DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Komisyonu saygıyla selamlıyorum.

Evet, bu Kanun Teklifi maddesi veto edildi çünkü büyük bir hatayı fark ettiniz, Cumhurbaşkanlığı büyük bir hatayı fark etti ve o nedenle de mecburen veto etmek zorunda kaldı. Bu hata neydi? Hata şuydu: Getirdiğiniz teklifteki maddede "İş termin planındaki herhangi bir işin yapımının belirtildiği süreye göre bir yıl geciktiğinin tespiti hâlinde üretim tesisinin faaliyeti durdurulur." Evet, veto edilmesinin temel nedeni bu tesislerin faaliyetinin durdurulmamasını temelde sağlamak içindir. Aynı zamanda, dijital hizmet vergisi kapsamındaki kanun görüşmeleri de tamamen bu teklifteki madde itibarıyla perdelenmiştir, gündem bu konunun üzerine odaklanmıştır.

Bakın, cezalardan bahsediliyor... Şu anda mevcut idari para cezaları Çevre Kanunu'na göre -sadece rakam olarak söylüyorum- emisyon değerlerinin üzerinde kirlilik yaratıldığında 6 bin TL, 2 bin TL, 24 bin TL, 48 bin TL ceza verebileceksiniz.

Peki, bu cezaları 31/12/2019 yılından sonra verebilir hâle geldiğimizde bu firmalara bir teşvik verecek misiniz? Evet, TEİAŞ'ın resmî sitesindeki verilere göre 2020 yılında "Kapasite mekanizması teşviki" adı altında bu santrallere teşvik vereceksiniz.

Peki, ne kadar vereceksiniz? Hemen bir örnekle bakalım: 2018 yılında 559 milyon TL vermişsiniz, 2019 yılında yaklaşık 700 milyon TL teşvik vermişsiniz, vereceğiniz teşvikin zaten sınırı yok. Dolayısıyla, Enerji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, bütün bakanlıkların aslında bir Bakanlar Kurulu diyelim, koordinasyonunda bu termik santraller korunup kollanıyor.

Ben burada Sayın Bakanın olmasını aslında arzu ederdim, bu kadar önemli, Cumhurbaşkanının da veto ettiği bir konuyu kendisinin burada açıklamasını beklerdim.

Temmuz ayında yine Meclisten geçen, kabul, ret oyları aynı dağılımla geçen bir teklif vardı, yasalaşmıştı; burada da içinde zaten çeşitli sıkıntıları barındırıyordu çünkü bu otuz altı ay süreyle ertelenen kanun maddesine göre hak ve yükümlülüklerde çevre yükümlülüklerinin kastedildiğine dair açık bir ifade yoktu ve dolayısıyla bu, muğlaktı. Torba kanunu yapmak dışında kanun maddelerinin içinde torba ifadeler de kullanılmaya başlandı ve bu, devlet yönetiminde ciddi bir sıkıntıya yol açıyor. Aynı zamanda, temmuz ayındaki kanun maddesinin gerekçesine bakıldığında da hiçbir şekilde özelleştirme ve termik santral denilmeyip "Büyük ölçekli projelerde teknik altyapı faaliyetleri için ilave sürece ihtiyaç duyulması." gibi ifadeler yer almıştır. Zaten uygulamaya da geçemeyecekti.

Ben size "Bundan sonraki aşamada nasıl bir iş akış programı uygulayacaksınız?" bunu soruyorum. 5 bin megavat... Bu santrallerin filtrelerinin takılması için aşamalı, kademeli bir iş programı mı uygulayacaksınız -faaliyetleri geçici olarak askıya almak gibi- yoksa siz kanuni olarak faaliyetleri durdurma yetkisine sahip misiniz? Bu kararı hangi merci verebilir; Bakanlık mı verecek, Çevre Bakanlığı mı verecek, Enerji Bakanlığı mı verecek ve bu emisyon ve salınımlar devam ettiği süre içinde siz bu durumu tespit ettiğinizde veya kamuoyunca tespit edildiğinde gerekli müeyyideler yapılacak mıdır, sadece idari para cezası mıdır?

Bir de 2020 yılındaki kapasite mekanizması teşvikinin toplam rakamı nedir? 2018, 2019'un toplam rakamı olan 1 milyar 100 milyon TL midir, bunun sınırı nedir? Bu doğrultuda sizden yanıtları bekliyoruz.

Teşekkür ediyorum.