| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a) Millî Savunma Bakanlığı b)Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 21 .11.2019 |
MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Kıymetli hazırun hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bağrından çıktığım Türk ordusunun değerli komuta heyetini ayrıca saygıyla selamlamak istiyorum.
Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır. Bizim temel anlayışımızdır. Vatan dediğimizde de bunu üç kavramla ben ela alıyorum. Birincisi: Ana vatan Türkiye. İkincisi: Yavru vatan Kıbrıs. Üç: Mavi vatan denizlerimiz. Vatan konseptini aslında bu şekilde de dillendirmek vatandaşın gözünde de dahi iyi bir algı yaratabilecektir. Bu şekilde devam etmemiz gerekir.
Doğruya doğru dedik her zaman. Bu nedenle orduyla ilgili yaşanan bazı sorunları da dile getirmek isterim. Kuvvetler ve Genelkurmayın ayrı ayrı Millî Savunma Bakanlığına bağlanmış olması bence Genelkurmay Başkanının komutanlık vasfını kaldırmış bir durum yaratmaktadır. Şu an sizin eski bir Genelkurmay Başkanı olarak burada bulunuyor oluşunuz, bu sorunu çözüyor fakat ileride başka bir sivil Millî Savunma Bakanlığına gelirse başka bir sorun yaratabilecektir. Bu bence düzeltilmelidir çünkü birlik ve bütünlüğü de zafiyete uğratmaktadır. Ona birazdan geleceğiz, bir eylem değil o, bilgi amaçlı merak etmeyin.
Askerî mahkemeler, disiplin mahkemeleri kaldırılmıştır. Oysa askerî mahkemeler korunmalı, Askerî Yargıtay Yargıtayın, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi de Danıştayın içerisinde birer daireye dönüştürülmeliydi.
Askerî hastanelerin Sağlık Bakanlığına devri yanlış olmuştur. Bazı hastaneler Sağlık Bakanlığına devredilebilirdi ama önemli olanlar Şırnak, Diyarbakır, Ankara gibiler edilmeyebilirdi. Bu da askerî tahliye sistemini ve ilk yaralanma anındaki müdahaleyi olumsuz etkilemiştir, ordunun sağlık sisteminde bazı zafiyetler doğurmuştur.
Harp akademileri teşkilatı sistemi bozulmadan enstitülerle birlikte Millî Savunma Üniversitesine bağlanabilirdi. Askerî liseler içleri temizlenip açık tutulabilirdi. Bu da eğitim sisteminin yaşadığı tahribat.
Yüksek Askerî Şûra, ilgili ilgisiz sivillerle doldurularak siyasi müdahaleye açık hâle getirilmiştir. Bu çok yanlış, en canlı örneği de 2019 YAŞ Kararları olmuştur. FETÖ'yle mücadele eden komutanlar gerekçesiz maalesef emekli edilmişlerdir.
Öğrenci alım komisyonlarında bazı usulsüzlükler devam ediyor, mülakat komisyonlarının hâli kötü, düzeltilmesi gerekir.
Ayrıca yeni askerlik yasasıyla yüzde 70 seviyesinde olan yükümlü erbaş, er oranı yüzde 30 seviyesine düştü. Biraz zafiyet yaratıldığını görüyoruz, korucular ve uzmanlarla tamamlanmaya çalışılıyor, fark ediyoruz, dilerim bir zafiyet yaşanmaz.
YAŞ'ta özellikle FETÖ'yle mücadelede öne çıkan Cihat Yaycı, Mehmet Yüzbaşıoğlu neden terfi edemedi? Bunu merak ediyoruz. Afrin kahramanı olarak tanıtılan Mustafa Barut ve Erdal Şener neden YAŞ kararlarıyla emekli edildi? Celalettin Bacanlı, Sırrı Yılmaz gibi generaller kumpas davalarından bildiğimiz, bunlar hepsi emekli edildi. Dolayısıyla, FETÖ, PKK/PYD mücadelesinde bence bu zafiyete düşürüyor ordumuzu.
F-35'lerle ilgili merak ettiğim husus millî harekâtlarda kullanılma durumunda bunun millî gizliliğin sağlanması mümkün olacak mı? F-35'lerle ilgili en çok merak ettiğim konu bu. Gerekirse yani ABD bir müdahale ederek harekâtı engelleyebilecek bir durumu var mı Lockheed Martin üzerinden?
S-400 faal hâle gelecek mi? Önemli konulardan bir tanesi bu. Bugün TAI'deydik, o nedenle buraya geç katıldık. Orada da sordum: "Dost düşman tanım sistemi millî olarak entegre edilecek mi?" Edileceğini söylediler ve faal hâle getirileceğini söylediler, teyidini almak isterim.
Özlük haklarına baktığımızda sözleşmeli erlerle ilgili kanun teklifimiz var. Yiğit ama gariban bir durumdalar. Onlara biraz geliştirme yapmamız lazım özlük haklarıyla ilgili. Uzman erbaşlarla ilgili sizin adınıza Sayın Bakanım, çok açıklama yapılıyor yani siz söylemiş gibi. Yani bu insanlara bir umut tacirliği yapılmasını engellememiz lazım. Bizim kanun teklifimiz zaten marttan beri bekliyor. Bir senedir bekliyor. Herkesin kadrosu vardır Silahlı Kuvvetlerde, kadrolu muvazzaf statüye geçiş olacak mı uzmanlarla ilgili? Bununla ilgili bir müjde verecek misiniz bu bütçede? Astsubaylarımıza zaten önceden söz vermiştiniz; kademe, derece ve görev tazminatı. İki konu var söz verilen. Bunlar çözülecek mi?
Diğer bir konu: İşte binbaşılarımız yani şu an çaycılık yapan binbaşımız var. Yani kötü bir meslek değil çaycılık ama yirmi-yirmi beş sene bu devlete hizmet edip de daha sonra çaycılık, benzinlikte çalışan binbaşılarımız mevcut.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Yani burada bir anomali var, burada bir terslik var.
BAŞKAN - Sayın Çelebi, lütfen, böyle bir usul yok. Onu da kapatalım lütfen, indirelim.
MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Bu bilgi amaçlı.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Pazar yerine çevirdiniz.
MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Ne alakası var!
BAŞKAN - Arkadaşlar, basın toplantısı yapmıyoruz burada, lütfen kapatalım.
MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Niye usule aykırı olsun! Gündeme getiriyoruz burada.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Başkan, ekrana yansımıyor zaten.
SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Ekrana yansımıyor zaten.
BAŞKAN - Konuşmanızı bitirin lütfen, süreniz doldu, bitirir misiniz lütfen.
MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Ya, bilinmedik bir şeyler değil, komutan biliyor zaten, sizler bilin diye size gösteriyoruz.
BAŞKAN - Lütfen sürenizi iyi değerlendirin, buyurun, lütfen sürenizi bitirin.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Böyle bir usul yok.
BAŞKAN - Konuşmanız bittiyse teşekkür ediyorum.
MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Zaten bitirdiniz.
Tamam, teşekkürler.