KOMİSYON KONUŞMASI

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sizin Başkanlık ettiğiniz Komisyonumuzun heyetiyle Karadağ'a bir ziyaret gerçekleştirdik geçtiğimiz aylarda, çok sıcak bir misafirperverlik görmüştük orada, hatırlıyorum. Karadağlı hem üst düzey yetkililerin hem de mevkidaşlarımızın bizlerle diyalogu gerçekten çok sıcak bir havada geçmişti. O yüzden, hemen arkasından anlaşmaların ya da gerekli protokollerin geliyor olması memnuniyet verici tabii. Ticaretin artmasını tabii ki biz isteriz, destekleriz ama sadece soru işareti yaratan bir iki hususu belki netleştirmek ve bir kez daha, başka anlaşmalarda vurguladığımız bir konuyu vurgulamak için söz aldım. Bu Protokol I Ek 2'de yer alan Karadağ menşeli ürünlerin Türkiye'ye ithalinde tercihli gümrük vergisi sütununda yüzde 100 MFN indirimi uygulanacağı yazılmakta. Bu ifade "Söz konusu ürünlerin belirtilen kotalar için vergiden muaf olduklarını mı göstermektedir?" şeklinde bir izahat rica edeceğim.

"Genel Gerekçe" bölümünde, biliyorsunuz, yine "Et, buğday unu, mantar, çalı meyveleri, adaçayı, şeftali gibi bazı kalemlerde tarife kontenjanı dâhilinde, uçucu yağlarda ise kota olmaksızın tercihli muamele elde edilmiştir." cümlesi vardı. Daha sonra, yine, ilerleyen bölümlerde 3 bin ton et, 300 ton şeftali, 5 bin ton un, 500 ton makarna gibi ürünlerden bahsedilmekte. Türkiye'de de yetişen, üretilen bu ürünlerin Karadağ'dan ithal edileceği doğru mudur? Yani bunlar ithal edilecek mi bu anlaşmaya göre, böyle mi algılamalıyız? Eğer böyleyse, ben Eskişehir Milletvekiliyim, bizim şehrimizde, şu anda içinde bulunduğumuz Ankara'da unun en âlâsı, Türkiye'nin dört bir yanında makarnanın en âlâsı üretilmekte, güzel Bursa'mızda şeftalinin en âlâsı yetişmekte. Hatta ve hatta, değişik dönemlerde basında hepimiz haberler okumaktayız "Şeftali ağaçta kaldı." "Unlar şöyle böceklendi." vesaire gibi. Yine, 3 bin ton et ithali meselesi var. Dediğim gibi, bu üzücüdür. Hepimizin geldiği şehirler var, oralarda zaman zaman kırsal kesimde besicilerimizi ziyaret ediyoruz, onların yaşadığı güçlükleri yani nasıl zorluklarla besicilik yaptıklarını görünce et ithalatının yolunun bu kadar kolay açılmaması gerektiği kanaatindeyiz. Yine değişik Bakanlıklarımızın bütçeleri geldiğinde... Mesela, şu anda Plan ve Bütçe Komisyonunda Tarım Bakanlığının bütçesi var. İthal edilen bu etlerin sonra bir yerde biriktiği, bunlarla ilgili bir işlem yapılamadığı, bazılarının bozulduğu, sağlıksız hâle geldiği vesaire şeklindeki iddiaları, haberleri hep birlikte üzülerek, kaygıyla okumaktayız. Dediğim gibi, bu et ithalini, şeftali ithalini -bunlar Türkiye'nin kendi yetiştirdiği ürünler, besicilik, yaptığı bir alan olduğu için- çok doğru bulmadığımızı ifade etmek isterim.

Teşekkür ederim.