SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Arkadaşlar, bu tür kararlar -Karadağ'la ekonomik ve siyasi ilişkilerin geliştirilmesi gibi- kıymetli, önemli yaklaşımlar fakat "Bunların Türkiye'deki üreticilere maliyeti ne olacak?" noktasında baktığımızda, sadece aslında sermaye eksenli tasarrufta bulunduğumuzu görüyoruz. Yani biraz önce konuştuğumuz, Kıbrıs'taki inşaat şirketlerinin ucuz ve kalifiye iş gücü bulabilmesi için mekanizmaların hızlandırılmasının oraya ve buraya vereceği zararları gözetmemek gibi, burada da tarımla ve hayvancılıkla geçinen üreticilerin içinde bulunduğu derin krizi gözetmeyen bir yaklaşımla karşı karşıya olduğumuzu görmek gerekiyor. Ayrıca, gerçekten de sadece kâr mekanizması üzerine kurulu bir sistemi sürekli olarak desteklerken halk sağlığını, gıda güvenliğini de göz ardı ettiğimizi ve bununla ilgili gerçek bir denetimin ve güvenliğin de sağlanamadığını her gün basından, bir şekilde patlak veren meselelerden de görebiliyoruz. Türkiyeli üreticilerin rekabet gücünü zayıflatacak, tarımla ve hayvancılıkla uğraşan üreticilerin elini kolunu bağlayacak bu tür yaklaşımlar yerine, yerli üreticilerin destekleneceği şekilde yani oradaki iflasların ve oradaki krizlerin önüne geçebilecek, tarım ve hayvancılık sektörünü sübvanse edecek konuları tartışmanın daha anlamlı olduğunu düşünüyoruz. Bu sebeple, tarım ve hayvancılık sektöründeki Türkiyeli üreticilerimizin korunması amacıyla bu anlaşmanın tarım ve hayvancılık sektörünü ilgilendiren maddelerini doğru bulmadığımızı burada ifade etmek istiyorum.