KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli üyeler; ben de hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Türkiye'de kadına yönelik aile içi şiddetin araştırılması 2008 yılında yapılıyor ve dünyada, Birleşmiş Milletlerin verilerine göre kadına şiddetin oranı yüzde 17'ler ile yüzde 75 olarak tespit edilirken Türkiye'de eldeki veriler kadınların yüzde 25'i fiziksel şiddete uğruyor. Şiddete uğrayan kadının yüzde 75'i eşi tarafından şiddete uğruyor. Cinayet sonucu ölen kadınların yüzde 40 ve 70'i eşi tarafından öldürülüyor. Tecavüze uğrayan kadınların yüzde 50'si 18 yaş altında ve bunlardan yüzde 10'u erkek çocuk, gerisi kız. Her kız çocuktan birisi cinsel şiddete uğruyor, her 4 çocuktan birisi. Daha çok 7-9 yaş arası çocuklar cinsel şiddete uğruyor. Yani, öyle veriler var ki... Acil yardım hattını arayan kadınların yüzde 57'si fiziksel şiddete, yüzde 46,9'u cinsel şiddete, yüzde 14,6'sı enseste ve yüzde 8,6'sı tecavüze maruz kaldığını ifade ediyor.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - O bilgilerin kaynağı neresi?

AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - İnternet, TÜİK...

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Öyle veri olmaz yani bir araştırma herhâlde.

BAŞKAN - TÜİK'in böyle bir çalışması olduğuna dair, bilmiyorum, benim bir bilgim yok. Yani, bu tip verileri verdiğimizde kaynak da belirtirsek tutanaklara o şekilde girer.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - 4'ten biri mesela, 4 çocuktan biri; çok yüksek.

AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - Yani, başka bir araştırmaya göre şiddet sonucu ölen 10 kadından 34'ü evde ölmüş, 20'si asılmış." Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü...

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Ya, ne diyorsunuz!

BAŞKAN - Şimdi, 10 kadının 34'ü olmaz zaten. Bir dakika, bir müsaade eder misiniz Sayın Bulut?

AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - Efendim, Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Türkiye İstatistik Kurumu, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen, 17.168 kişiyle yapılan görüşmelere dayanan...

BAŞKAN - Bir dakikanızı rica edebilir miyim?

Hemen KSGM'ye sorayım: Böyle bir araştırma var mı KSGM'nin dâhil olduğu?

AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - 2009 Ocak ayında yayınlanan.

BAŞKAN - 2009'da böyle bir çalışma yapıldı ama böyle bir çalışma var mı?

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRÜ GÜLSER USTAOĞLU - Aile içi şiddet, kadına yönelik şiddetle ilgili bir araştırma, evet, yapılmış ama bu tür veriler yani şu anda...

AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - Bu kurumun şu verilerini bir izah edeyim: Türkiye'de kadına yönelik şiddet raporuna göre, evli kadınların yüzde 11 ile 29'u eşinden ağır derecede fiziksel şiddet görüyor. Araştırmada, Türkiye genelinde fiziksel şiddet yaşayan kadınların oranı yüzde 42 oldu bu kurumun. Bunu en sık 40 ile 59 yaş arası grubun yaşadığı belirtiliyor. Yine bu istatistikte, resmî olmayan rakamlara göre 2013'te 237 kadının... Yani rakamlar ifade ediliyor.

Şimdi, süreyle kısıtlanan bu çalışma ve rapor sürecinin sonuçlandırılabilmesi, hem zamanın iyi değerlendirilmesi hem de biraz gerçeklerle yani hem önceden yapılmış tespitlerin değerlendirilmesi hem de ülke gerçekleriyle yani aile içi şiddeti körükleyen, ekonomik sıkıntıların, yoksulluğun, işsizliğin, gelir dağılımındaki adaletsizliğin bir tavsiye mahiyetinde Hükûmete iletilebileceği ancak çözüm noktasında somut ifadelerin yer alabileceğinden ben endişe ediyorum. Çünkü kurumlar arasında uygulanan bir mobbing var, aileye bu yansıyor. Aile bir arada değil, eşler ayrı yerlerde, aile bütünlüğü sağlanamıyor. Aile içerisinde o Türk aile yapısı, ataerkil ailenin, dedenin, ninenin, torunun bir arada bulunduğu ve uzlaşmanın sağlanabildiği yapıdan artık tekil, küçük çekirdek aileye dönüşmüş toplumda çocuğun eğitimi, ailenin sorunlarının görüşülebilmesi, bununla ilgili bütün kurumların üstünde, başında çevrilen filmlerin, yazılan kitapların, okullardaki eğitim sisteminin bu tespitlere dokunabilecek noktalarının mutlaka bir süzgeçten geçirilerek... Kimisi bunu denetim şeklinde değerlendirebilir, buna karşı çıkabilir ama toplumda bu yaranın giderilebilmesi için bir disipline ihtiyaç var, bunu da en üst bir kurum olarak Bakanlık yapabilir veyahut daha üst, bununla ilgili bir kurum tavsiye edilir, o kurum, bağımsız bir kurum bunları denetleyerek yönlendirme, karar mekanizması da oluşabilir diye düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.