| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a)Dışişleri Bakanlığı b)Avrupa Birliği Başkanlığı c)Avrupa Birliği Bakanlığı ç)Türk Akreditasyon Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 18 .11.2019 |
TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, Dışişleri Bakanlığımızın kıymetli bürokratları, basınımızın güzide temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime, geçtiğimiz günlerde Güney Kıbrıs Rum kesiminde, küstah ve kendini bilmez bir güruhun; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ay yıldızlı bayrağını yakmasını lanetleyerek başlamak istiyorum. Bu cüreti onlara verenler, Kıbrıs'ın kaderini Türkiye'nin kaderinden ayrıştırmak isteyenlerin de ta kendisidir. O gün KKTC bayrağını tutuşturan ateşin kıvılcımlarını, "Kıbrıs'ın kaderini Kıbrıs'a bırakalım" açıklamaları yapan belediye başkanları tutuşturmuştur.
O ipten, kazıktan kurtulmuş faşist kitleyi, KKTC Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden zatın Türkiye'ye mesafeli tavrı cesaretlendirmiştir. Bilinmelidir ki o yanıp kül olan bayrak; Türkiye'den ayrı düşürüldükleri takdirde, adalı kardeşlerimizin payına düşecek akıbetin de habercisidir. Yanan bizim ciğerimiz, Kıbrıs Türk'ünün yarınları olacaktır. Buna devlet duruşu, millet aklı dün izin vermemiştir, bugün de müsaade edilmeyecektir. Yarınlarda da Kıbrıs'ın yol haritası, Anadolu'nun kaderinden ayrı çizilmeyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi'nin Muhterem Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli Bey'in 16 Aralık 2017 tarihinde yaptığı bir konuşmada belirttiği üzere, dünya üzerinde altı hassas bölgeyi bir hat gibi birbirine bağlayan ve zaman zaman da birbirini tetikleyen bir huzursuzluk sarmalı oluşmuştur.
Bu altı kritik nokta; Kaşgar, Keşmir, Kerkük, Kudüs, Kıbrıs ve Kırım'dır. Genel Başkanımızın "Altı K" sözüyle formüle ettiği bu topraklar, bizim gönül coğrafyamıza ve medeniyet havzamıza ait alanlardır. Her birinde asırlık hatıralarımız, yıkık dökük hikâyelerimiz ve hasret türkülerimiz kalmıştır.
Hepsi küresel güçlerin savaş sahasına dönüşmüş olan bu altı diyarda bu milletin kanı ve hakkı vardır. Kapitalizmin sivri dişlerini geçirmeye çalıştığı ve emperyalizmin farklı maskeleriyle arzıendam ettiği bu altı yer, Türkiye'nin herhangi bir şehri kadar bizim iç meselemiz olarak kabul edilmeli ve Türk dış politikası bu hassasiyetle belirlenmelidir. Yaşananlar, küresel gerilim bölgelerinin "Altı K" çizgisindeki ateş hattıyla birebir örtüştüğünü göstermektedir.
Bugün Kıbrıs'ta uluslararası anlaşmalarla da sabit olan haklarımız gasbedilmeye çalışılmaktadır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi; arkasına önce Yunanistan'ı, sonrasında da diğer emperyal şebeke mensuplarını alarak Türkiye'nin paçasında dolaşmaktadır. Çünkü Doğu Akdeniz Enerji havzası, Amerika'nın belirlediği, İsrail'in bekçiliğini yaptığı uluslararası şirketlere peşkeş çekilmeye çalışılmaktadır.
Bütün bu planları bozan, Türkiye'nin hakkını savunma hususunda geri adım atmaması ve sismik araştırma gemileriyle yürüttüğü enerji arama çalışmalarından taviz vermemesidir. Dışişleri Bakanlığına bu hususta gösterdiği duyarlılıktan dolayı teşekkür ediyorum. Maalesef Türkiye kamuoyu bu meseleler konusunda yeterince büyük bir hassasiyet taşımamaktadır. Unutulmamalıdır ki bütün diplomatik meseleler, milletlerin topyekûn reaksiyonu ve o reaksiyonu bir silaha başarıyla dönüştüren diplomatların kabiliyetiyle çözülebilir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen tamamlayanız efendim.
TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Diğer yandan; Doğu Akdeniz mevzusu, sadece Türk Hava Kuvvetlerinin bünyesinde karşılık bulan "Türk, Yunan jetlerinin Ege üzerindeki kapışmaları" gibi lokal bir sorun değildir. Dolayısıyla yalnızca Türk Deniz Kuvvetlerinin ve Dışişleri Bakanlığının uhdesinde bulunabilecek bir çözüm yoktur, bütün kurum ve kuruluşlarıyla Türk devleti meseleye ciddiyetle eğilmelidir. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesinin hem iç güvenlik, hem dış güvenlik, hem de ekonomik anlamda Türkiye'nin gelecek yıllarını nasıl şekillendireceği konusunda kamuoyunda bir farkındalık yaratılmalıdır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Sayın Bakanım, 2020 bütçenizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Bütçenizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.