiniz? RTÜK bunları gözden geçirmez mi? Siz gözden geçirmez misiniz Sayın Bakanım?

Bizi dünya kadar hamasete boğdunuz. Öyle güzel şeyler söylediniz ki kalkıp alkışlayasım geldi ama ortada böyle bir iş yok. Maalesef, lafla bu işler olmuyor. Çok yanlış gidiyorsunuz. Ortada bir dindar nesil filan da yok, yok böyle bir şey. Yerli, millî, filan bir şey de yok, gidiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Siz başınızı kuma gömmüşsünüz, belli birkaç milyon insanın içindesiniz, diğerleri nereye gidiyor, ne oluyor, bilmiyorsunuz. Bir de gençlerin arasında müthiş bir -herkesin arasında olduğu gibi- kutuplaşma var. Kafanızı kuma gömmeyin, bunları görün değerli arkadaşlarım.

Arz ederim.