| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a)Hazine ve Maliye Bakanlığı b)Gelir İdaresi Başkanlığı c)Kamu İhale Kurumu ç)Özelleştirme İdaresi Başkanlığı d)Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu e)Türkiye İstatistik Kurumu f)Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu g)Hazine Müsteşarlığı ğ)Sermaye Piyasası Kurulu h)Yatırımcı Tazmin Merkezi ı)Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 27 .11.2019 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarımız, Sayın Bakan, Bakan Yardımcılarımız, bürokrat arkadaşlarımız; ben de öncelikle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlayarak başlamak istiyorum.
Sayın Bakanın sunumunu dinledik. Birtakım sayılar verildi, ekonominin şu anki durumuyla ilgili rakamlardan bahsedildi. Ben de birkaç rakam vererek sözlerime başlamak istiyorum.
Geçen yıl bütçe sunumu yapıldığında Sayın Bakan yine burada 2019 yılı bütçe gelir ve gider kalemlerini açıklamıştı ve bütçe açığı olarak da 8,6 milyar bir bütçe açığı hedeflediklerini ifade etmişti. Yine, gelir-gider yönüyle baktığımızda yüzde 1,8 oranında bir açık olabileceği ifade edildi. Gelinen noktada ise bütçe açığının bu şekilde gerçekleşmediğini görebiliyoruz hep birlikte, daha bugünden bütçe açığımız 125 milyar seviyelerinde. Yani bu neyi göstermekte? Hedeflerin tutmadığını, yüzde 1,8 olarak tahmin edilen açığın yüzde 2,9 oranında şimdiden gerçekleştiğini göstermekte. 2020 yılı bütçesi yönünden de 138,9 milyar bir bütçe açığı hedeflendiği tahmin edildi, ifade edildi. Biraz önceki oranlardan yola çıkarak söyler isek eğer ekonomiyi bu şekilde devam ettirirseniz yıl sonunda yani 2020 yılı sonunda bütçe açığının yaklaşık 220 milyar seviyelerine ve oranın da yüzde 2,9 seviyelerinden yaklaşık yüzde 4,7 veya yüzde 5 seviyelerine kadar çıkabileceği şimdiden gözükmekte.
Sunumun bir kısmında özellikle turizmle ilgili "İhracat ve turizm ekonomik faaliyet üzerinde güçlü desteği sürdürmektedir." şeklinde bir beyanınız, yine turizmle ilgili birkaç cümleniz var Sayın Bakan. Evet, doğru, turizm ve ihracat gerçekten bu ülke adına en önemli değerlerimizden bir tanesi. Sayın Bakan, turizm bu kadar önemliyken ve turizmin ülke ekonomisine -sizin verdiğiniz sayılarla da- bu kadar katkısı varken herhâlde bu gidişatı iyi gördünüz ki, bakın, son dönemde turizmle ilgili önemli yükler getirildi. Önce Turizm Ajansıyla turizm sektörüne binde 7,5'luk bir payla bir yük getirilirken Türk vergi sistemine geçen hafta kazandırdığınız üç yeni vergiden bir tanesi olan ve "konaklama vergisi" adı altında yeni icat ettiğiniz vergiyle şimdi turizme yeni bir yük daha getirmekle meşgulsünüz. Şimdi, ister sektör ödesin ister turizmden yararlanacak olan vatandaş bundan etkilensin; sonuçta, turizm sektörüne ciddi bir yük getirdiniz Sayın Bakan.
Enflasyon oranı yüzde 8,6 oranında açıklandı ama şu rakamları da ben sizlere söylemek istiyorum: Kamu mal ve hizmetleri ile vergi ve harç artış oranı 2020 yılı için yüzde 22,58 oranında kararlaştırıldı. Yani şimdi, eğer ülkede enflasyon yüzde 8,6 veya yüzde 9 oranındaysa bu kamu mal ve hizmet alımları ile vergi ve harç oranındaki artışın yüzde 22,58 olması ne demek? Esasında, ülkede gerçek enflasyon oranlarının bu rakamlara yükseldiğinin resmî kanaldan izahıdır bu Sayın Bakan.
Ekonomi çok kapsamlıdır sonuç itibarıyla, dış politikayla da ilgilidir. Eğer biz "Yurtta sulh, cihanda sulh." ilkemizi doğru bir şekilde uygulayabilirsek ve dünyayla barışık bir ülke olursak sonuçta ekonomimiz de düzgün gidecektir. Yine, ekonomi, hukukla bağlantılıdır. Hukukun Üstünlüğü Endeksi'ni yükseltebilirsek özellikle yurt dışından gelecek olan yatırımcılar da hukuka olan güvenle buraya daha çok gelecektir Sayın Bakan.
Bu arada, bankacılık sektörüyle ilgili sağlam adımlar atıldığı ifade edildi. Ben de sizlere sormak istiyorum: Şu an Türkiye'de ne kadar millî bir banka kaldı? Yani sonuçta, bizim "yerli ve millî" olarak ifade ettiğimiz veya Türk vatandaşların sermayeleriyle bugüne kadar kurulagelmiş olan kaç banka sizlerin döneminde yabancılara satıldı Sayın Bakan? Bunları da öğrenmek istiyoruz. Yani sektörde çoğunluğu yabancının elinde olan bir bankacılık sistemi için nasıl "Geliştirdik." diyebiliyorsunuz, bunu da çok merak ediyorum.
"Mükellef dostu uygulamalarla, teknolojik imkânlarla en üst düzeyde yararlanmaya devam edeceğiz." şeklinde bir ifadeniz var; evet, teknolojiyi çok iyi kullanıyorsunuz Sayın Bakan. E-haciz uygulamalarıyla bugün gerçekten zor şartlar içerisinde bulunan mükellefler, esnaflar, hele hele küçük rakamlı borçlu esnaflarımızın bütün hesaplarına ve gayrimenkullerine haciz konulagelmekte, bu teknolojik imkânla mükellefler daha da mağdur edilmekte Sayın Bakan.
Yine, sunumunuzda dikkatimi çeken birkaç hususa değinmek istiyorum. Esnaf kredisi konusu: 2002 yılında 150 milyon TL civarında bir kredi desteği sağlandı ve 64 bin kişinin yararlandığını ifade ettiniz. 2019 yılında ise -sizin sunumunuzda farklı Sayın Bakan, onun düzeltilmesini özellikle dikkatinize sunmak istiyorum- 21,1 milyar TL destek sağlandı ve 222 bin esnaf yararlandı bu destekten. Sizin sunumunuzda sanki 2019 yılı verisi olarak 560 bin esnaf, 40 milyar TL destekmiş gibi gözüküyor, orada bir düzeltme yapmanızda fayda var. Ancak totalde, bugün destekten yararlanan esnaf sayısı 560 bin. Bakın, Sayın Bakan, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının verilerine göre bugün ülkede -çalışan çalışmayan, faal olan olmayan- kayıtlarda 1 milyon 800 bin esnaf var. Yani bu durumda şu an 1/3 oranında esnaf esasen borçlanmış durumda, yapılan desteklemelerle ayakta kalmaya çalışmakta.
İcra dairelerinden bahsedeyim Sayın Bakan: 2017-2018 döneminde icra dairelerindeki dosya sayısı yaklaşık 30 milyon seviyesinde, 2019 yılında da yine yaklaşık olarak 30 milyon seviyesinde olduğunu ifade edebiliriz. Bu durumda, ülkemizde yaşayan her 2,5 insandan 1'inin icra dosyası bulunmakta. Tabii, bir taraftan böyle olmakla beraber, bir taraftan da tahsilat oranının da çok düşüklerde olduğunu dikkatinize sunmak istiyorum.
Yine, tarıma destek vermek çok önemli, çok da zorunlu çünkü tarım da ekonominin doğru gidebilmesinin ülkemizde en önemli yönlerinden biri ama çiftçi perişan, çiftçimiz her yıl ektiğinden, diktiğinden zarar eder vaziyette. Meyve bahçelerinin neredeyse birçoğu artık kesilme aşamasına gelmiş, girdi fiyatları çok yüksek, elektrik çok yüksek; sonuçta zarar eden bir çiftçi var şu an ülkemizde. Çiftçi arayış içerisinde, bu yıl bir ürün ekmiş, ertesi yıl başka bir ürünle acaba deme durumunda olan bir çiftçimiz var ve çiftçinin Tarım Kanunu'ndan kaynaklanan ve 153 milyar olan alacağı yani desteği bugün ödenmemiş durumda Sayın Bakan.
Yine, sosyal yardımlarla ilgili bir bilgi vereyim sizlere isterseniz. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kayıtlarına göre, 43 sosyal yardım programıyla yoksulluk sorunu yaşayan dezavantajlı toplum kesimlerine ulaşılmış ve böylelikle de 2018 yılında 3 milyon 494 bin 932 haneye destek verilmiş Sayın Bakan; bakın, sosyal yardım bu. Bu neyi gösteriyor biliyor musunuz, bugün ülkede yaklaşık 10 milyon ya da 12 milyon insan sosyal yardımla yaşamakta, hayatını idame ettirmekte. İşte, bu da sizin döneminizde gerçekleşen bir durum Sayın Bakanım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CAVİT ARI (Antalya) - Bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen konuşmanızı tamamlayın.
CAVİT ARI (Antalya) - Yine aileyle ilgili bir bilgi vereceğim. 2003 yılında bu ülkede nüfus 66 milyon, evlenme sayısı 555 bin. 2018 yılında ise nüfus 82 milyona ulaşmış, evlenme sayısı 553 bin. Yine 2003 yılında 92.632 olan boşanma sayısı 2016 yılında 126 bine, 2017 yılında 128 bine, 2018 yılında da 142.500'e çıkmış Sayın Bakan. Bu da ekonominin ne hâle geldiğini gösterir çünkü birçok geçimsizlik ekonomik sorunlardan kaynaklanmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYŞE KEŞİR (Düzce) - Yanlış o bilgi yanlış, evlenmede ekonomik kriz 4'üncü sırada.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen tamamlayalım.
CAVİT ARI (Antalya) - Son söz olarak şunu ifade edeyim: Sayın Bakan, çekirdek aile yapısı her geçen gün azalmakta, bireysel yaşama oranları Türkiye'de her geçen gün artmakta.
AYŞE KEŞİR (Düzce) - OECD ülkeleri içinde 6'ncı sıradayız.
CAVİT ARI (Antalya) - Bu da ekonominin sadece sizin dönemde değil, sizin iktidarınız döneminde geldiği durumu gösterir Sayın Bakan. Ekonomiyi doğru yönetemiyorsunuz Sayın Bakan.
Teşekkür ediyorum.