KOMİSYON KONUŞMASI

SERKAN TOPAL (Hatay) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli arkadaşlar; hepinize saygılarımı sunuyorum.

Açıkçası, on yedi yıllık AK PARTİ iktidarının en başarısız olduğu konulardan biri ekonomi diğeri de eğitim. Bugün onu konuşuyoruz, diğer milletvekili arkadaşlarımız, Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi arkadaşlarımız gerekeni konuşacaklar ama ben genel bir değerlendirme yapmak istiyorum.

Millî Eğitim Komisyonunda bulunduğum ve sizi de yakından tanıdığım, bildiğim için ve açıkçası gözlemlediğim kadarıyla siz gerçekten -bunu samimi söylüyorum- iyi bir insansınız. Öğrendiğim kadarıyla da iyi bir eğitimcisiniz, hatta siz Bakan olduğunuzda bütün eğitim camiasında, bütün Türkiye'de büyük bir heyecan yaşandı, bir heyecan yaratıldı. Ancak, gördüğüm kadarıyla o "iyi eğitimci" sıfatınızı Bakanlık döneminizde gerçekten, bürokrasinin çarkları sizin elinizi kolunuzu bağlamış olacak ki şu anda hepimizin de gördüğü kadarıyla o heyecan şu anda söndü. Gerçekten eğitimde on yedi yılda 7 bakan ve her gelen bakanın bir önceki bakanın sistemini değiştirmesiyle bir türlü sistem oturtulamadı.

Şimdi, tarihte şöyle bir şey var Sayın Bakanım, 1533 yılında doğan -bildiğim kadarıyla- Montaigne'inden iki yüz elli yıl sonra doğan bir yazar var Pierre Jean de Béranger, Fransız; Montaigne için şunu söylemişti: "Şu Montaigne denen adam ne çok fikir çalmış benden." diye. Şimdi, burada, her bir bakanın bir önceki bakanın sistemini değiştirmeye çalıştığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Arada yetmiş üç yıl var, 1946 Hasan Ali Yücel, gerçekten o kadar çok sorun var ki eğitimde, ben de şunu söylüyorum: Gelin Hasan Ali Yücel'in fikirlerini birlikte çalalım ve gerçekten de Millî Eğitim Bakanı dendiği zaman akla nasıl Hasan Ali Yücel geliyorsa akla Ziya Selçuk gelsin. Bunu bütün samimi duygularımla söylüyorum yani Millî Eğitimin hangi... Mesela FATİH Projesi ne oldu, bitti mi bitmedi mi onu bilemiyoruz. Sözleşmeli öğretmen arkadaşlarımızın sıkıntıları devam ediyor. Kadrolu olmaları gerekiyor, bunu defalarca dile getirdik, hatta aile birliklerinin korunması babında 3+1'e düştü, onda da yine sıkıntılar devam ediyor. Mesela ücretli öğretmen arkadaşlarımızdan 929-930 öğretmen arkadaşımız var, onların sorunları çözülmedi. Ayrıca atanamayan öğretmen arkadaşlarımız...

Şimdi, ben "Ekonomi kötü." dediğimde bazı AK PARTİ'li arkadaşlarımız reddediyor, şunu söylüyor: "Ekonomi çok iyi." Madem ekonomi çok iyi... 2002 yılında eğitime ayrılan bütçeyi bugün ayrılan bütçeyle kıyasladığımızda ekonominin kötü gittiğini hepimiz çok açık ve net bir şekilde görebiliyoruz. Mesela Danıştayın yürütmeyi durdurma kararına rağmen Ensar Vakfının okullarda etkinlik yapmasına neden izin veriliyor? Yani taşımalı eğitim sorunları devam ediyor, öğretmen arkadaşlarımıza 3600 ek gösterge, bu arada şeye de bakıyorum... Bir de en önemli sorunlardan bir tanesi, mesela eğitim, hani OECD'nin yürüttüğü PISA testi sonuçlarına göre -hepimiz çok iyi biliyoruz- en son 540 bin öğrenci katılmıştı 15 yaş grubu ve orada maalesef Türkiye 50'nci sırada. Gerçekten, yani bir eğitimci olarak ben buna üzülüyorum.

Sayın Bakanım, burada çok sorun var, onu ileriki süreçte de yine konuşacağız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Topal, buyurun, lütfen tamamlayınız.

SERKAN TOPAL (Hatay) - Çok teşekkür ediyorum.

Mesela, liselerin nitelikli veya niteliksiz olması... Bu kabul edilebilir bir durum değil değerli arkadaşlar. 4+4+4 sistemi çıktı, lisede dördüncü yılla ilgili müfredat hâlâ tam olarak belirlenmiş değil. Bu konuyla ilgili çok sıkıntılar, çok şeyler var ama son olarak şunu söylemek istiyorum: Sayın Cemal Öztürk'ün konuşmasını dikkatle izledim, orada politizmin başarılı olmadığını, orada JeanJacques Rousseau'nun şeyini de söyledi, ancak çok güzel bir konuya değindi: "İnsanı doğru eğitmek lazım." dedi. Evet, biz de bunu düşünüyoruz fakat bunu uygulamak gerekiyor. Nasıl uygulamak gerekiyor? Az önce de dediğim gibi, gelin birlikte, gerçekten, bu, bizim millî meselemiz olan eğitim meselesini birlikte masaya yatıralım ve reform yapalım ve bir komisyon üyesi olarak da Sayın Ziya Selçuk'u alkışlayalım. Ben bunu söylüyorum.

Çok teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum.