KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, değerli bürokratlarımız, değerli milletvekili arkadaşlarımız; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Bütçe hakkının ne olduğunu -fazla söze gerek yok- hepimiz biliyoruz. Halkın temsilcileri olan milletvekilleri olarak milletten aldığımız yetki ve sorumluluğumuz gereği, yürütmenin bizim önümüze getirmiş olduğu bütçeyi, diğer bir deyişle, önümüzdeki yıl içerisinde öngörülen yani tahmin edilen gelirlerin ve kamu harcamalarının miktar ve önceliklerini, bileşimlerini denetlemek ve onaylamak hakkıdır bütçe hakkı. Dolayısıyla, burada "bütçe" dediğimizde, esasen, bir planlama söz konusu, bir öncelik tercihleri söz konusu ve bir tahminleme söz konusu ve sınırlı olan, kıt olan bu kaynaklarımızın bu önceliklere göre en doğru amaca uygun olarak en doğru dağıtımını yapmak adına hazırlanan bir kanun.

Peki, biz milletvekilleri olarak milletimiz adına bu bütçe hakkını gerçek anlamda uygulayabiliyor muyuz Sayın Bakan? Bunun pek mümkün olmadığını söyleyebilirim. Bir kere, öncelikle, bu bütçe hakkını uygularken 2018 yılının bütçesinin muhasebesini yapmak, değerlendirmek ve geleceğe yönelik de önümüzdeki yılın bütçesi üzerinde görüşmek... Bu mümkün değil, olamıyor; hele hele, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın bizim önümüze getirdiği bu bütçeyle mümkün değil. Neden değil?

Birincisi: Kamu-özel iş birliği, yap-işlet-devret gibi projelerle... Bu projelerin ne olduğunu hepimiz gayet iyi biliyoruz. Kamu İhale Kanunu'nda istisnai durumlar, ticari sır sözleşmeler, hazine garantileri, Sayıştay denetiminden örtülü olarak gizlenen ödemeler "cari transferler" adı altında kamu kaynağının yine ticari sır olarak, ne olduğu bilinmeden cari transferler ana kaleminde yapılan transferler... Dolayısıyla, 145 milyar dolar olan sözleşme bedellerinin yüzde 90'ınının AK PARTİ döneminde olduğunu da bilerek ve 145 milyar doların yüzde 68,4'ünün Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına ait olduğunun da altını çizerek, kamu yatırımlarının, KÖİ projelerinin de 53,2 milyar dolarlık tutarının yüzde 62,2'sinin yine Bakanlığınızla ilgili olduğunu bilerek söylüyorum. Bu KÖİ projeleri nedeniyle bizim bütçe hakkını millet adına kullanma, uygulama, denetleme, tüyü bitmemiş yetimin hakkının nerelere gittiğini, nasıl gittiğini, kimlere dağıtıldığını kuruş kuruş görmek, bilmek hakkımız olamıyor. Bir kere, bu bütçe hakkını KÖİ üzerinden uygulayamıyoruz.

İkincisi: Tabii, Sayın Bakan, kontrolsüz ve hesapsız mega projeler ve buna bağlı, bütçedeki gelir ve harcamalarınızdaki tahmin ve gerçekleşme arasındaki tutarsızlıklar. Bakın, Sayın Bakanım, Bakanlığınızın 2018 yılı bütçesinde başlangıç ödeneğiniz 31 milyar 338 milyon TL, aktarma yapılıyor 16 milyar 979 milyon TL; yıl sonu harcamanız yıl sonu ödeneğinizin biraz altında ama yıl sonu ödeneğiniz 47 milyar 700 milyon TL. Yani buradan şunu söyleyebiliriz: 31 milyar 338 milyon liralık bütçenizin 2018 yılında 760 milyarlık merkezî yönetim bütçesinin içindeki payı yüzde 4,1 iken bu aktarmalarla pay yüzde 5,2'ye çıkmış. Aslında, o bütçe hakkı burada uygulanırken ve bütçeye onay verilirken yüzde 4,1'lik pay -bir anda farkına varamamışız- yüzde 5,2'ye çıkmış.

Yine, Karayolları Genel Müdürlüğünün bütçe giderleri başlangıç ödeneği 18 milyar lira, yıl sonu ödeneği 33 milyar 547 milyon lira, harcamalarınız 33 milyar 547 milyon lira yani 15 milyar 692 milyon lira bütçeye eklenmiş. Tabii, bunu biliyoruz, görüyoruz. Diğer idarelerin artıkları ve hazineden talebiniz doğrultusunda harcamalarınıza verilen, aktarılan ödenekler. "Kervan yolda düzülür." diye bizde bir laf vardır, bir atasözüdür. Siz, kervanı otoyolda düzüyorsunuz. Otoyolda "Yetmedi paramız, biraz daha koyalım, kervana katalım, biraz daha katalım." diyerek yol yürüyoruz.

Sayın Bakanım yani bu, bizim bütçe hakkını uygulamamız konusunda, noktasında önümüzdeki en büyük engel. Biz size bütçe kanunu gereği bir onay veriyoruz "Buyurun, bu bütçeyi uygulayın." diyoruz ama siz o bütçenin çok üzerinde bir harcama yapıyorsunuz. Bu tahminlerinizi, bu harcamalarınızı niye gerçek tahminlerle ve gerçekçi bir bütçe hazırlayarak önümüze koymuyorsunuz ya da koyamıyorsunuz? Yani her seferinde diğer idarelerin artıklarını mı bekleyeceksiniz?

Bir de dikkatimi çeken bir başka konu var Sayın Bakan. Sizin bu bütçe büyüklükleri üzerinden ve Karayolları Genel Müdürlüğü 2019-2023 Stratejik Planı'nızdaki değerlere baktım, ne öngörmüşsünüz 2019-2023 döneminde? Bakın, önümüze koyduğunuz bütçe büyüklüklerinde 2020 yılında 9 milyar 442 milyon lira Ulaştırma Bakanlığının, 21 milyar 195 milyon lira Karayolları Genel Müdürlüğünün bütçe tahminleri var. Ulaştırma Bakanlığına 2020 yılında 8 milyar 633 milyon lira demişsiniz ama 21 milyar liralık bütçe tahminini Karayollarının stratejik planında ise 42 milyar 431 milyon lira öngörmüşsünüz yani bize Karayolları Genel Müdürlüğünün bütçesi olarak getirdiğinizin 2 katını stratejik planda hedef koymuşsunuz. Yani plana bir hedef koyuyorsunuz ama bütçeye bunu koymuyorsunuz. Bu nasıl hedef? Yani nasıl uygulayacaksınız, nasıl bu hedefe ulaşacaksınız? Sayın Bakan, bu stratejik planı hiç yapmayın yani bu formaliteden dolapta ya da kanunun emrettiği, yönetmeliklerin emrettiği görevi yerine getirmek adına... Yani siz aslında plan yaparken şunu bekliyorsunuz: Bu plandaki rakamlara bakacak olursak burada hazineden aktarılacak pay var. Yani siz, hazineden, diğer idarelerin ödeneklerinden ne kadar kalacağını da tahmin ederek bütçenize koyuyorsunuz, stratejik planınıza koyuyorsunuz. Bu doğru değil, bu gerçekçi değil, bu bütçe uygulaması esaslarına göre doğru bir yaklaşım, doğru bir uygulama değil. Bunu siz de biliyorsunuz, biz de biliyoruz. Bu böyle uygulanacak, bunun da farkındayız. Buradan demek istediğim şu Sayın Bakan: Biz bunu denetleyemiyoruz, biz bütçenize onay verirken bunu görmüyoruz, öngöremiyoruz. O nedenle diyorum kervan otoyolda düzülür. Artık otoyolda mı, bölünmüş yolda mı düzülüyor kervan, bilemiyorum.

Sayın Bakanım, bir başka konuyu nezdinizde ifade etmek istiyorum. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığımız da burada, sunuş da yaptılar. Bu Wikipedia konusu. Yani 300 binin üzerinde Türkçe makale içeren ve ülkemizi, gerçi, IŞİD'le, DEAŞ'la, terör örgütüyle aynı zeminde gösterdiği için, öyle bir içerik olması nedeniyle bizim tarafımızdan karartılmış olan Wikipedia'ya ulaşamıyoruz. Aslında, pire için yorgan yakıyoruz. Biz, bizim ülkemizi, devletimizi, hükûmetimizi, her ne ise DEAŞ'la veya terör örgütüyle eş değer gösterdiği için Wikipedia'yı ülkemizde yasaklıyoruz ama bütün dünya bunu görüyor. Yani bunu yasaklama şansınız da söz konusu olamaz. Ama bu ülkede yaşayan 81 milyonun Wikipedia'nın bu 300 binin üzerindeki makale zenginliğinden yararlanma hakkını gasbetmiş oluyoruz.

Sayın Bakanım, bir başka konum şu: Havalimanı. Havalimanıyla ilgili çok şey söylendi, söylenebilir, söylenecektir. Bu konuda soru önergesi de verdim sizlere, bir yanıt geldi ama çok belirgin, net alamadım yanıtı. Benim dikkatimi çeken şu: Şimdi, bu havaalanında uçakların iniş yaptığı pistin hemen yanı başında rüzgâr enerji santralleri vardı. İşte, kuşların göç yolunda olması veya uçakların inişi esnasındaki yükselti sorunu vesaire bunlar başka teknik konular, bunlara girmiyorum ama şunu belirtmek istiyorum: Şimdi, bir rüzgâr enerji santralinin bir yere yapılabilmesi için o bölgede rüzgârın belli bir şiddette ve yıl içerisinde de yılın her gününe, her ayına, her haftasına, her mevsimine dağılan bir şiddette olması beklenir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen tamamlayın.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Fibilite gereği bunu yaparlar ki bunun yaklaşık 24-25 kilometre/saat hızın üzerinde olması öngörülür RES'ler için ama havalimanlarında da bunun 24-24 kilometre/saat hızın altında olması arzu edilir, özellikle yandan gelen rüzgârların. Teknik olarak da inceledim, araştırdım, onu altını çizerek söylüyorum; orada rüzgâr enerji santrali vardı ise ve orada rüzgâr en az 7-8 metre/saniye yani 24-25, hatta 30 kilometre/saat hızda esen bir rüzgârsa uçaklar için bu bir risk değil midir? Bunun risk olduğuna dair pek çok teknik yazı da okudum. Orada yerleşim konusunda büyük bir tehdit yarattığını da gördüğümü söylemek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen tamamlayın.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Son sözüm şu Sayın Bakanım: Bu Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun aslında özellikle doğudaki üniversitelerde öğrencilerimizin internete erişimde -özellikle üniversitelerde- altyapısının, kapasitesinin, bant genişliğinin yetersiz, sınırlı, kısıtlı olması nedeniyle çok büyük sorunlar yaşadıkları konusunda, pahalı olduğu konusunda bana bir şikâyet geldi. Ekonomik bir iletişim olduğu için ve ticaretin ve bilginin de önünü açmak adına Türkiye'nin dört bir yanında daha ucuz, daha hızlı, herkes tarafından erişilebilir bir altyapı talebini belirtmek isterim.

Son cümlem de şu Sayın Bakanım...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Son sözüm, bitiriyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen Sayın Sındır...

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - İşiniz herhâlde kolaylaşmıştır çünkü Ankara, İstanbul, Antalya, Adana ve Mersin gibi büyükşehirlerin raylı sistem, metro ve bağlantı yolları da dâhil altyapıları tarafınızdan yapılıyordu, bundan sonra pek yapılmayacak gibi.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Adana ve Mersin'i çıkarın oradan, yanlışsınız Sayın Sındır.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Hayır, diğer yatırımlar için söylüyorum.

Büyükşehir belediyelerinin kent içi ulaşım altyapıları, gerek raylı gerek kara yolu ulaşım altyapıları konusunda yeni dönemde farklı bir yaklaşımda olacağınız gibi bir algı içerisindeyim.

Yine de bütçenizin milletimiz için, halkımız için, geleceğimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum, saygılar sunuyorum Sayın Bakanım.