KOMİSYON KONUŞMASI

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Teşekkür ederiz aydınlatıcı sunumunuzdan dolayı.

"Bana ne gelirse ona göre değerlendirme yaparız tabii ki." diye belirtmiştiniz başında, şimdi, size gelen belgeler tam olarak nelerdi? Onlar var mı sizde?

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Hayır.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Mesela siz otopsi görüntülerini izlediniz mi?

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Hayır, izlemedim.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Otopsi CD'si size gelmemişti.

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Pardon, sorunuzun cevabı hemen burada, görebiliyor musunuz?

Olay yerinin bize gelen fotoğrafları vardı, 6 veya 7 tane fotoğraf vardı, tıbbi raporlar ve 112'nin ifadesi vardı, otopsi raporu vardı, olay yeri inceleme raporu vardı. Biraz önce gösterdim, hepsini gösterdim hemen hemen. Şahitlerin ifadesi, orada annesinin ve babasının ifadeleri vardı ki bunları da rapora yazdık, olanları. Bu kadar, 5 tane bulgumuz vardı.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - 5 tane... Yani otopsi raporunu görmediniz, bir film...

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Otopsi raporunu gördük.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Otopsi raporunu gördünüz, pardon, filmi...

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Filmini görmedim.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Anladım.

Film çekilmemesinin, kemik kırıklarında, eksiklik olduğunu söylüyorsunuz, değil mi?

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Şimdi, hastanedeki süreç biraz karanlık.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Hastane derken morgda mı?

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Hayır. Hastanedeki, yani hastanenin... Ben bilmiyorum. Sizlerin elindeki belgelerde olabilir, onu bilemiyorum. Hastanenin kapısından bu çocuk nasıl girmiş? "Ex" dediğimiz ölü mü girmiş, içeride mi canlandırma yapılmış?

Kişilerin sözel ifadelerini okuduğumuz zaman, mesela babası diyor ki: "Ben içeri girdim, elimi tuttu, çıkardılar." Orada yaşıyorken acaba bir tüp kan alındı mı, bir idrar sondası takıldı mı, bir grafi istendi mi, bilmiyoruz yani benim elimdeki bulgularda yok. Varsa onların değerlendirilmesi kıymetlidir şu anda.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Yani çocuğun ölüm saati bile belli değil, anladığımız kadarıyla.

Genelde şöyle midir? Yani ilk "ex" olup canlandırma işlemine başlandığı saat mi ölüm saati kabul edilir, yoksa canlandırma işlemine son verildiği an mı?

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Canlandırma işlemine son verildiği an kesinlikle.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Son verildiği an.

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Yani fuzuli yere bu işlem yapılmaz "Artık ölüdür." denir. Onun belirli tıbbi şeyleri vardır, ona göre karar verilir.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Anladım.

Peki, mesela bir film çekilmiş olsaydı siz de filmi görmüş olsaydınız kesin olarak karar verilebilir miydi yüksekten düşmeye? Çünkü bize daha önceki ortopedi uzmanı arkadaş -ilk muayenesini yapan, icapçı olup hastaneye giden- şunu söylemişti: "Hani filmi görmeden kesin karar veremem". Çünkü aynı şekilde kendisi de diyor ki "Vücudunda sürüklenmeye ve yüksekten düşmeye bağlı herhangi bir patolojik bulgunun bulunmadığı." diye bir şey söylüyor ve biz kendisini de dinlemiştik daha önce, o da bize "Yüksek travmalı bir enerji sonucu oluşmuştur bu kırıklar..." Ama elle muayene ediyor tabii. Dolayısıyla, ölüm gerçekleştiği için de daha fazla bir şey yapmıyor ama normalde -benim eşim de doktor, bilirim- ölüm raporu yazarlar ya da işte rapor... Mesela biz o raporlara da ulaşamadık. Bilmiyorum, bize yeni gelen dosyada var mı onlar, ben ona bakamadım henüz.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Dosyada var.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Şimdi, orada birkaç şey daha soracağım.

Peki, mesela bunca zaman sonra -bir buçuk yıl gibi bir süre geçmiş üzerinden- herhangi bir şekilde mezar açılmasında -belki etler de ayrılmış olabilir- bu kırıkların şekli trafik kazası ya da yukarıdan düşme konusunda kesin bir kanıya varmamızı sağlayabilir mi?

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Şimdi, mezar açılması çok büyük beklentilerle yapılan bir iş olup, çok zahmetli bir iş fakat sonucunda da hiçbir şey çıkmama ihtimali çok yüksektir ama bu kadar Türkiye'nin gündemine oturmuş bir olayda, eğer yarın "Keşke yapılsaydı." diye bir soru işareti kalacaksa, bir şey çıkmamasına rağmen açılabilir yani farklı bir kemik kırığı var mı diye açılabilir. Yani şöyle söyleyeyim: Sıradan bir ölüm hadisesi olsa, evde bir kişinin neden öldüğünü bilsek, akla böyle bir şey düştü; kesinlikle hayır ama bu kadar üzerinde spekülasyon yapılıp da üzerinde çok tartışılan bir vakada küçücük bir soru işaretini bile giderecekse yapılabilir. "Yapılsın mı?" diye bana soruyorsanız, bunu tamamen adli mercilere bırakmanın uygun olacağını düşünüyorum. Yani oradaki savcı tatmin olacak mı o şeylerle?

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - O retroperitoneal bölgedeki kanama yoğun bir kanama olarak mı söylenmiş?

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Bilmiyorum ki.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Bilmiyorsunuz.

Miktar ölçümü yok ama "Yapılabilirdi." diyorsunuz.

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Şimdi, retroperitoneal bölge böbreklerimizin arkasında ama karın açıldığı zaman karın içerisinde kan görmüyorsunuz. Orası geniş bir alan, o alanda 300 cc de kan olabilir, 3 litre de kan olabilir, bir miktar belirlense... Çünkü bu kızın neden öldüğü konusunda, daha hâlen benim kafamda neden öldü?

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Pnömotoraks diye herhâlde.

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Pnömotorakstan ölmez, pnömotoraks bir ölüm nedeni değildir ve çok büyük bir ihtimalle canlandırma işlemi sırasında yapılan bir şeydir. Bu kız çocuğunun neden öldüğü hâlen benim kafamda bir soru işaretidir. Yani kanamadan mı öldü? Şimdi, bir "manner" dediğimiz ölüm tarzı var, bir de ölüm nedeni var. Ölüm tarzı yüksekten düşme veya trafik kazası olabilir ama neden öldüğünü bunda söyleyemiyorum.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Biraz önce, çok ilginçti çünkü daha önce bu raporlarda hep yazıldı ya da görüşlerde, topuk kırıklarının daha çok yüksekten düşme -kilo da var- o birazcık öyle oldu.

Peki, şunu soralım: Diyelim ki trafik kazası. Siz herhâlde görmemişsiniz, ölüm sonrası morgda çekilen fotoğraflar da gelmedi herhâlde size.

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Hayır, görmedim.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Üst dokusunda bir şey yok, yüzeyde yani tende diyelim artık, bir yaralanma yok. Mesela trafik kazası, bu şekilde nereden çarpmayla bir trafik kazası olabileceğini düşündürüyor size daha çok?

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Türkiye'de 300 bin yaralanma oluyor trafik kazasında, spesifik ve hiçbirini bir diğeriyle kıyaslayamayız. Yani biraz önce söylediğim gibi duruş, şekil, yaş, boy, arabanın yüksekliği çok değişken bir şey ama açık bir yarayı da ben bu çocukta beklemem. Çünkü ayağında ayakkabısı -yanlış hatırlamıyorsam okulundan çıkmıştı- belki pantolonu... Bilmiyorum, etek mi var bilmiyorum ama.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Pantolon var.

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Pantolonu olan bir çocuğun ayağında niye açık yara olsun? Beklemem açık yarayı da her iki durumda da, yüksekten de düşse beklemem, trafik kazası da olsa beklemem.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Peki, böyle şunun gibi bir şey olabilir mi? Yani bir araç vurup bir yerden düşmesi olabilir mi?

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Her şey olabilir.

Yani yaralanmalara bakarak böyle geçmişe yönelik bir şey bazı vakalarda kurulabilir ama bu tıbbi bulgularla bunu bu hayali veya bu geçmiş şeyi yapamayız.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Yani değerlendirme için eksik veri ve bulgular.

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Çok haksızlık olur, bir şey demek haksızlık olur.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Bir de şunu takıldım: Bu tür kırıklar trafik kazalarında çocuklarda yüzde kaç olur demiştiniz, onu ben kaçırmışım.

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Şurada güzel bir grafi bu, lumbal bölgedeki grafide vermiş. Mesela, bu, tabii, şöyle bir çalışma...

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Rapor bize geleceği için Jale Hanım.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Hayır, ama ben de onu kaçırdım, rapordaki...

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Yani spinal bölgedeki, omurilikteki kırıkların etiyolojisine yönelik bir çalışma; 11-12 yaş grubunda yüzde 82-83 oranında trafik kazası, yüzde 23-24 oranında da yüksekten düşme.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Jale Hanım, tamam mı?

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Yok, bir şey daha soracağım.

Şimdi, Fizik İhtisas Dairesi... Anladığım kadarıyla İstanbul Adli Tıp Kurumunda Fizik İhtisas Dairesinin yapı olarak mevcut olduğu ama öyle etkin kurulmuş bir kurulun olmadığı gibi bir yazı geldi bu son gelen tutanakta bize. Şimdi, başka nerede vardır? Türkiye'de Fizik İhtisas Dairesi var mıdır herhangi bir yerde işlevini yerine getiren?

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Şimdi "fizik" dediğimiz hadise, havada uçan bir cismin hareketini belirler. Fizik İhtisas Daireleri çok ağırlıklı olarak, mermi çekirdeğinin hareketiyle spesifik veya başka fiziki hareketlerle spesifik. Yani bu tür yüksekten düşmeleri spesifik çalışan mutlaka vardır, şu anda bilmiyorum, Ahmet, Mehmet söyleyemeyeceğim kim bunda spesifiktir ama Adli Tıp Kurumunun İstanbul'daki o büyük kampüsünde mutlaka profesyonel birkaç kişi vardır diye düşünüyorum, bilmiyorum yok mu? Veya yoksa da üniversitelerden spesifik olabilir.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Kurulu öyle bir daire var ama yok, işlemiyor.

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Burada hız ve mesafe önemli.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Devam edebilir miyim Başkanım?

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Buyurun.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Şimdi, siz raporları inceledikten sonra, o raporunuzu verdikten sonra, yaklaşık beş altı ay sonra olay farklılaşıyor. Oradan düşmeyeceği herkes tarafından anlaşılınca, böyle el yordamıyla da olsa anlaşılınca, bir yandan düşme şeyi var. Yan taraf fındıklık.

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Hiç haberim yok, yani ilk defa şimdi duyuyorum desem inanır mısınız?

NECATİ TIĞLI (Giresun) - Malzemesi yok hocanın.

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Hiç haberim yok, ilk defa duydum.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Tabii ki siz anladığım kadarıyla çok daha bilimsel çalışıyorsunuz, biz onu sizin sunumuzdan anladık, sonuçta bir üniversite hastanesinin hocasısınız.

Yandan düşme olduğu söyleniyor ve yandan düşüldüğünde de öyle bir sundurma yok -Başkanımızın da dediği gibi- daha düz bir alan ama orada da 2 metre depo alanı gibi bir yer var. Yandan düştüğü ama daha sonra sürünerek bulunduğu yere 15 metre geldiği söyleniyor yani fındıklık içinde... Bir resim var mı acaba? Bende vardır da bulmam lazım şimdi. 15 metre sürünerek oraya geldiği söyleniyor yani bir tanık ifadesi.

NECATİ TIĞLI (Giresun) - Hocam, evin resmi vardı?

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - O taraf yok. Bende var herhâlde, bulurum tahmin ediyorum.

AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) - Bende var da versem mi diye düşündüm?

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Niye?

AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) - Size yeni mecralar açar mı acaba diye.

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Yan taraf mı şu resimdeki?

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Daha çok belirgin resimleri var onun da bulabilir miyiz Rıfat Bey? Siz daha kolay bulursunuz.

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Sayın Milletvekilim, sorunuza şimdiden cevap vereyim mi? Kesinlikle bir cevap veremem yani "Olabilir mi olamaz mı?" diye sorarsanız.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Hayır, ama mesela İstanbul Adli Tıp...

Şimdi, kırıkları biliyorsunuz ama...

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Evet.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Yani çocuğun kırıklarını biliyorsunuz, sonuçta beden muayenesi, Adli Tıp... Şimdi, bu çocuğun o kırıklarla 15 metre, hem de önce bir 6-7 metre ağaçlık bir yerde sürünecek, oradan 1,5-2 metre aşağıya inecek, düşecek ya da yine sürünecek, arkasından da beton zeminde yine 6-7 metre sürünerek geldiği yere gelecek, hatta gelirken de o bilek kırıklarıyla ayakkabısını çıkaracak -bir diğer ayağı takılıp ayakkabısı çıkacak- ve ondan sonra gelip ayağını böyle koyup şöyle yatacak, bir pozisyonda, bir tanık ifadesi var ve şu anda savcılık bütün senaryoyu onun üzerine kurmuş durumda. Yani yana düştü, artı süründü, 15 metre buraya geldi. Şimdi, o tanık bir sürünme hareketi gösteriyor.

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Kan var mı?

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Çocukta mı?

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Yani o mesafe içerisinde sanmıyorum.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Ben, size o tanığın sürünmesini gösterebilir miyim?

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Hayır, şimdi şunu soracağız herhâlde: O hâliyle sürünebilir mi, sürünemez mi?

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Yani bu, bize çok sık sorulan sorulardan. Hani "Ateşli silah yaralanması sonucunda yaralanmış bir kişi şu kadar mesafe gidebilir mi, gidemez mi?" Şimdi, mesela öyle bir şeye biz cevap verebiliriz, yaralanmanın şiddetini anlarız, kan miktarını anlarız, elimizde hiçbir bulgu yok.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Bulgu yok, evet.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Ama şimdi, bulgular aslında son kısımda var. Yani nerede var? O tanık sürünüyor, kafası kan içinde kalıyor, sırtı kan içinde kalıyor.

PROF. DR. ALİ RIZA TÜMER - Sürünen kişi.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Sürünen kişi ve tamamen sağlıklı bir kişi yani hiç kırığı falan yok, tanık bu. Sürünüyor, her yerde de gösteriyor sürekli süründüğünü ama oradaki sürünmesi çok enteresan, her yeri kan içinde kalıyor, artı femur, bel, dizler, bilekler, her yeri çalışarak sürünüyor. Ben onu size göstereceğim.

NECATİ TIĞLI (Giresun) - Ya, hocamın elinde malzeme olsa, hocamın...

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Hocam "Ben görüş bildiremem." diyor. Jale Hanım lütfen...

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Hayır. Ama bir dakika "Görüş bildiremem." dese de en azından sürünürkenki hareketi görmesini istiyorum.