EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de aslında Durmuş Bey'in söylediklerine benzer şeyler söyleyecektim.

Bir kere, konuştuğumuz konu, anladığım kadarıyla kamulaştırmasız el koyma hadisesi yani fiili bir durumdan söz ediyoruz.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Tamamlanmış.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Ama öyle yazmıyor burada. Bakın, madde 6'dan bahsediyorum ben. Madde 6'da açıkçası kamulaştırmasız el atma davaları olarak nitelendiriliyor.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Kamulaştırmada el atma davaları...

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Evet, madde 6'da öyle yazıyor.

Gerekçesini okuyayım:

1956 yılından itibaren idareler tarafından yapılagelen kamulaştırma işlemleri sonucunda, o dönemlerde mahkemelerin verdiği tescil kararları üzerine idareler adına tescili yapılan taşınmazlar hakkında günümüzde açılan davalar; mahkemelerce, mevcut tescil kararlarına rağmen kamulaştırmasız el atma davaları olarak nitelendirilmektedir.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Değerlendirir, Yargıtay öyle değerlendiriyor öyle olmamasına rağmen.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Ama "davalar bu sebeple açılıyor." diyor. "Kamulaştırmasız el atma sebebiyle açılan bu davalar..." O zaman, anlamadım, burada böyle yazıyor.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Şöyle yapalım Sayın Katırcıoğlu: Sorunuz tam olarak nedir? Onu alalım ve cevabını isteyelim.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Sorum şu: Esasında, anladığım kadarıyla, kamulaştırmasız -en azından ben öyle anlıyorum- diyelim ki, 1960 yılında devlet bir yere el koymuş.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Öyle değil.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - ''Değil'' mi diyorsunuz? Peki.

Ben anlamıyorum, o zaman böyle yazmanız lazım. Yani anlamıyorum.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Güler, soruyu anladınız mı siz? Lütfen not alın.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Anladım, anladım.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Birazdan cevabını sizden isteyeceğim.

Sayın Katırcıoğlu, devam edin.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Bitireyim o zaman.

Yani burada, eğer benim anladığım gibi bir maddeyse bu daha önce fiili bir durumla el konulmuş olan arazilerin zaman içinde, altyapı vesaire yapıldığından dolayı artmış olan değerlerinin gerektirdiği veya ima ettiği mahkemeler açılıyor. Mahkemeler de mahkeme açıldığı günün tarihindeki değere bakıyor. Siz de "Hayır, o değere bakmasın, mesela, 1960 yılındaki değerine baksın." diyorsunuz. Tamam, bu tartışılabilir ama 1960 yılındaki değeri siz bugüne nasıl getireceksiniz Allah aşkına? Bu enflasyon ölçüleriyle falan bunu yapamazsınız. Çünkü aradan altmış yıl geçmiş yani ekonominin bütün dengeleri değişmiş.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Çok adaletli olmaz ama teknik olarak getirebilirler.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teknik olarak olabilir ama adaletli olması mümkün değil. Onun için, mahkemeler bitmez.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Geçici maddede düzenleme yok, geçici madde boş.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Ödeyemez zaten.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Ayrıca, ödeyemez.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Katırcıoğlu, konuşmanızı tamamlayın.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Tamam, bu kadar.