| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a)Kültür ve Turizm Bakanlığı b)Radyo ve Televizyon Üst Kurulu c)Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ç)Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü d)Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı e)Vakıflar Genel Müdürlüğü f)Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı g)Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ğ)Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu h)Atatürk Araştırma Merkezi ı)Atatürk Kültür Merkezi i)Türk Dil Kurumu j)Türk Tarih Kurumu k)Kapadokya Alan Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 14 .11.2019 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli bürokratlar; çalışmalarınız için, sunumunuz için teşekkür ediyoruz.
Sayın Bakanım, sizin uhdenizde, size bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü var. Sayın Genel Müdür burada mı bilemiyorum, buradaydı sanırım.
Şimdi, SETA isimli bir vakıf var, geçtiğimiz günlerde çok tartışıldı, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı. Bu vakıf bir rapor hazırladı temmuz ayında ve BBC Türkçe, Deutsche Welle, Sputnik gibi dünya çapındaki haber ajanslarının Türkiye'deki muhabirlerini âdeta fişledi, andıçladı. Bu vakıf 2013 yılından bu yana vergiden muaf çünkü Bakanlar Kurulu kararıyla kamu yararına vakıf kabul edilmiş. Sizden, bu fişleme raporu konusunda ne düşündüğünüzü, bu SETA'nın hâlâ kamu yararı sağlayıp sağlamadığını, hangi faaliyeti, devletin kamu hizmeti yükünü azaltıcı hangi faaliyeti nedeniyle kamu yararına vakıf olduğunu sormak istiyorum. Bu konuda araştırma önergemiz reddedildi, soru önergelerimiz yanıtlanmadı. SETA Vakfının gelir kaynakları nelerdir, sizin Bakanlığınızdan verilmekte olan ya da diğer kamu kurumlarından verilmekte olan kaynaklar nelerdir, bunları sormak isterim.
Benzer şekilde, değerli diğer arkadaşlarım vurguladı ama RTÜK'te yaşanan ve aslında bu Meclise bir müdahale niteliği taşıyan Sayın Faruk Bildirici'nin üyeliğinin düşürülmesi hadisesine sizin de bir Bakan olarak tepki göstermenizi beklerdik, bu konudaki düşüncenizi bizimle paylaşmanızı bekliyoruz. Bu, gerçekten, bugün Sayın Faruk Bildirici'ye olur. Sayın Faruk Bildirici CHP tarafından aday gösterildi ama Meclisteki tüm partilerin oylarıyla, yaklaşık 300 oyla seçildi yani Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçtiği bir üyeydi. Bu şekilde, antidemoratik bir şekilde onun görevinin düşürülmesi kabul edilemez. Bugün Faruk Bey'e olur, yarın başkasına olur, bunlara hep birlikte dur demeliyiz.
Buradan bir kez daha, daha önce yinelediğim bir çağrıyı tekrar etmek isterim: Sayın Bildirici'nin durumuna ilişkin mahkeme süreci bitirilmeden, Meclis Başkanlığımız onunla ilgili yazıyı hiçbir şekilde gündeme getirmemeli, yeni üye seçimine gidilmemelidir.
Sayın Bakanım, sahne sanatlarının en büyük gelir kaynağı gişeler. Gişe gelirlerinin Bakanlığınız tarafından ciddiyetle yönetilmesi gerekmekte ama bakın Sayıştay raporlarına; Uluslararası Aspendos ve Bodrum Opera ve Bale Festivallerinin biletlerinin satış gelirlerinin nasıl toplandığı belli değil, gişe gelirlerinin denetimi yok. Öyle ki 2014 Aspendos Festivali'ne ait gelirlerin bir kısmı ancak 2018'de tahsil edilebilmiş. Sanırım bu konuya dikkat edilmesine ihtiyaç var.
Bakanlığınız yönetimindeki kültür ve sanat dünyası ağır baskı, sansür ve otosansür tehditleriyle karşı karşıya. Basın özgürlüğü ile ifade özgürlüğü ikiz kardeştir, birinin yaralanması diğerini sakatlar. Türkiye'de gazeteciler nasıl özgür değilse, yazarlar, sanatçılar da maalesef özgür değildir. Edebiyatçı Ayşegül Tözeren'in evine ağustos ayında baskın yapıldı, üç gün gözaltında kaldı. Dikkatinizi çekerim, yapılan baskınla alındı. Kendisi "Trafik cezam bile yok ama kelepçelendim." demek zorunda kaldı. Yazar Ahmet Altan'ın -seversiniz sevmezsiniz, ben de birçok görüşüne katılmıyorum, paylaşmıyorum- ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasını eleştirmiştim. Nitekim Yargıtay kararı bozdu, yeniden yargılandı. Hapis cezasına çarptırıldığı hükümle birlikte tahliye edildi ama bir hafta sonra yeniden tutuklandı. Biliyorsunuz, biz burada bir reform yaptık, sözde reform dedik; insanlar haber yazdığı, insanlar haber yaptığı, eleştirdiği için sorgulanmayacak, cezaevine konmayacak dedik ama bakın, üzerinden bir ay geçmeden, işte bahsettiğim gazeteci, benzer şekilde, bugün Giresun'da bir başka gazeteci...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen tamamlayalım efendim.
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Bitiriyorum Sayın Başkan, son cümlem.
Bunların olmaması lazım. Kitapları yasaklamamalıyız, tiyatro oyunlarının sahnelenmesini engellememeliyiz. Bunları yaparsak, tıpkı basın özgürlüğünde olduğu gibi ,dünya sanat özgürlüğü karnesinde de alt sıralarda yer buluruz.
Son söz olarak, Sayın Bakanım, size daha önce de aktardığımız Eskişehir Hasan Polatkan Havaalanı'nın işler hâle getirilmesine Turizm Bakanlığımız da katkı sağlamalıdır çünkü uçmayan, kimsenin yolculuk etmediği Kütahya Havalimanı'na devlet destek vermekte ancak yoğun trafiğe, turizm trafiğine sahip Eskişehir'deki havalimanı, ismi değiştirilip Hasan Polatkan yapılmasına rağmen bir türlü harekete geçirilememektedir. Bu konuda, Kütahya'ya olduğu gibi Eskişehir'imizde de havalimanına acente desteği ya da uçuş desteği verilmesini sizden bir kere daha talep ediyorum.
Teşekkür ediyorum.