KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Çiftçinin ürettiğinin karşılığını alamadığını, borç batağında olduğunu ve çiftçi borçlarının 100 milyarı aştığını sıklıkla dile getiriyoruz. İpotekli tarım alanlarının ne kadar olduğuna ilişkin soru önergemize zor da olsa Çevre ve Şehircilik Bakanlığından yanıt alabildim. Çiftçinin kötü durumu tapu kayıtlarında da ortaya çıktı. Resmî rakamlara göre Türkiye'deki ipotekli tarım alanı toplamı 40 milyon dekar. Tapusu üzerine ipotek konulan kişi sayısı ise 1 milyon 964 bin yani yaklaşık 2 milyon kişi. ÇKS'ye kayıtlı 2 milyon 121 bin çiftçi olduğu düşünülürse bu rakam bize şunu belirtmekte: Yani her 100 çiftçiden neredeyse 92 tanesinin tarlası ipotekli. İpotekli tarım alanlarının ildeki toplam tarım alanlarına oranı en yüksek illere bakarsak: 1'inci sırada yüzde 27,69'la Aydın gelmekte. 2'nci sırada, sizin ve benim memleketim olan Manisa yüzde 26'yla gelmekte. 3'üncü sırada İzmir yüzde 24; Hatay, Kilis, Adana, Aksaray, Edirne, Konya, Tekirdağ, liste bu şekilde uzayıp gitmekte.

Tarımsal gayrisafi hasıla katma değeri Türkiye'de en yüksek olan, biliyorsunuz, Konya'dır, 2'nci İzmir, 3'üncü Manisa, 4'üncü ilimiz Adana. Bunların hepsi bu korkunç tabloda ilk 10'da yer almaktadır ve bu iller ülkemizdeki tarımsal alanın yaklaşık yüzde 30'unu karşılamaktadır. Bu resmî rakamlar gösteriyor ki tarımsal üretimi fazla olan illerdeki çiftçilerimiz daha da borçlu. Tarımın içinde bulunduğu durum, çıkmaz, bu rakamlarda ortaya çıkmakta. Bu nedenle, çiftçinin borçlarını en kolay şekilde ödemesi ve üretime devam etmesi için gerekli adımlar atılmalıdır. Çiftçi borçları yeniden yapılandırılmalı, faizsiz olarak ertelenmelidir.

Sayın Bakan, sunumunuzda "Son on yedi yılda dünyadaki orman varlığı azalırken orman varlığımızı 1,8 milyon hektar artırdık." demektesiniz, benzer iddiayı Orman Genel Müdürlüğü de dile getirmekte. 2002 yılı envanterine göre 20,8 milyon hektar olan orman alanının 2015'te 22,3 milyon hektara ulaştığı söylenmekte. Burada bu artışın yani on beş yılda 15 milyon dekar artışın gerçekten son on beş yılda mı gerçekleştiğine bakmak gerekli. Doğrudur, envanterlerimizde on beş yılda 15 milyon dekar artış sağlanmış ancak bunun nedeni, 1980'li ve 1990'lı yıllarda yapılan ağaçlandırmanın envantere 2000'li yıllarda yansımasından kaynaklanmaktadır. Konuyu daha iyi anlayabilmek için Ankara iyi bir örnek. Resmî rakamlara göre Ankara'da 1997-2002 yılları arasında 1.723 hektar ağaçlandırma yapılmış, 1997-2002 yılında yapılan bu çalışma ancak 2015 yılında envantere girmiştir.

Diğer bir husus, özellikle 2005'te Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği'nin yürürlüğe girmesiyle artan ormanların başka amaçlarda kullanıma açılmasıyla alakalı. Adalet ve Kalkınma Partisinin 2003-2015 yılları arasındaki on üç yıllık dönem ile AKP öncesi 1989-2001 dönemini kıyaslarsak ne demek istediğimi daha iyi anlayacağız. AKP döneminde maden tahsis sayısı ortalama 1.087'den yüzde 143'lük artışla 2.484'e yükselmiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Önceki dönemde ortalama 2.480 hektar alan madenciliğe tahsis edilirken AKP döneminde yüzde 170 artışla 6.700'e yükselmiş bu sayı. Tahsis konusunda 2005, 2007, 2014, 2015 yıllarında ağaçlandırılan alandan daha fazlasının tahsise ayrıldığını görüyoruz. Bu alanlar hâlâ envanterde orman alanı olarak görünmekte. Değişik bir örnek, üçüncü havalimanı. Üçüncü havalimanı 6.173 hektar orman alanı üzerine kurulmuş. Arnavutköy Orman İşletme Şefliği amenajman planını 2012 yılında yapmış, bir sonraki 2032 yılında yapılacak. Yanı 6.173 hektarlık alan envanterlerimizde hâlâ orman olarak gözükmekte.

Bir de orman köylüsü var. Orman köylüsü ve kooperatiflere yapılan desteklemeler her sene azalıyor. Mesela, 2013 yılında 21 bin...