TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Bakan, Komisyonun değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

2018 yılı bütçesini Sayın Berat Albayrak sunmuştu. Ondan önce Sayın Taner Yıldız Enerji Bakanı olarak plan ve programları belirliyordu. Şimdi ise Sayın Bakan Fatih Dönmez'in Bakanlığında enerji politikaları belirleniyor. Maalesef her bakan değişikliğinde sil baştan enerji politikaları üretiyoruz. Sürekli siyasi istikrardan bahsediyorsunuz. Devlette devamlılık esastır diyorsunuz. Ancak her bakan değişikliğinde yeni politikalarla karşılaşıyoruz.

Ülkelerin her sene sil baştan yapılan enerji politikaları olmamalıdır. Enerjiyle ilgili politikalar kalkınma planları gibi uzun vadeli planlanmalıdır. Türkiye'nin gelecek elli yılın enerji planlamasını yapması gerekirken biz elektrik ve doğal gaza yapılan zamları, sayaç fiyatlarını, açma kapama bedellerini konuşmak zorunda kalıyoruz.

Türkiye'nin bir yandan millî enerji politikasına yatırım yaparken diğer yandan yenilenebilir enerji üretimi için büyük tesislerin kurulmasını sağlayarak, gerekli yabancı yatırımcıların ve teknolojilerin desteğini alması gerekmektedir.

Türkiye'nin enerji konusunda dışa bağımlılığının azaltılması için, öncelikle doğru politikaların, uzun vadeli enerji stratejilerinin saptanması ve bu stratejilerde bilimsel hesaplamalara dayanan, bilinçli, kararlı; ekonomi, çevre ve dış politika gibi sahaların çıkarlarını gözeten bir yöntemin takip edilmesi gerekliliği, Avrupa ülkelerinin 2050'nin elektrik ve enerji planlamasını tamamladığı günümüzde, coğrafi olarak çok verimli olmasına rağmen ülkemizde yeteri kadar rüzgâr enerji santrali bulunmaması enerji politikalarına ne denli önem gösterdiğimizin bir özetidir.

Enerji üretmek adına doğanın dengesini bozmamak gerekir. HES'lerle dereleri kuruttuktan sonra, doğayı katlettikten sonra "Enerji üretiyoruz." demek doğru değildir.

21'inci yüzyıl Türkiyesi'nde her gün daha ucuza, daha az maliyetli enerji üretimini nasıl gerçekleştirebiliriz diyen bir politikamız olmak zorundadır.

Değerli arkadaşlar, enerjiyi üreten, enerjiyi ihraç eden, enerji üretemiyorsa bile enerji üretimindeki araç gereçleri üretip ihraç eden ülkelerin sınıf atladığını görebilmek mümkündür. Ancak biz sınıf atlamak yerine geriye gidiyoruz. Elektrik dağıtım şirketleri üzerinden elektrik dağıtımları başladıktan sonra Kayıp-kaçak bedellerinde büyük oranda artış olduğu gözlemlenmiştir. Bazı bölgelerimizde büyük oranda kaçak elektrik kullanılmaktadır. Durum buyken hangi enerji politikasından bahsedeceğiz Sayın Bakan?

Organize sanayi bölgelerindeki birçok fabrika sırf elektrik faturası yüzünden kepenk kapatmış, fabrikalar ya satılık ya kiralık. Vatandaş faturasını ödeyemiyor. Vatandaşın aldığı nefesten vergi alan, ona zam yapan, yanlış ekonomi politikalarını enerji faturalarıyla millete ödeten anlayıştan vazgeçmek zorundayız. Ülkemizde kullanılan bütün enerji çeşitlerinde vergi oranlarının azaltılması...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen konuşmanızı tamamlayınız efendim.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - ...ayrıca yerli kaynaklardan üretilen biyoenerjiden hiç vergi alınmaması gerekmektedir.

Çağın gerekliliklerine, bilime, enerjiye ve teknolojiye yatırım yapmadan, sadece beton ekonomisi üzerinden dönmeye devam eden Türkiye tablosunun parçası olmak sektörün içinden gelen bir bakan olarak sizin de vicdanınızı sızlatacaktır diyorum.

Komisyonu saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum.