| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a) Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı b)Karayolları Genel Müdürlüğü c)Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ç)Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü d)Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri A.Ş. |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 28 .11.2019 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli üyeler, Sayın Bakan; ben mesleğe ilk olarak demir yolu yolcularının avukatlığını yaparak başlamıştım ve benim için o yüzden çok değerlidirler. Şimdi, ülkenin en köklü, yıllarca ülkenin en nitelikli teknik personellerini yetiştirmiş bir kurumun nasıl adım adım kamu hizmeti veren bir kurum olmaktan çıkarıldığı ve kâr amaçlı ticari bir kuruma dönüştürüldüğünden söz edeceğim.
Devlet Demiryolları altyapı ve üstyapı olarak ikiye bölünürken Demiryolları Meslek Lisesi, birçok atölye, basım ve dikimevleri kapatıldı. Nitelikli ve uzman personel yetiştirmek yerine pek çok hizmet taşeron eliyle gördürülmeye başlandı. Kurumda çalışan personel sayısı hızlı bir şekilde eritildi. Yeni işe alınan personel ise pek çok iş özel firmalar aracılığıyla yaptırıldığı için demir yolculuğu öğrenemedi maalesef, yalnızca ihale dosyası hazırlar hâle geldiler. Demiryollarında çok hayati kadrolar ortadan kaldırıldı. Örneğin Çorlu tren kazasında yolu kontrol etmekle görevli personel olan yol çavuşu kadrosu yok edildiği için toprak kayması olduğu fark edilmemişti.
Haydarpaşa Limanı dışında bütün limanlar özelleştirme kapsamına alındı, Mersin ve Samsun Limanlarının özel şirketlere devri tamamlandı. Haydarpaşa Limanı ve Garı hâlen kentin kültürel dokusuna, kent siluetine ve kentsel mirasa uymayan bir rant merkezine dönüştürülmeye çalışılıyor. Kent hafızasında çok önemli bir yere sahip olan Gar binası yıllarca kapatılarak tali hâle getirilmeye çalışıldı. Eleman yetersizliği nedeniyle birçok istasyon ya kapatıldı ya da günün belirli saatlerinde hizmet verebilir hâle geldi. Verimsiz oldukları gerekçesiyle onlarca yolcu treninin seferlerine son verildi, ben de işe bunlarla gider gelirdim. Kara yolu ulaşımı zorlukla yürütülen bazı yerleşim yerlerindeki yurttaşların demir yolu ulaşımından yararlanması engellendi ve aslında demir yollarını kullanan tüm yurttaşları etkileyen biçimde demir yolculuk kültürü, dayanışması ve birikimi yok edildi bu ülkede. Sayın Bakan, yıllardır Haydarpaşa gardır, gar kalacak diyoruz çünkü dünyanın neresinde olursa olsun, nereye giderseniz gidin, kentin en işlek bölgelerinde bulunan ve kentin hafızası olan gar binalarının korunduğunu görürsünüz. Haydarpaşa'ya hâlen tren gelmiyor ama Haydarpaşa'yı lütfen ranta teslim etmeyin. Bakın, hep bu şekilde alıştıra alıştıra ilerlemeye çalışıyorsunuz, biliyoruz. Rant girişimleri şimdi Haydarpaşa arazisinden başladı. Haydarpaşa'da Teslim Alma Müdürlüğünün bulunduğu 4 bin metrekarelik alan ihaleye çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de orada demir yolunun dokusunu korumak için ihaleye girdi fakat ihaleyi ne hikmetse eski belediye çalışanına ait olan birkaç bin lira sermayeyle kurulmuş, sonra birden büyük ihaleler almaya başlamış "Hezarfen" isimli bir şirket aldı. Aylık 350 bin lira kira ödeyecek fakat biliyorsunuz, demiryolu mevzuatına göre bu araziyi kiralayan şirket başkasına kiralayamaz ve ticari faaliyette kullanamaz. Peki, soruyorum: Kâr amacı gütmeyen bir kurum ayda nasıl olur da 350 bin lira kira verir? Devlet değil, belediye değil, kim bu hayırsever arkadaşlar? Amaç Haydarpaşa'yı adım adım ranta açmak mı, yoksa Kadıköy'ün sosyokültürel yapısını değiştirmek mi?
Başka sorularım var özellikle lojmanlarla ilgili. Ne kadar sürem var Başkan?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bitiyor efendim. Soru-cevap kısmında alalım.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Peki.
Bir başka konu, Türkiye'de internet hem pahalı hem yasaklı hem de yavaş çünkü artık bir kamu hizmeti değil. Bunda da en fazla iktidarınızın Telekomu özelleştirmesi gerçekten sorumlu ve bu korkunç tekelleşmeyle aslında kaliteye de önem vermek zorunda değiller çünkü bu internet hizmetleri sağlayıcılığı pazarında en büyük pay abonelerin yüzde 67'sine ve gelirin yüzde 66'sına sahip olan TTNET'e ait. O yüzden ister yavaş olsun ister olmasın kimin umurunda. Ama yıllarca kamu yatırımlarıyla geliştirilen erişim altyapısını yok pahasına mallarıyla, kasasındaki parayla OGER grubuna bıraktınız ve bir yandan da dediğim gibi, sadece yavaş değil, yasaklı. İnsanların bilgiye erişim hakkının bugün özgür ve sansürsüz internetten geçtiğini artık görmelisiniz çünkü bilgi çağında yaşıyoruz.
Teşekkür ediyorum.