FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum. 2020 yılı bütçenizin de hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Sayın Bakan, ağustos ayında size bir soru önergesiyle seçim bölgem olan Balıkesir'de Kaz Dağları'nda ve Madra Dağları'nda kaç firmaya maden arama ve işletme ruhsatı verildiğini sormuştum ki kamuoyunda genelde telaffuz edilen rakam 37 civarındaydı, bunu Bakanlığın rakamlarına dayandırmak istedim. Bana şöyle cevap verdiniz geçen hafta: Toplam 279 adet arama ve işletme ruhsatı olduğunu belirttiniz yazınızda, bunun 115 tanesi arama ruhsatı, 164 tanesi işletme ruhsatı. Sayın Bakan, Edremit Körfezi'ni çevreleyen Madra ve Kaz Dağlarında bu derece yoğun, 279 adet arama ve işletme ruhsatı demek, Kaz Dağları için bir felaket. Lütfen bu kararınızı yeniden gözden geçirmenizi rica edeceğim. Bu 279 firmanın 24 tanesi de yabancı şirketlere verilmiş ruhsatları içermekte.

Yine soru önergemde "Çanakkale'deki madencilik faaliyetlerinden dolayı gündeme gelen 200 bini aşkın ağaç kesiminden dolayı ÇED raporuna aykırı şekilde davranan madencilik firmaları için herhangi bir yaptırım uyguluyor musunuz?" diye sorduğumda bana bu ÇED raporuyla ilgili yönetmelik Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yetkisindedir, bizi ilgilendirmiyor diye bir cevap verdiniz ki bunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığına sorduğum zaman bana şöyle bir cevap geldi: "1993 yılı ile 2019 tarihleri arasında -dikkatinizi çekiyorum- yirmi altı yıllık süreçte olumlu ÇED raporu verilen 5.655 adet, -yirmi altı yılda 5.655 adet- olumsuz sadece 54 tane." Dikkatinizi çekiyorum, yüzde 1 dahi değil oran olumsuz. Yani boşu boşuna bir ÇED raporu düzenliyoruz, yüzde 1 dahi değil. Yani bu ağaçların kesilmesinin ÇED raporuna dayandırılmasının hiçbir bilimsel dayanağı da yok. Benim sizden isteğim, boşu boşuna ÇED raporu istemeyin çünkü hiçbir anlamı yok bakınız.

Sunumunuzda şunu ifade ettiniz: "Madden varsa çıkaracağız." dediniz.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - 200 bin ağaç kesimi yok. 200 bin ağaç kesildiğini nereden çıkarıyorsunuz?

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın vekillerim, ben sizleri dinledim. Ek süre istiyorum.

Buyurun.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - 200 bin ağaç kesiminin kaynağını soruyorum.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - TEMA, TEMA, kaynağı TEMA.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Ek süre isteyeceğim.

Sayın Bakanım, sunumunuzda varsa dediniz ki: "Maden varsa çıkaracağız." İnanın bunu çok tehlikeli bir söz olarak nitelendiriyorum. Şöyle ki "Her şeye rağmen maden çıkaracağız." demek...

SALİH CORA (Trabzon) - Ağaçların kaç tanesi tuttu?

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Biz şöyle söylüyoruz: Kaz Dağlarının güzellikleri yer altında değil, yer üzerindedir. Yani bir Pirus Zaferi'ne dönüşmüş olmasın. O madeni çıkarırken elde edeceğiniz gelir doğa ve tabiat güzelliklerini harap ederek kaybedeceğiniz gelirin çok çok altında olacaktır. Bunu da lütfen değerlendirmenizi rica edeceğim. "Her şeye rağmen madeni çıkaracağız." demek çok tehlikeli bir sözdür. Bakın, Kaz Dağları için bu söz geçerli değil. Orada altın madeni olabilir ama doğa güzelliği her şeyin üzerinde çünkü Kaz Dağları sadece Türkiye'nin değil, tüm dünya coğrafyasının en güzel bölgelerinden birisi. Bizim için tarihsel ve kültürel bir mirastır.

SALİH CORA (Trabzon) - 13.899 ağaç kesildi ya.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Kazı yapılan yer Kaz Dağlarından 40 kilometre uzakta.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - TEMA, TEMA...

ENEZ KAPLAN (Tekirdağ) - Ağaçların kaç tanesi tuttu, kaç tanesi tuttu?

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Mitolojide ilk kez güzellik yarışmasının yapıldığı, Afrodit'in güzellik kraliçesi seçildiği bölgedir. Türk efsanelerinde Sarıkız'ın, "Hasan boğuldu"nun yaşandığı yerdir, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethederken kullandığı gemilerin yapıldığı ağaçların bulunduğu bölgedir. Bakın, tarihsel bir mirastır. Orada kesilen 200 bin ağacın içinde Osmanlı Dönemi'ni yaşamış 500-600 yıllık ağaçlar var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlar mısınız.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Ek süre istiyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sataşma oldu, süre verelim süre.

BAŞKAN - Bir dakika ek süre veriyorum.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Saygıyla dinliyorum sayın vekillerim.

Sayın Bakanım, bakınız, ben yazın kendi bölgemde altı yüz yıllık çam ağacının altında röportaj yaptım, altı yüz yıllık. Yani Osmanlı Dönemi'ni görmüş bir ağaç. Bu ağaçlar gibi binlercesi orada, Çanakkale'de Kaz Dağları'nda kesildi. Lütfen gelin görün, kesildi. Yani tarihsel, kültürel bir mirası yok ettik. Bunun karşısında küçücük bir fidan dikiyoruz. Efendim, bunun karşılığı bu değildir. Siz beş yüz, altı yüz yıllık bir tarihsel geçmişi de yok ediyorsunuz.

Yine, seçim bölgemde bor madeniyle ilgili, evet, bor kalbürü geçen ay Bandırma'da açtınız. Güzel bir gelişmedir. Yani, ama yeterli değil Sayın Bakan. Bakınız, bor sadece bizde bir deterjana sıkışmış durumda. Kendi kapasitemiz kadar, rezervimiz kadar dünya ölçeğinde bir ihracat yapamıyoruz. Ham madde tedarikçisi durumundayız borda. Lütfen gelin, Balıkesir'e bir bor vadisi kurun. Katma değer ürünü yüksek oranda elde edebileceğimiz fabrikalar zincirini...