| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a)Adalet Bakanlığı b)Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu c)Türkiye Adalet Akademisi Başkanlığı ç)Anayasa Mahkemesi d)Yargıtay e)Danıştay f)Hâkimler ve Savcılar Kurulu g)Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ğ)Kişisel Verileri Koruma Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 25 .11.2019 |
GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bugünkü duyarlılığınız için teşekkür ederim. Umarım hayatın her alanında da benzer tutumlar egemen olur.
Evet, bugün 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Bakanlığınızın da içinde olduğu 3 bakanlığın protokol imzalayarak elektronik kelepçe uygulamasının başlatılmasının üzerinden de dört yıl geçti. Önce Ankara ve İzmir'de başlayan pilot uygulama daha sonra Antalya, Bursa, Samsun ve İstanbul'da da kullanılmaya başlandı. Ancak ne yazık ki elektronik kelepçe "Adı var, kendi yok." şeklinde kaldı. 21'inci yüzyılda suçla mücadelede etkin olarak kullanılabilecek, şiddete uğrayanların korunabileceği ve kolluk kuvvetlerinin şiddet olayı gerçekleşmeden hızla müdahale edebileceği çok yararlı bir teknolojiden bahsediyoruz. Bu teknoloji yüzlerce hayatı kurtarabilir, cinsel saldırıyı önleyebilir. Bu kadar hayati bir önleyici sistemden bahsediyoruz ama dört yıl geçmesine rağmen elektronik kelepçe uygulaması maalesef az kullanılıyor. Bu uygulamayla ilgili 2 önemli sorun var: Şiddet gören kadınlar ve avukatları bir türlü elektronik kelepçe kararı çıkartamıyorlar. Sadece geçtiğimiz yıl -ki birçoğunun uzaklaştırılma kararı olmasına rağmen- en az 440 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. Elektronik kelepçe olsa belki de bu kişilerin birçoğu bugün hayatta olacaktı.
Diğer bir sorun da elektronik kelepçe sayılarıyla ilgili. Bakanlık bu kelepçeleri hizmet alımı yoluyla bir şirket vasıtasıyla alıyor. Ocak ayında sorduğumda "23 milyon 600 bin liralık bir bütçemiz var." dendi. Maliyet olarak karşılanmasının çok güç olduğu ve ancak 3 bin adet olduğu ifade edildi ki bunların birçok davada, birçok konuda kullanıldığı düşünülürse özellikle kadına şiddetle ilgili çok az sayıda kelepçe kullanıldığını ifade etmek doğru olacaktır. Yine, Adalet Bakanlığı bu sayıyı çok ciddi oranda artırmalı. Eğer devlet kadına karşı işlenen suçlarla ilgili bir sorumluluk hissediyorsa bu uygulamayı da bir an önce hayata geçirmeli.
Bir diğer sorum da Sayın Bakan, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü aylardır ödenek olmadığı gerekçesiyle eczanelerden aldığı ilaçlar karşılığında reçete ücretlerini ödemiyor. Adalet Bakanlığı kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Temin Protokolü'ne göre fatura tesliminden itibaren en geç yirmi iş gününde bunu ödemesi gerekirken bu ödemelerin aylardır yapılmamasının nedenini açıklamanızı rica edeceğim.
Ordu'da eczaneler mart ayından beri; Ankara, İstanbul, İzmir gibi illerdeki eczaneler nisan ayından beri ve defalarca talep etmelerine rağmen bu ödemeleri alamıyorlar. Sorulduğunda 2020 yılına da kalabileceği ifade edilmiş. Oysa ilaç temininde gecikme olduğunda hemen bir sözleşme feshi gerekirken ilaç ücretlerinin neredeyse bir yılı geçkin süredir ödenmemesi kabul edilebilir değil. Eczacı meslektaşlarımızı ciddi soruna sokan bu uygulamayla ilgili ne zaman ödeme alacaklarına dair de sizden cevap bekliyorum.
Çok teşekkür ederim.