KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Kıymetli hazırunu saygıyla selamlıyorum.

Şehit ve gazilerle ilgili bir özet yapmak istiyorum. Askerlik Yasası'nda şehit ailelerine faizsiz konut kredisi değil, bir konutla sınırlı olmak üzere TOKİ'den hibe ev verilmesine dair AK PARTİ Grubuyla bir ön görüşme yapmıştık, bu konuda gelişme oldu mu, önce onu sormak istiyorum.

İki: Terör gazilerimizin erken emeklilik hakları şu an ellerinden alınmış durumda, uğraşmadığımız bir onlar kalmıştı, onlarla da uğraşalım. Bunu düzeltecek bir çalışma yapacak mısınız? Yapılması gereken şu: 2330 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinin (2)'nci fıkrasının son cümlesi metinden çıkarılırsa bu çözülmüş olacak.

Gelelim malul sayılmayan gazilere. 20 bine yakın polis, asker, kamu görevlisinin sorunu ne zaman çözülecek diyorum; AK PARTİ Grubu bunun da sözünü vermişti, tutanaklarda mevcut. Şimdi, kalbinde kurşunla yaşıyor, gazi değil. Bakın, çatışmada parmaklarını yitirmiş, gazi değil. Kanas'la sırtından vurulmuş, akciğeri delinmiş, gazi değil. Mayına basmış, vücudunda 60 tane şarapnel parçası var, gazi değil. Beyninin içinde 3 roket parçası var, müdahale edilemiyor, gazi değil. Patlama nedeniyle duyma, görme kaybı yaşıyor, gazi değil. Sebep? Yüzde 40 uzuv kaybı gerekiyormuş, cetvelle ölçülecek. Bunu da kategorize edecek bir formül bulmamız şart. Hayat kalitelerine, iş görüp göremediklerine göre, ruhsal durumlarına göre kriter geliştirip bu insanların sorunları çözülmelidir.

Diğer bir soru: Zengin elmas, yat, kotra almak ister, onlara ÖTV yok ama benim gazim araç almak ister "Yüzde 90 sakatlık oranın varsa ÖTV yok." diyoruz. Böyle bir şey olabilir mi? Elmasa yok, gazim araç almak istediğinde yüzde 90 sakatlık oranı istiyoruz. Yani o gazi olduğu için bizim ona vermemiz lazım, onun engellilik durumuna göre değil. Ayrıca ÖTV'siz aracı şehidimizin eşi veya çocuğu alırsa anne veya babası alamıyor, böyle bir durum olabilir mi? İkisi de alsın, eşi de alsın, çocuğu da alsın, anası babası da alsın. Yaşlı insanlar bunlar, en değerli varlıkları evlatlarını kaybetmişler, orada bile sorguluyorsunuz. Buradan mı devleti kurtaracaksınız demek istiyorum. Eğer devleti kurtarmak istiyorsanız Sayıştay raporu sayfa 53'e bakmanız gerekir. Orada yersiz ödenen 675 milyon kamu alacağı var, 675 milyon. Herhangi bir kanuni düzenleme olmadan valilik ve kaymakamlık aracılığıyla bunun tahsilinden vazgeçtiniz. Şehitle gaziyle uğraşacağınıza buraları çözerseniz devleti de kurtarabilirsiniz diyorum.

Muharip gazilerimiz şeref aylıkları alıyorlar, sosyal güvencesi varsa biri diğerinden daha düşük alıyor. Böyle bir ayrımın yapılmaması gerekir, artı faizsiz konut kredisinden yararlanamıyorlar. Yararlansalar ne olur? O da 137 bin lira, 137 bin liraya ev mi var? Onu da artırmak gerekir. Şehit yakınları ve gazilerimizin ayrıca sağlık kurumlarında hiçbir katkı payı alınmadan, hiçbir sınırlama olmadan yararlanmaları gerekir. İki tane de ilginç bilgi vereyim size. Vazife ve harp malulü aylığı alan erbaş ve erler eğer gazi olmadan önce bir işte iki sene çalıştı diyelim, o hizmetler siliniyor, o süreler yanıyor, sigortalılık başlangıcı değişiyor ve bağlanan aylıkları da değişiyor, bunu düzeltmemiz gerekir. Diğer bir ilginç bilgi: Vazife malulü subay, astsubay, uzman, vazife malulü erlerden daha düşük maaş alıyor. Hani belli bir hiyerarşi varsa Silahlı Kuvvetler mensubu olarak bunu hatırlatmak isterim.

Bir de uyarı yapmak isterim: Havalimanlarında devlet övünç madalyası sahiplerine VIP hizmet verilmekte ancak Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları bu hizmeti aksatmaktadır Sayın Bakan. Bununla ilgili bir genelge yazar, bunu çözerseniz mutlu olurum.

Teşekkür ediyorum, hayırlı olmasını diliyorum.