KOMİSYON KONUŞMASI

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Şimdi, basit rahatsızlıkları tanımlar mısınız? Yani burada Komisyonda herhâlde tek sağlıkçı benim. Şimdi, yarın -Allah göstermesin- bir şey olduğu zaman karşımıza... Şimdi, mesela "basit rahatsızlıklar" diyorsunuz. Basit rahatsızlıklardan neyi kastediyorsunuz? Neyi kendi kafasına göre kullanabilecek? Yara bandını mı kastediyoruz, "Ya, midem ağrıdı."yı mı kastediyoruz?

SAHİL GÜVENLİK KOMUTANLIĞI PERSONEL BAŞKANI VEKİLİ ALBAY MEHMET YAKIN - Sayın Vekilim, bu tarz görevlere gidecek personelimizin bulunduğu gemilerde tabip bulunuyor yani tabibin vereceği kapsamda. Zaten gemi ortamında çok ciddi bir şey yapılamaz.

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Bakın, yine söylüyorum: Gemi ortamı olur, sağlık memuru olur, en azından sağlık eğitimi almış bir kişinin verdiği... Çünkü biz askerdeyken de karşılaştık, "Midem ağrıyor." diye gidip, 2 tane Aspirin alıp, "Ya, ağrı kesici bu." deyip, asetilsalisilik asit Aspirin'in üstünde yazmadığı için mide kanaması geçiren insanlarla karşılaştık. Yani siz iyi niyetle bir şey yapmaya çalışıyorsunuz, doğru da. Yani adam gidip de gemiden inip eczaneye gidip ilaç alsın değil ama bunu kullanırken muhakkak bilen biri eliyle kullanması lazım. Tamam, sargı bezi, yara bandı, ufak tefek yaralanmalarda geniş açık yaraya Baticon döküp daha sonra bu yaranın iyileşmesini çok daha geciktiren en basit şeylerden konuşuyorum, basit gördüğümüz şeylerden bahsediyorum. Bunu ben sırf tutanaklara geçsin diye söylüyorum. Sizin bu kanunu niye getirmek istediğinizi anlayışla karşılıyorum ama tutanaklara geçsin, yarın "Ya, bunların içinde hiç mi bir sağlıkçı yoktu? Niye bunu söylemedi?" veya "Eczacı varmış, hiç mi aklına gelmedi?" demesinler diye ben söyleyeyim.