KOMİSYON KONUŞMASI

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim.

Sayın Bakan Yardımcısı, değerli bürokratlar, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinize günaydın.

Ben, Sayın Emre'yle aşağı yukarı aynı kaygıları taşıyorum ama belki bir ekleme yapmak gerekirse sizin değerlendirmenizden, cümlelerinizden şunu anladım: Adada özellikle müteahhitlerden bahsettiğiniz. Muhtemelen inşaat bağlamında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde ihtiyaç duyulacak olan istihdamın -oradaki inşaat yapan müteahhitlerin ya da diğer sektörlerin ama özellikle inşaat sektörü anladığım kadarıyla- Türkiye'den getirilmesi ve bunun için orada bunu yapan, işi üstlenen kurumun, şirketin, Türkiye'deki yetkili kurumla -siz ona özel istihdam bürolarını da eklediniz cümlenizde- doğrudan irtibata geçmesinden bahsediyoruz. Yani buradan adaya işçi gönderilmesine ve bu yapılırken de bu anlaşma sayesinde oradaki işveren ile buradaki özel istihdam bürolarının doğrudan çalışmasından bahsediyoruz. Bu bence çok kaygı verici bir kapıyı açıyor. Biliyorsunuz, biz, kısa süre önce KKTC Dışişleri Bakanını burada ağırladık, çok verimli, kapsamlı sohbetimiz oldu, açık yüreklilikle tartıştığımız birçok konu oldu. Biliyorsunuz, bu konulardan önemli bir tanesi de Türkiye'den adaya giden "Türkiyeliler" diye orada adlandırılan grup. Bunların varlığının, sayısının artışı sadece günlük ilişkileri etkilemesinin dışında, olası bir kapsamlı çözümde biliyorsunuz, masada her zaman en çok konuşulan konulardan biridir. Yani Kıbrıs konusu çözüleceğinde parametrelerden biri de adalı olmayanların sayısı çok önemli bir şeydir. O yüzden, biz burada iki şey yapıyoruz. Bir: Adaya gidip yerleşecek olanların sayısını sanırım sınırsız artırıyoruz. İkincisi: Anladığım kadarıyla, belki de o rakamlar sizin elinizde vardır, karşılaştırma imkânımız yok ama KKTC'deki asgari ücret ile Türkiye'deki asgari ücret, KKTC'de bir işçiyi kaça çalıştırabiliyorsunuz... Yani sanki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki işsizlerin, işe ihtiyacı olan değerli kardeşlerimizin belki de maliyeti yüksek olacağı için müteahhitlerimiz Türkiye'den daha ucuz çalıştırabilecekleri işçiler de getirme imkânı bulacaktır ama bu, benim tahminim, inşallah öyle değildir ama benim tahminim, bu, adadaki sosyal barışı fevkalade olumsuz etkileyebilir.

Sayın Yunus Emre Bey değindi, ben de vurgulamak istiyorum. Kullandığınız kelimeler "şeffaf, esnek, yalın, hızlı" bu kelimeler bir taraftan bir baktığınızda bazı insanlar için olumlu olabilir ama özellikle iş yaşamında kullanıldığında, mesela "esnek çalışma" dendiğinde benim gördüğüm kadarıyla Türkiye'de bütün sendikalar ayağa kalkıyor. O yüzden, esnek çalışmanın çalışma barışını olumsuz etkileyeceğini düşünen çalışma alanında çok sayıda uzman var.

Kayıt dışılığı, kaçak işçiliği, kayıp iş gücünü önleyeceğini vurguladınız anlaşmanın. Anlaşmanın KKTC'de nasıl bir -tabii, şu anda benim elimde veri yok ama- tepki gördüğü, sendikalar nasıl bakıyor bu konuya ama benim gördüğüm, sizlerin ilk anlatımından, özellikle "şeffaf, esnek" derken biraz daha sanki ucuz iş gücünü Türkiye'den adaya çekmeye yönelik ama sonucunda adadaki sosyal, ekonomik barışı bayağı -zaten, adanın ekonomisi anlamında çok konuşuyoruz hep- olumsuz etkileyecek bir şeye benziyor. Bu konuda görüşlerinizi bizimle paylaşırsanız sevinirim.