KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, sunumunuzda e-uygulamalardan bahsettiniz; e-dekont, e-fatura, e-defter gibi uygulamaların mükelleflere sunduğu kolaylıklardan bahsettiniz. Ancak biraz evvel Ömer Bey'in dediği gibi e-haciz uygulamasından bahsetmediniz. Oysa iki ay içerisinde 5 milyon kişiye e-haciz uygulaması yapıldı. Bunların içinde borcunu ödeyemeyen yaklaşık 2,5 milyon kişi vergi mükellefi ve 800 bin civarında da SGK borcunu ödeyemeyen şirket ya da şahıs var. Bu uygulama sizden vergi ve prim borcu yapılandırmasını bekleyen mükellefler üzerinde âdeta soğuk duş etkisi yarattı. Bu hacizlerin Yeni Ekonomik Plan sunumunuzun hemen ardından yapılması ise esasında başlı başına bir ironi. Yapılan e-haciz uygulamasından dolayı hesaplarına bloke konulan binlerce şirket maaş ödemelerinde sıkıntı yaşadı. İnsanlar çeklerini ödeyemedi. Bu olay mükellefleri bankadan yani sistemden uzaklaştırıyor, kayıt dışı ekonominin daha da fazla büyümesine neden oluyor.

Sayın Bakan, esnaf, zanaatkâr, sanayici esasında sizin yanlış tercihlerinizin, yanlış politikalarınızın birer mağdurlarıdırlar. Mağdur ettiğiniz bu insanlar sizden hatalarınızı bir nebze olsun düzeltmenizi, borçlarını yapılandırmanızı bekliyorlar, siz ise bu insanları e-haciz uygulamasıyla karşı karşıya bırakıyorsunuz. Bu durum gerçekten üzücüdür.

Bir de özelleştirme uygulamalarından bahsettiniz; uzun vadeli sektörel önceliklerden, halka arz dâhil olmak üzere yeni ve alternatif modellerden bahsettiniz. Özelleştirme konusunda siciliniz bir hayli kabarık ne yazık ki. Geçmişte, akla, vicdana, hukuka sığmayan onlarca özelleştirme yaptınız. TEKEL, TÜRK TELEKOM, Tank Palet Fabrikası gibi özelleştirmeler nedeniyle kamu büyük zarara uğratıldı. Şimdi, ben size Manisa Akhisar'da yaşayan yurttaşlarımızın aklına ve vicdanına ters bir satıştan bahsedeceğim. Akhisar'da 1975 yılında yapımına başlanmış, yaklaşık 300 milyon dolar kaynak harcanmış, 1.200 dekar üzerine inşa edilmiş ancak bir türlü faaliyete girmemiş bir sigara fabrikası var. Bu arsanın ve binaların bir kısmı zaman içerisinde eğitime ayrıldı, geri kalanı ise Özelleştirme İdaresi tarafından çeşitli defalar satışa çıkarıldı. 2017 yılının başında yapılan ihalede en yüksek bedeli 20 milyon 233 bin lirayla bir süt firması verdi ancak bu teklif, ederinin çok altında olduğu gerekçesiyle kabul edilmedi ve sözleşme imzalanmadı. Gerekçe doğruydu çünkü söz konusu yerin arsa değeri bile yüzlerce milyon lira eder. Bir yıl sonra bir defa daha ihaleye çıkıldı, yani 2018 yılının başında, bu ihalede en yüksek bedeli gene bir süt firması verdi fakat verdiği fiyat bir önceki ihalede verilenin yani 20 milyon liranın çok altında, 12 milyon 100 bin lira. Normal şartlarda bu ihalenin de aynı gerekçeyle feshedilmesi gerekirdi ancak ne yazık ki öyle olmadı. 30 Ağustos 2019 tarihli bir Cumhurbaşkanlığı kararıyla bu bedelle özelleştirmenin yapılması hususunda idareye yetki verildi. Bir yıl arayla 2 ihale yapıyorsun, ilkinde en yüksek teklif 20 milyon lira, kabul etmiyorsun ederinin çok altında diye, bir yıl sonra 12 milyon liraya aynı yeri özelleştiriyorsun. İşte bu, anlaşılır gibi değil. Sektörel öncelik deseniz, 20 milyon lira teklif veren de 12 milyon lira teklif veren de aynı sektörde, süt sektöründe. Akhisar Sigara Fabrikası özelleştirmesinde çok ciddi bir kamu zararı söz konusudur. Taşınmaz satış sözleşmesi imzalandı mı bilmiyorum fakat imzalanmadıysa şayet, bu satıştan bir an önce vazgeçilmeli.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen toparlayın.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Toparlıyorum.

Sektörel öncelik diyorsanız, Akhisar'da süt üreticiliğinin artmasını istiyorsanız, yirmi beş, otuz yıllığına kiralama yapın ancak on beş yirmi yıl sonra şehrin tam ortasında kalacak olan böylesi kıymetli, ederi yüzlerce milyon lira olacak olan böyle bir arsayı lütfen yok pahasına satmayın.

Teşekkür ediyorum.