CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, bürokrat ve danışman arkadaşlar; hepinizi selamlıyorum.

Aslında tarımın sorunları üstesinden gelinmeyecek sorunlar değil fakat AKP iktidarları sorunları çözmek yerine ötelemeyi seçti ve bu dönemde tamamen dışa bağımlı, ithalatçı bir ülke olduk. Çiftçi her geçen gün üretimden çekiliyor, üretimde kalmaya direnenler de borç batağında. Buna karşılık Tarım ve Orman Bakanlığımız ne yapıyor? Çiftçinin, üreticinin sorunlarını çözebilecek projeler sunup arkasını getirmiyor.

Sayın Bakan, öncelikle, Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda sermaye yatırımlarının konu tarım olunca her geçen sene düşmesine ne diyorsunuz, doğrusu merak ediyorum. Kamu yatırımlarında tarım sektörüne ayılan pay da bütçede giderek düşüyor. 2016'da tarım sektörü sabit sermaye yatırımı yüzde 9,2'ye karşılık gelen 9 milyardı. 2020 için tarıma yüzde 5,1'e karşılık gelen 6,7 milyarlık bir yatırım öngörülüyor. Sizin tarıma, tarım alt yapısına, tarım yatırımlarına verdiğiniz değer bu kadar mı?

Sayın Bakan, ikinci olarak maalesef daha da kötü olan bir şeyi belirtmek isterim. Kırmızı et üretimimiz 2018 yılında Bakanlığınızın 1 milyon 300 bin ton hedefini tutturamadı. Siz de çareyi ithalatta buldunuz. 29 liraya yabancı memleketlerden et ithal ettiniz, yerli üreticiyi ithalatla ezdiniz. Yerli üretici hayvanını kestirmek için aylarca sıra bekledi, maliyetleri 33 liraya yükseldi, umursamadınız. Oysa 13,5 milyon lira ödenek ayırdığınız Anadolu Esmeri Geliştirme Projesi'ne bir kuruş harcamadınız. Hani yerli ve millîydiniz? Bizim olan, Anadolu köylüsünün yüzlerce yıllık yerli ve millî ineğini geliştirmek için kendi projenizi bile gerçekleştiremediniz. Bunları yapamayınca ne oldu? Brezilya'dan, dünyanın öbür ucundan sığır ithal ettik. Bununla da bitmedi. 17 milyon lira bütçe ayırdığınız Veteriner Sınır Kontrol Noktası Müdürlükleri Projesi'ni uygulamadınız. Otuz aydır atama bekleyen veteriner hekimleri buralarda istihdam etmediniz. İthal edilen hayvanlar hasta mı, değil mi, uzmanına inceletmediniz. Topraklarımıza hastalıklı hayvanları soktunuz, sizin yüzünüzden vatandaş ne yediğini bilemez hâle geldi. Üstüne, kırmızı et tüketimindeki düşüşü "Şarbon hastalığı nedeniyle kırmızı ete güven azaldı." diye gerekçelendirdiniz. Kırmızı ete değil aslında, size güven azaldı. Söz konusu gıda güvenliği olunca kendi projelerinizi bile bitirmiyorsunuz fakat Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun bütçesinden 160 bin lira ödeyerek 4 tane araç

kiralamayı biliyorsunuz. Vallahi bravo!

Sayın Bakan, her sene ihraç ettiğimiz şeftaliden narenciyeye, binlerce ton ürün ya ilaç kalıntısından ya Akdeniz meyve sineğinden dolayı gümrüklerden dönüyor. Zararlılarla mücadele konusunda yapılacak onlarca şey varken siz Biyolojik Mücadele Araştırma Merkezi Projesi'ne ayrılan ödeneğin sadece yarısını kullanıyorsunuz. Üreticilere tuzak dağıtmayı iş sayıyorsunuz, tuzak desteklerini başarı gibi sunuyorsunuz. Kendi bütçe sunumunuzda "Akdeniz meyve sineğiyle mücadelede 34 bin tuzak dağıttık." diye övünüyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Sayın Başkan, burası önemli, sizin de emeğiniz vardı.

BAŞKAN - Estağfurullah.

Son bir dakikanız efendim, buyurun lütfen.

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Tamam.

10,5 milyon lira bütçeli bir pilot projeniz var. Üç yıl önce bu proje uygulamaya alındı ve bu projeyle birlikte uygulamada yüzde 90 başarı sağlandı. Başarılı projeyi yaygınlaştırmak gerekirdi. Çiftçiyi bezdiren, ürünlerimizi mahveden Akdeniz meyve sineğini bitirmek gerekirdi ama siz 2019'da projeye sadece 950 bin lira ayırıp 34 bin tuzak dağıttınız, bunu da sunum kitapçığınıza övünerek koydunuz. 156 bin tuzak aslında dağıtılması gerekiyordu, aslında 34 bin tuzak dağıttınız. Bu projenin yaygınlaştırılarak sürmesini talep ediyoruz çiftçiler adına.

Sayın Bakan, gerçekten, burada Sayın Başkanın hakkını da vermek istiyorum, Allah razı olsun. Benim de Ziraat Odası Başkanlığı yaptığım dönemde çalıştığımız bir proje kapsamında Sayın Bakanım bu 10 milyon lirayı Mersin'e özellikle bu hastalıkla...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Rica etsem Başkanım, bir pozitif ayrımcılık rica ediyorum.

BAŞKAN - Aman yapmayın ya Sayın Gökçel. Bakın, lütfen tamamlayın.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sizden bahsediyor ama Sayın Başkan.

BAŞKAN - Olsun, ben çok önemli değilim.

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Başkanım, yatırımların ve doğru projelerin tarımda sorunları nasıl alta aldığını belirtmek için söylüyorum.

10 milyon liralık proje aslında Mersin özelinde bütün Türkiye'de Akdeniz meyve sineğiyle ilgili, Bakanlığın çiftçileri koruyacak ve bu sıkıntıdan, bu zararlıdan çiftçilerimizin kazançlı çıkmasını sağlayacaktı. Maalesef uygulanamadı bu sene. İnşallah önümüzdeki yıllarda olur.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Ben teşekkür ediyorum.

Sayın Gökçel'in bahsettiği husus önemli. Özellikle Akdeniz meyve sineği, -biliyorsunuz, bugün öğlen saatlerinde de Azerbaycan'ın bu konudaki görüşünü de ifade etmiştim- çok başarılı oldu, Tarım Bakanlığımız destek verdi. O zaman Cengiz Bey Ziraat Odası Başkanıydı, gerçekten başarılı bir uygulama gerçekleştirdik. Bunun 2020'de de devamını istiyoruz, değil mi Cengiz Bey?

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.