KOMİSYON KONUŞMASI

AYHAN BARUT (Adana) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Sayın Bakan "Tarım ve Orman Bakanlığı dışında tüm bakanlıklar aklımdan geçti ama Tarım Bakanlığı hiç aklımdan geçmedi." dediğiniz Bakanlık koltuğundasınız, hayırlı olsun.

Sizin aklınızdan geçmemiş olan bakanlıktasınız ama binlerce, on binlerce atama bekleyen ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri, veteriner hekimler, su ürünleri mühendislerinin aklından hiç çıkmıyorsunuz. Biraz önce sunum yaptınız, 37 sayfa sunum gerçekleştirdiniz, 37 sayfanın içerisinde atamalara yönelik, biraz önce saydığım genç meslektaşlarımıza yönelik tek bir kelime yoktu. Otuz aydır bekliyorlar atamayı, sizden önceki Tarım Bakanınızın vermiş olduğu sözü lütfen yerine getiriniz. İki yıllık KPSS sınavına giren, çok yüksek puan alan bu arkadaşlarımızın sekiz aylık bir süresi kalmıştır. KPSS sınavlarına harcadıkları bu emeğin de boşa gideceğini bildirmek istiyorum. Arkadaşlarımız feryat figan ediyorlar, çığlıkları yüreklerimizi deliyor. Sizlerin de bunu duymasını istiyoruz, bu genç meslektaşlarımıza sahip çıkmanızı ve atama gerçekleştirmenizi istiyoruz ve kesin ve net bir şekilde, bugün buraya odaklanmışlar, buradan, sizden tarih bekliyorlar Sayın Bakanım.

15 Temmuz 2016 hain darbe girişimi sonrası Tarım ve Orman Bakanlığından hiç ihraç edilen ya da açığa alınan, göreve iade edilen personel olmadı mı? Bu sayılar nedir? Sırf bu nedenle dahi atama yapılması gerekmez mi? Bu personellerin kurum içerisindeki görevi ve sorumlulukları nasıl yerine getirilmektedir?

Sayın Bakanım, Adalet ve Kalkınma Partisi on yedi yıldır iktidarda, yapmış oldukları, göstermiş oldukları yanlış tarım politikaları nedeniyle ülkemiz âdeta net bir şekilde ithalat cenneti hâline getirildi. İthalat cenneti hâline getirenler, "Yerliyiz ve millîyiz." diyenler ithalat cennetine çevirirken, geçtiğimiz günlerde -Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü de burada- Toprak Mahsulleri Ofisine bir sınırsız ürün ithalat yetkisi vererek sanki az geliyormuş gibi, ithalatı biraz daha artırarak neredeyse ülke tarımının üreticisine "Üretme." dediğiniz hâle getirdiniz.

Ülkemiz bir dönem tarımda kendi kendine yeten 7 ülkeden 1'i olarak övünürken bugün Sırbistan'dan et, Bulgaristan'dan saman, Kanada'dan da mercimek ithal eder hâle gelmişiz. Tarım, korunmaya ve desteklenmeye muhtaç bir sektördür Sayın Bakanım. AKP iktidarı döneminde özellikle biraz önce birçok arkadaş söyledi, 2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesi bunu böyle söyler ancak o günden bugüne tarımdaki öngörülen yüzde 1'in yarısı ve yarısının altında desteklendiğini ve 2020'yi de sayarsak toplamda 180 milyar civarında çiftçinin alacağını görüyoruz.

Dünyada, gelişmiş tüm ülkeler, Avrupa Birliği ülkeleri ve Amerika tarımını destekliyor. Örneğin, Avrupa Birliğinin bütçesi 157 milyar avroyken yüzde 37'sini yani 58 milyar avrosunu tarıma destek olarak ayırıyor. Amerika bir avuç çiftçisini 2017'de 34 milyar dolar desteklerken 2018 yılında 44 milyara çıkartıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Barut, lütfen konuşmanızı tamamlayınız.

AYHAN BARUT (Adana) - Değerli Bakanım, bugün Türkiye'deki çiftçilerimizin üretemez hâle geldiğini, desteklenemez hâle geldiğini görüyoruz. Şunu belirtmek istiyorum: Ülkemiz 24 milyon hektar arazinin sadece yüzde 25'ini, 6,2 milyon hektarını sulayabilir hâle gelmiş. 4 milyon 167 bin hektar alan yani 2 Trakya büyüklüğünde alan ya da bir başka deyişle bir Hollanda kadar yüzölçümündeki alan tarım alanından terk edilmiş. 23-24 milyon buğday üretimi 20 milyonun altına düşmüş. Cumhuriyet tarihinde ilk defa 20 milyon hektarın altına ekim alanları düşmüş. Çiftçi sayısı 2,1 milyona gerilemiş, çiftçi borcu 2002'deyken 4,5 milyarken 110 milyarı geçmiş. Mazot 1 lirayken 6 liraya gelmiş, ortalama gübrenin tonu 150 lirayken 1.250 liraya çıkmış...

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız efendim.

AYHAN BARUT (Adana) - Bitiriyorum Sayın Başkanım, bir dakika sadece.

Tarımdaki bütün girdiler 8-10 kat artarken sadece ürünler 4 kat artmış.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum.

AYHAN BARUT (Adana) - Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN - Arkadaşlar, bakın şu kaidemi söyleyeyim, lütfen.

AYHAN BARUT (Adana) - Bitiriyorum, bir cümle daha...

BAŞKAN - Arkadaşlar bir şey söyleyeyim, vereceğim. Arkadaşlar ben bir cümleye veririm ama bir cümle deyip devam ediyorsunuz.

Bakın şunu söyleyeyim, bir dinleyin beni: Arkadaşlar, 50'nin üzerindeki arkadaşın söz talebi var. Bu Komisyon üyesi olan arkadaşlarımız, bakın Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olan arkadaşlarımız günde on beş on altı saat buradalar. Dolayısıyla ben onların hakkını hukukunu korumak zorundayım. Beş dakikanın üzerinde söz veremem, bunu özellikle söylüyorum. Komisyon üyesi olmayan arkadaşlarımız lütfen buna dikkat etsinler.

Buyurun, tamamlayın.

AYHAN BARUT (Adana) - Tarım Komisyonu üyesiyim ben.

BAŞKAN - Efendim, önemli değil. Benim için önemli olan Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olmak, diğer, hangi komisyonda üye olursanız olun vereceğim süre beş dakikadır arkadaşlar.

Lütfen tamamlayınız.

AYHAN BARUT (Adana) - Gübre çok önemli. 2017'de 6,7 milyon ton kullanılırken artan fiyatlar karşısında 5,3 milyon tona düştü geçen sene, bu sene 5 milyonun altına düştü. Yağlı tohumlarda ise bölgemizde pamuk 3 liraya giderken primin 1,5 lira olarak beklenildiği bir dönemde 80 kuruş olmasını, üç sene aynı primi açıklamayı da manidar buluyorum.

Teşekkür ediyorum.