KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

"Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir." Şimdi, bunu ben demiyorum, bunu Anayasa'mızın 56'ncı maddesi söylüyor. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.

Şimdi, bu madde hükmüne aykırı, bizlerin itirazına rağmen, Meclisten bir kanun geçti. Gerçi "kanun teklifi" denildi, bazı milletvekili arkadaşlarımız "Bunu biz getirdik." dediler, üstlendiler sorumluluğu. Hâlbuki hepimiz de gayet iyi biliyoruz, bunun Cumhurbaşkanlığı tarafından, saray tarafından onaylanmadıkça buraya gelmesinin pek mümkün olmayacağını şapkamızı önümüze koyup düşünelim ve kabul edelim. Dolayısıyla böyle bir teklif bu Meclisten geçti yani Anayasa'ya aykırılık hükmü içeren bir teklif Meclisten geçti. Biz zaten Cumhuriyet Halk Partisi olarak da bunun Anayasa'ya aykırılık hükmünü ortaya koyarak Anayasa Mahkemesine başvurumuzu yapıyor idik. Şimdi, kendi teklifini geri aldı.

Peki, ben şunu sormak istiyorum: Şöyle ki; bu kanun maddesi değiştirildi veya kaldırıldı diyelim. Bu termik santraller filtresiz çalışmaya devam edecek mi, durdurulacak mı, Anayasa'nın gereği yerine getirilecek mi? Bakın, o kadar basit bir şey değil yani alınan her nefeste insan sağlığını riske sokuyorsunuz, ölümlere varan sonuçlara götürecek bir risk ortaya koyuyorsunuz ve bunun vebali tabii ki üzerinizde kalıyor. Yoksa sadece para cezasıyla geçiştirilip yine aynı düzen böyle devam edecek mi ya da insan sağlığının ya da bir insan hayatının bedeli nedir? Yani bir para cezasını ödemek karşılığında bu sağlığı tehdit eden riskler devam edecek mi?

Bakın, bu yapılan düzenleme, sadece kanun maddesinin geri çekilmesi "İşte, tamam, halkın sağlığını düşünüyoruz." gibi çok basit, genelgeçer, halkın bir şekilde tansiyonunu düşürecek ama riski aynen devam ettirecek bir sürece götürecek. Görünen o çünkü durdurma değil, para cezası gibi işlemlerle bu işletmelerin, santrallerin faaliyetlerinin devam edeceği görülüyor.

"Çevresel etki değerlendirme" diye bir şey var. Bir işletmenin, bir fabrikanın hava kirliliği yaratan gaz emisyonu vesaire gibi çeşitli toz, gaz ve benzeri hava kirliliği yaratan tesislerin işletilmesi, kurulmasına da engel olması gereken... Gerçi olmuyor, o kanun çıktığından beri topu topu 56 işletmeye zaten men cezası verilmiş ya da ÇED olumsuz raporu verilmiş, diğerlerinin hepsi olumlu raporunu zaten almışlar, alıyorlar, almaya da devam ediyorlar. Zaten de Anayasa'nın bu hükmü yerine getirilmiyor bu siyasal iktidar döneminde ama burada zaten bu kanunu da yok sayan, işte "izin verelim" "vermeyelim" "filtrasyon taktı" "takmadı" "takmazsa ceza veririz" gibi saçma sapan bir düzen değerli arkadaşlar bu.

Buradan söylemek istediğim şey, bundan sonra tabii ne olacak? Filtre takmadıkları takdirde bunlar kapatılacak mı, faaliyetleri durdurulacak mı yoksa ceza verip tekrar... Yani bu çok yaman bir çelişki. Aslında burada sistem sorgulaması da yapmak gerekiyor. Çok değerli milletvekili arkadaşlarımız da bunu yaptılar. Yani biz "tek adam rejimi" "tek adam rejimi" boşuna demiyoruz, bir kişinin iki dudağı arasında, yasamayı da artık kontrol altına almış bir kişi üzerinden giden bir yasama ve yürütme faaliyeti olduğunu boşuna söylemiyoruz. İşte, yaşadığımız tarihe geçecek bir gün bugün ve bir gerçektir ki o bir kişi daha önce "Eyvah, kandırıldım, aldatıldım." derken şimdi ya bizi kandırdı, aldattı ya onun altına sığınarak yeniden bu düzeni, bir şekilde bu süreci yürütmeye çalışıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Bitiriyorum.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Süreniz bitti.

Buyurun, tamamlayın Sayın Sındır.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Değerli arkadaşlar, bu termik santrallerin faaliyetleri derhâl durdurulmalıdır. Hiçbir kanun, hiçbir yönetmelik, hiçbir söz, hiçbir garantiyle bunların insan sağlığını, halk sağlığını ve çevre sağlığını... Ki "toz" dediğimiz şey -sadece insana değil, bitki dokusuna da- yaşamı öldüren bir madde, hele hele içerisinde kimyasal bileşikleri varsa tamamen yok edici bir maddedir. Kimse içinde toz olan bir havayı solumak istemez. O nedenle bu santraller derhâl durdurulmalıdır, filtrasyon ve sıfır emisyon olmadığı sürece çalıştırılmasına asla izin verilmemelidir diyorum.

Teşekkür ediyorum.